Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay 6. Daire Kararı
Karar Tarihi:
11/23/2023
Karar No:
7
Esas No:
924
KARAR
Lisans ve ön lisans öğrencilerine eğitim yardımı yapılması
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
… Belediyesi tarafından lisans ve ön lisans düzeyinde eğitim gören üniversite öğrencilerine müracaatları alınarak “eğitim yardımı” adı altında nakdi ödemede bulunulması sonucu kamu zararına neden olunduğu iddia edilmişse de;
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun, 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde mahalli ve müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal yardım yapma belediyenin görev ve sorumlulukları arasında; 38’inci maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinde, bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak belediye başkanının görev ve yetkileri arasında; 60’ncı maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde de dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizlere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar belediye giderleri arasında sayılmıştır.
Öte yandan 5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2’nci maddesiyle, burs ve kredilerin tek elden yapılması amaçlanmış olup, Anayasa Mahkemesi madde metninde yer alan “… (belediyeler hariç) …” ibaresini iptal etmiştir. İptal kararının gerekçesinde; mükerrerliğin önlenmesi, adil ve dengeli bir dağılımın sağlanarak, daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistemin oluşturulmasının amaçlandığı, belirtilmiştir.
5102 sayılı Kanunla yapılan düzenlemenin amacından ve Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, burs veya kredilerle, belirlenmiş periyotlarla ve miktarlarla yükseköğrenim öğrencilerine sağlanan yardımlar kastedilmektedir.
… Belediyesi Sosyal Yardım Yönetmeliği’nin “Sosyal Yardımdan Yararlanacak Olanlar” başlıklı 6’ncı maddesinde yardım alacak muhtaç kişiler tek tek sayılarak ikinci fıkranın (f) bendinde, “maddi sorunlarla karşılaşarak eğitimini devam ettiremeyecek duruma düşen ve/veya zorlanan ilk öğretim, orta öğretim ve yükseköğretim öğrencilerine burs niteliğinde olmayan geçici sosyal yardım yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Belediye tarafından üniversitelerde öğrenim gören belirli şartları taşıyan öğrencilere eğitim yardımı niteliğinde yılda bir defa ve öğrenci başına 1.000,00 TL nakdi ödeme yapılmıştır.
Somut olayda olduğu gibi, 5393 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen 14/a, 38/n ve 60/i maddeleri ve … Belediyesi Sosyal Yardım Yönetmeliği’nin “Sosyal Yardımdan Yararlanacak Olanlar” başlıklı 6’ncı maddesi kapsamında maddi durumu iyi olmayan ailelerin yükseköğrenime devam eden çocuklarına yapılan ve periyodik olmayan “eğitim yardımı” ödemesi, 5102 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde sayılan burs ve kredi kapsamında değerlendirilemez. Maddi durumu iyi olmayan aile ve öğrencilerin koşullarının birlikte dikkate alınarak yükseköğrenime devam eden öğrencilere “eğitim yardımı” adı altında yapılan ödemeler sosyal yardım kapsamında olduğundan ve bu husus sosyal yardım yönetmeliğinde de düzenlendiğinden kamu zararı olarak da düşünülemez.
Açıklanan gerekçelerle, Belediye tarafından lisans ve ön lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilere, “eğitim yardımı” adı altında yapılan ve mevzuatına uygun olduğu anlaşılan konu hakkında ilişilecek husus bulunmadığına, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy
Daire Başkanı …’nun karşı oy gerekçesi;
5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2’nci maddesinin birinci fıkrasında, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurt içinde yüksek öğrenim gören ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere burs-kredi verebileceği ifade edilmiş, ikinci fıkrasında ise “Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tâbi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler, kamu bankaları, kanunlarla veya Cumhurbaşkanı Karanameleriyle kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (…) birinci fıkrada belirtilen yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdî yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamazlar; ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirirler.” denilmiştir.
Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “ … (belediyeler hariç) …” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 20/11/2008 tarihli ve E.: 2004/24, K.: 2008/165 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptale ilişkin gerekçeli kararında;
“…Öte yandan, dava konusu kurallarla çeşitli kurum ve kuruluşlarca verilen burslarda, mükerrerliğin önlenmesi; adil ve dengeli bir dağılım sağlanarak daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla, burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistem oluşturulduğu, ancak belediyelerin bundan istisna tutulduğu anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğü esasını benimseyen bir devlette, genel kurala bu tür bir istisna getirilebilmesi için işin doğasından veya ayrıcalık tanınanların özel durumlarından kaynaklanan zorunluluklar bulunması gerekir. Aksi halde, yasama yetkisinin kullanılmasında, hizmetin gereği değil, yasa koyucunun hukuk sınırlarını aşan öznel iradesi belirleyici olur. Böyle bir durumu ise eşitlik temelinde, adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle yükümlü olan hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırma olanağı bulunmadığından belediyelerin, dava konusu düzenleme ile getirilen yeni sistemin dışında tutulması Anayasa’nın hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle,
- İkinci fıkrada yer alan “(belediyeler hariç)” ibaresi, Anayasa’nın 2. ve 5. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir. …”
denilmektedir.
