Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay 2. Daire Kararı
Karar Tarihi:
12/1/2022
Karar No:
36
Esas No:
35741
KARAR
Dekanlık görevini vekaleten yürütenlere bu görev için öngörülen ödemelerin yapılması
… Üniversitesinde, dekanlık görevini vekaleten yürütenlere, atamalarının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle vekâlet ettikleri döneme ilişkin dekanlık için belirlenen ödemelerin yapılmasının mevzuata uygun olmadığı ve kamu zararı oluşturduğu hususları rapor konusu yapılmış olsa da;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun “Dekan” başlıklı 16’ncı maddesinin (a) fıkrasında:
“a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.
Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. (Ek: 2/1/1990 - KHK - 398/2 md.; Değiştirilerek Kabul: 7/3/1990 - 3614/2 md.) Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.
Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.
Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.”
Denilmektedir.
Yukarıya alınan madde hükmüne göre, dekanı “atamaya yetkili makam” Yükseköğretim Kurulu olup, atama işlemi maddede sayılan şartları taşıyanlar arasından “normal usul” ile gerçekleştirilmektedir. Maddenin devamında ise dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekâlet edeceği, vekâletin altı aydan fazla sürmesi durumunda yeni bir dekan atanacağı belirtilmektedir. Mevzuat hükmünde, dekan yardımcılarının dekana vekâlet etmesi, dekanın “görevi başında olmadığı zaman” şartına bağlanmaktadır. Bir başka ifadeyle dekan yardımcısının dekana vekâlet etmesi ile dekanın görevi başında bulunamadığı zaman dilimi arasında bir illiyet bağı kurulmuştur. Söz konusu madde, dekanın görevi başında olmaması haline ilişkin olup, boş bulunan kadroya vekâleten görevlendirmenin ne şekilde yapılacağı ile ilgili olarak Kanunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yapılan incelemede raporda adı geçen öğretim üyelerinin ilgili fakülte dekanlıklarına Rektör tarafından önerildiği ve Yükseköğretim Kurulu tarafından da bu görevlere vekaleten atandıkları görülmektedir. Ayrıca sorumluların savunmalarından da ilgili kişilerin asil olarak atanmak için gerekli olan bütün şartlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Rapora konu vekaleten görevlendirmeler, Kanunun 16’ncı maddesinde düzenlenen dolu kadroya vekalet şeklinde bir görevlendirme olmadığından, boş olan dekanlık görevine dekan yardımcıları dışındaki ilgililerin görevlendirilemeyeceğinin ve dolayısıyla dekana yapılan ödemelerin bu kişilere yapılamayacağının belirtilmesi, Kanun maddesinin amacını aşan bir değerlendirme olacağından; boş olan dekan kadrolarına yapılan vekaleten görevlendirmelerin usulüne uygun olmadığının savunulması isabetli olmayacaktır.
Ayrıca, görevi fiilin yerine getirmelerine ve görevin tüm sorumluluklarını taşımalarına rağmen, idari nedenlerle/tercihlerle asaleten atamaları yapılmayan bu kişilere, dekanlık kadrosu için belirlenen özlük haklarını alamayacaklarının belirtilmesi, Anayasanın 2’nci maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine, 10’uncu maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesine, 18’inci maddesinde düzenlenen angarya ilkesine, 55’inci maddesinde düzenlenen ücrette adalet ilkesine aykırı olacaktır. Bununla birlikte söz konusu kişiler, var olan bir dekanın geçici olarak ayrılması dolayısıyla vekaleten atanmış olmadıklarından, mükerrer bir ödeme de söz konusu değildir.
Sonuç olarak, raporda adı geçen öğretim üyelerine yürüttükleri dekan vekilliği karşılığında dekana öngörülen ödemelerin yapılmasının, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71’inci maddesi kapsamında kamu zararı oluşturmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, rapor konusu yapılmış olan … TL’nin; … TL’si için kamu zararı oluşmadığından ilişilecek bir husus bulunmadığına, yapılan … TL tahsilatın da ilgililere iadesine,
İşbu ilamın tebliğinden itibaren altmış gün içerisinde 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesi uyarınca Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla,
Azınlık Görüşü:
Üye …’ın karşı oy gerekçesi:
“2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 16’ncı maddesinde;
“Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.
Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.
Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.
Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır…”
Denilmektedir.
Söz konusu hükümde, 2547 sayılı Kanunla dekanlık görevine kimlerin, hangi usulle ve hangi makam tarafından atanacağı, görevin kimler tarafından vekaleten yürütüleceğine ilişkin hükümler açık bir şekilde belirlenmiştir. Vekaleten görevlendirmede sadece dekan yardımcılarına görev verilmesi kabul edilmiş olup, bunun süresi altı ayla sınırlandırılmıştır. Bu konuda Kanun 657 sayılı Kanuna atıf yapmadığı gibi akademik sürecin vekaleten yürütülmesine de imkan vermemiştir. Kanunda boşluk bulunmamaktadır. Altı aylık sürenin dolması halinde yeniden dekan atanması gerekmektedir. Ancak yapılan incelemede, … Üniversitesinin çeşitli fakültelerinde, dekanlık görevinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak dekan yardımcısı olmayan öğretim görevlerine vekaleten verildiği ve bu görevde bulunanlar için öngörülen çeşitli ödemelerin kendilerine yapıldığı görülmüştür.
Sonuç olarak, vekaleten dekan olarak atanan öğretim elemanlarına dekanlık kadrosu için belirlenen ödemelerin yapılması kamu zararı oluşturduğundan ilgili tutarın sorumlulara ödettirilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.”
