KARAR

Belediyeye Ait Araçların Muayenelerinin Zamanında Yaptırılmaması Sebebiyle Oluşan Gecikme Bedelinin İdare Bütçesinden Ödenmesi Ancak İlgililere Rücu Edilmemesi

Belediyeye ait araç muayenelerinin zamanında yaptırılmaması sonucu oluşan gecikme cezasının İdare bütçesinden ödenmesi suretiyle ………. TL tutarında kamu zararına sebebiyet verildiği iddialarıyla ilgili olarak dosyada mevcut bilgi ve belgeler değerlendirilmiştir.

13.10.1983 sayılı ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Araçların muayenesi” başlıklı 34 üncü maddesinde; trafiğe çıkarılacak araçların teknik şartlara uyup uymadığının araçların belirli zamanlarda muayene edilmesi suretiyle tespit edileceği ve motorlu araçların muayenelerinin belirtilen süreler içinde yaptırılmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun “Muayene ve yetkili kuruluşlar” başlıklı 35 inci maddesinin ikinci fıkrasında; muayene süresi geçirilen her ay için, muayene ücretinin yetki verilen gerçek veya tüzel kişi ya da alt işleticilerce %5 fazlasıyla tahsil edileceği düzenlenmiştir.

10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8 inci maddesinde; her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların; kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu olduğu belirtilmiştir.

Aynı Kanunun “Ödenmeyen giderler ve bütçeleştirilmiş borçlar” başlıklı 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kamu idarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderlerin, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödeneceği, ancak, sırasıyla kanunları gereğince diğer kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, prim, fon kesintisi, pay ve benzeri tutarlara, tarifeye bağlı ödemelere, ilama bağlı borçlara, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek yük getirecek borçlara ve ödenmesi talep edilen emanet hesaplarındaki tutarlara öncelik verileceği hükme bağlanmıştır.

5018 sayılı Kanunun “Kamu zararı” başlıklı 71 inci maddesinde; kamu zararı, kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde tanımlanmış olup kamu zararının belirlenmesinde mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılmasının esas alınacağı belirtilmiştir. Ayrıca kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esasların Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği ifade edilmiştir.

5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesine dayanılarak çıkarılan ve 19.10.2006 tarihli ve 26324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde ise; kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesinin kamu zararının belirlenmesinde esas alınacağı açıklanmıştır.

Diğer taraftan, 14.07.1965 sayılı 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasında; devlet memurlarının görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek aynı zamanda da kendilerine teslim edilen devlet malını korumak ve her an hizmete hazır bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise; devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idarenin zarara uğraması durumunda söz konusu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.

Ayrıca, 14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Kanunun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12 nci maddesi ile “Kişilerin uğradıkları zararlar” başlıklı 13 üncü maddesi uyarınca 13.08.1983 tarihli ve 18134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin “Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde; bu Yönetmeliğin memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararların nevi ve miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlandığı ifade edilmiştir.

Anılan Yönetmeliğin 5 inci maddesinde; memurların kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin uğradığı zararların memurlarca tazmin edileceği belirtilmiş olup söz edilen zararlara dair amirlerin sorumlulukları Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde; zararların takibi ve yapılacak diğer işlemler ise Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kamu idarelerinin iş ve işlemlerini yürütmekle sorumlu olan memurların görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmeleri; kasıt, kusur veya ihmal suretiyle idareyi zarara uğratmamaları icap etmektedir. Şayet ihmal veya kusur ile bir zarar meydana gelmiş ise bu zararların takibine ilişkin olarak ilgili amirlere mevzuat ile birtakım sorumluluklar yüklenmiş olup bu sorumluluk, Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde yer aldığı üzere zararın vuku bulduğu tarihi izleyen üç gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletmek şeklinde düzenlenmiştir.

Söz konusu sorumluluğun başka bir deyişle rücu mekanizmasını işletme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ise idareye ek mali külfet yüklenerek 5018 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının (g) bendinde yer alan; “Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi”, hükmüne istinaden kamu zararına neden olunacaktır.

Bu bağlamda, Belediyeye ait araçların muayenelerinin zamanında yaptırılmaması sebebiyle oluşan ve Belediye bütçesinden ödenen gecikme bedelinin, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi tarafından söz konusu araçların muayenelerinin zamanında yaptırılmasını takip etmekle yükümlü olan ya da takibinin yapılmasını sağlamayan görevlilerden genel hükümler uyarınca rücu edilmek suretiyle tahsil edilmesi gerekmektedir.

Yapılan incelemede, Belediyeye ait araçların muayenelerinin zamanında yaptırılmaması sebebiyle oluşan gecikme bedelinin İdare bütçesinden ödenmesi ve ilgililere rücu edilmemesi suretiyle 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesinde; “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanan kamu zararına sebebiyet verildiği görülmüştür.

Oluşan kamu zararında; 5018 sayılı Kanunun 32 ve 33 üncü maddeleri gereğince, ödeme emri ve eki belgelerinde imzası bulunan ve rücu mekanizmasını işletmeyen harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmaktadır.

Sonuç itibarıyla, Belediyeye ait araçların muayenelerinin zamanında yaptırılmaması sebebiyle ortaya çıkan gecikme bedelinin Belediye bütçesinden ödenmesi sonucu oluşan toplam ………. TL tutarındaki kamu zararının;

- ………. TL’sinin Harcama Yetkilisi (……….) ………. ve Gerçekleştirme Görevlisi (……….) ……….’e

- ………. TL’sinin Harcama Yetkilisi (……….) ………. ve Gerçekleştirme Görevlisi (……….) ……….’e

müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte ödettirilmesine, anılan Kanunun 55 inci maddesi uyarınca ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.


Kararla ilgili sorunuz mu var?