KARAR

Kıdem Tazminatı

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

A) … Belediyesi personeli … …’e yapılan kıdem tazminatı ödemesinde kanıtlayıcı belgelerin bulunmadığı görülmüştür.

İşçinin kıdem tazminatı ödemesine konu edilen dönemde yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu’nun “Kıdem tazminatı” başlıklı 14’üncü maddesinde işçilerin kıdemlerinin, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanacağı ifade edilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, 1475 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Ayrıca işçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmayacaktır.

Yine, Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin “İşçi ücretleri” başlıklı 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmüne göre ise ödeme emri belgesine “daha önce çalıştığı yerlerden ayrılırken kıdem tazminatı alıp almadığını gösterir belge”nin eklenmesi gerekmektedir.

Belediye işçisi … …, Belediyeye vermiş olduğu … tarihli dilekçesinde, dilekçe tarihi itibarıyla emekliliğe hak kazandığını belirtmiş ve … ve … tarihleri arasında belediyedeki ilk dönem çalışması için kendisine kıdem tazminatı ödenmesini talep etmiştir. Belediye tarafından da işçinin talebi doğrultusunda ilk dönem çalışmasına ait kıdem tazminatı … tarih ve … numaralı ödeme emri belgesi ile kendisine ödenmiştir.

Oysa … …’e ait hizmet dökümünden, adı geçenin … tarihinde Belediyede işçi olarak göreve başladığı, … tarihinde bu görevden ayrılarak … tarihinde devlet memuru olduğu, … tarihinde memuriyetten ayrıldığı, … tarihinden … tarihine kadar geçen sürede ise Belediyeye taşeron olarak hizmet veren pek çok şirketin bünyesinde çalıştığı, … tarihinde Belediyenin sürekli işçi kadrosuna geçtiği, … tarihinde ise belediyeden emekli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda işçiye ödenecek kıdem tazminatının hesabında belediyede çalışmaya başladığı ilk dönem (… -…) ile ikinci dönemin (… -…) hizmet birleştirmesinin yapılması gerekmektedir.

Bununla birlikte, yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre, hizmet birleştirmesi yapılabilmesi için işçinin daha önce çalıştığı yerden kıdem tazminatına hak kazanarak ayrılması ve kendisine herhangi bir kıdem tazminatı ödemesinin yapılmamış olması gerekmektedir. Bu hususun da anılan Yönetmelik hükmünde zikredilen daha önce çalıştığı yerlerden ayrılırken kıdem tazminatı alıp almadığını gösterir belge ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Ancak, yapılan incelemede, ilgili kişiye yapılan kıdem tazminatı ödemesinde söz konusu kanıtlayıcı belgelerin bulunmadığı görülmüştür.

B) Zamanaşımına uğramış olan kıdem tazminatı tutarının Belediye bütçesinden ödendiği görülmüştür.

1475 sayılı İş Kanunu’nda kıdem tazminatı ödemeleri için zamanaşımı hükmü bulunmadığından, söz konusu ödemeler, işten ayrılmanın gerçekleştiği dönemde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’ndaki genel zamanaşımı hükümlerine tabi olmaktadır. 818 sayılı Kanun’un 125’inci maddesinde ise on yıllık genel zamanaşımı süresi düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, 1475 sayılı Kanun’un 14 maddesinin 2’nci fıkrasında, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair sürenin hesabında işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Ancak bu fasılalı çalışmaların kıdem tazminatı hesabına dahil edilebilmesi için önceki çalışma sonrasında ara verilen dönemin on yılı aşmamış olması ve zamanaşımına uğramamış olması gerekmektedir.

… …’in Belediyede çalışmaya başladığı ilk dönemin (… -…) ödenecek kıdem tazminatının hesabına dahil edilmesi gerekse de işçinin ilk dönem çalışması ile ikinci dönem çalışması arasında toplam 17 yıl 8 ay 14 günlük bir ara verdiği hizmet dökümünden anlaşılmaktadır. Bu durumda on yıllık zamanaşımı süresini geçen ara vermelerden önceki çalışmalar kıdem tazminatı hesabına dahil edilemeyecektir.

Buna göre, Raporun (A) bendinde belirtildiği şekliyle … …’e yapılan kıdem tazminatı ödemesinde, ödemeye esas teşkil edecek kanıtlayıcı belgelerin bulunmaması münferiden kamu zararına sebebiyet verecek bir nitelik taşımasa da Raporun (B) bendinde açıklanan gerekçelerle, adı geçene zamanaşımına uğramış ilk dönem çalışmasına ilişkin kıdem tazminatı tutarının ödenmesi sonucunda … TL kamu zararına neden olunmuştur.

Oluşan kamu zararında, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddeleri gereğince ödeme emri ve eki belgelerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi ile anılan Kanun’un 61’inci maddesi gereğince ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını kontrol etmekle yükümlü olan muhasebe yetkilisinin sorumluluğu bulunmaktadır.

Bu itibarla, Raporun (A) ve (B) bentleri ile ilgili olarak açıklanan nedenlerden ötürü oluşan kamu zararı tutarı … TL’nin, Harcama Yetkilisi (Belediye Başkanı) … … ve Gerçekleştirme Görevlisi (Fen İşleri Müdür V.) … … ile Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdür V.) … …’e müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faiziyle ödettirilmesine anılan Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Kararla ilgili sorunuz mu var?