… Üniversitesinde, dekanlık görevini vekaleten yürütenlere, atamalarının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle vekâlet ettikleri döneme ilişkin dekanlık için belirlenen ödemelerin yapılmasının mevzuata uygun olmadığı ve kamu zararı oluşturduğu hususları rapor konusu yapılmış olsa da;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun “Dekan” başlıklı 16’ncı maddesinin (a) fıkrasında:
“a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.
Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. (Ek: 2/1/1990 - KHK - 398/2 md.; Değiştirilerek Kabul: 7/3/1990 - 3614/2 md.) Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.
Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.
Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.”
Denilmektedir.
Yukarıya alınan madde hükmüne göre, dekanı “atamaya yetkili makam” Yükseköğretim Kurulu olup, atama işlemi maddede sayılan şartları taşıyanlar arasından “normal usul” ile gerçekleştirilmektedir. Maddenin devamında ise dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekâlet edeceği, vekâletin altı aydan fazla sürmesi durumunda yeni bir dekan atanacağı belirtilmektedir. Mevzuat hükmünde, dekan yardımcılarının dekana vekâlet etmesi, dekanın “görevi başında olmadığı zaman” şartına bağlanmaktadır. Bir başka ifadeyle dekan yardımcısının dekana vekâlet etmesi ile dekanın görevi başında bulunamadığı zaman dilimi arasında bir illiyet bağı kurulmuştur. Söz konusu madde, dekanın görevi başında olmaması haline ilişkin olup, boş bulunan kadroya vekâleten görevlendirmenin ne şekilde yapılacağı ile ilgili olarak Kanunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yapılan incelemede raporda adı geçen öğretim üyelerinin ilgili fakülte dekanlıklarına Rektör tarafından önerildiği ve Yükseköğretim Kurulu tarafından da bu görevlere vekaleten atandıkları görülmektedir. Ayrıca sorumluların savunmalarından da ilgili kişilerin asil olarak atanmak için gerekli olan bütün şartlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Rapora konu vekaleten görevlendirmeler, Kanunun 16’ncı maddesinde düzenlenen dolu kadroya vekalet şeklinde bir görevlendirme olmadığından, boş olan dekanlık görevine dekan yardımcıları dışındaki ilgililerin görevlendirilemeyeceğinin ve dolayısıyla dekana yapılan ödemelerin bu kişilere yapılamayacağının belirtilmesi, Kanun maddesinin amacını aşan bir değerlendirme olacağından; boş olan dekan kadrolarına yapılan vekaleten görevlendirmelerin usulüne uygun olmadığının savunulması isabetli olmayacaktır.
Ayrıca, görevi fiilin yerine getirmelerine ve görevin tüm sorumluluklarını taşımalarına rağmen, idari nedenlerle/tercihlerle asaleten atamaları yapılmayan bu kişilere, dekanlık kadrosu için belirlenen özlük haklarını alamayacaklarının belirtilmesi, Anayasanın 2’nci maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine, 10’uncu maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesine, 18’inci maddesinde düzenlenen angarya ilkesine, 55’inci maddesinde düzenlenen ücrette adalet ilkesine aykırı olacaktır. Bununla birlikte söz konusu kişiler, var olan bir dekanın geçici olarak ayrılması dolayısıyla vekaleten atanmış olmadıklarından, mükerrer bir ödeme de söz konusu değildir.
Sonuç olarak, raporda adı geçen öğretim üyelerine yürüttükleri dekan vekilliği karşılığında dekana öngörülen ödemelerin yapılmasının, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71’inci maddesi kapsamında kamu zararı oluşturmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, rapor konusu yapılmış olan … TL’nin; … TL’si için kamu zararı oluşmadığından ilişilecek bir husus bulunmadığına, yapılan … TL tahsilatın da ilgililere iadesine,
İşbu ilamın tebliğinden itibaren altmış gün içerisinde 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesi uyarınca Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla,
Azınlık Görüşü:
Üye …’ın karşı oy gerekçesi:
“2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 16’ncı maddesinde;
“Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.
Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.
Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.
Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır…”
Denilmektedir.
Söz konusu hükümde, 2547 sayılı Kanunla dekanlık görevine kimlerin, hangi usulle ve hangi makam tarafından atanacağı, görevin kimler tarafından vekaleten yürütüleceğine ilişkin hükümler açık bir şekilde belirlenmiştir. Vekaleten görevlendirmede sadece dekan yardımcılarına görev verilmesi kabul edilmiş olup, bunun süresi altı ayla sınırlandırılmıştır. Bu konuda Kanun 657 sayılı Kanuna atıf yapmadığı gibi akademik sürecin vekaleten yürütülmesine de imkan vermemiştir. Kanunda boşluk bulunmamaktadır. Altı aylık sürenin dolması halinde yeniden dekan atanması gerekmektedir. Ancak yapılan incelemede, … Üniversitesinin çeşitli fakültelerinde, dekanlık görevinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak dekan yardımcısı olmayan öğretim görevlerine vekaleten verildiği ve bu görevde bulunanlar için öngörülen çeşitli ödemelerin kendilerine yapıldığı görülmüştür.
Sonuç olarak, vekaleten dekan olarak atanan öğretim elemanlarına dekanlık kadrosu için belirlenen ödemelerin yapılması kamu zararı oluşturduğundan ilgili tutarın sorumlulara ödettirilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.”
Kararla ilgili sorunuz mu var?