Anılan Kanun’un zikredilen maddesinden ve Anayasa Mahkemesi Kararından da anlaşılacağı üzere belediyelerin yükseköğrenim öğrencilerine burs verebilmesi mümkün değildir. Söz konusu burs hizmetlerinin nasıl gerçekleştirileceği mevzuatta açıkça belirtilmiştir. Belediyeler ancak mevzuatları gereği burs, kredi vermeyi öngördükleri yükseköğrenim öğrencilerini Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirebilirler.
Öte yandan Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 ve 15’inci maddelerinde, belediyelerin giderleri de aynı Kanun’un 60’ıncı maddesinde belirlenmiştir. Buna göre, belediye bütçesinden yapılan harcamanın öncelikle mahalli müşterek bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik olması, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinde sayılan görev ve sorumluluklar arasında bulunması ve aynı Kanun'un 60’ıncı maddesinde sayılan giderler arasında yer alması gerekmektedir. 5393 sayılı Kanun'da öğrencilere burs vermek belediyenin görevleri arasında gösterilmediği gibi, öğrencilerin burs giderleri de belediyelerin yapabileceği giderler arasında yer almamaktadır.
Diğer yandan, bir hizmetin mahalli müşterek ihtiyaç olarak nitelendirilebilmesi için; herhangi bir yerel yönetim biriminin sınırları içinde yaşayan kişi, aile, zümre ya da sınıfın özel çıkarlarını değil, aynı yörede birlikte yaşamaktan doğan eylemli durumların yarattığı, yoğunlaştırdığı ve güncelleştirdiği, özünde yerel ve kamusal hizmet karakterinin ağır bastığı ortak ihtiyaç ve beklentileri ifade etmesi gerekmekte olup, belediyeler belediye sınırları içerisindeki mahalli müşterek ihtiyaçları yasalarla sınırları belirlenmiş alanlarda özerk bir biçimde yerine getirebilmeleri gerekmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 24.1.2007 tarihli, E.2005/95 ve K.2007/5 sayılı Kararıyla; 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinin ikinci fıkrası olan "Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapar veya yaptırır." hükmü iptal edilmiştir. Dolayısıyla, belediyelerin hangi mahalli müşterek ihtiyacın giderilmesine yönelik hizmet yürütebileceği ve bu hizmetin sınırlarının kanunla belirlenmiş olması gerekmektedir.
Her ne kadar, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinde, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla öğrencilere malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak belediyelerin görevleri arasında sayılmış ise de; bu destek öğrencilere burs vermek şeklinde değil, kırtasiye gibi ayni yardımlar şeklinde yapılabilecek desteklerdir.
Açıklanan gerekçelerle Belediye tarafından lisans ve ön lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilere, mevzuata aykırı olarak eğitim yardımı adı altında nakdi ödemede bulunulması sonucu oluşan kamu zararı tutarı … TL’nin tazminine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
… Belediyesi tarafından lisans ve ön lisans düzeyinde eğitim gören üniversite öğrencilerine müracaatları alınarak “eğitim yardımı” adı altında nakdi ödemede bulunulması sonucu kamu zararına neden olunduğu iddia edilmişse de;
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun, 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde mahalli ve müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal yardım yapma belediyenin görev ve sorumlulukları arasında; 38’inci maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinde, bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak belediye başkanının görev ve yetkileri arasında; 60’ncı maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde de dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizlere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar belediye giderleri arasında sayılmıştır.
Öte yandan 5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2’nci maddesiyle, burs ve kredilerin tek elden yapılması amaçlanmış olup, Anayasa Mahkemesi madde metninde yer alan “… (belediyeler hariç) …” ibaresini iptal etmiştir. İptal kararının gerekçesinde; mükerrerliğin önlenmesi, adil ve dengeli bir dağılımın sağlanarak, daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistemin oluşturulmasının amaçlandığı, belirtilmiştir.
5102 sayılı Kanunla yapılan düzenlemenin amacından ve Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, burs veya kredilerle, belirlenmiş periyotlarla ve miktarlarla yükseköğrenim öğrencilerine sağlanan yardımlar kastedilmektedir.
… Belediyesi Sosyal Yardım Yönetmeliği’nin “Sosyal Yardımdan Yararlanacak Olanlar” başlıklı 6’ncı maddesinde yardım alacak muhtaç kişiler tek tek sayılarak ikinci fıkranın (f) bendinde, “maddi sorunlarla karşılaşarak eğitimini devam ettiremeyecek duruma düşen ve/veya zorlanan ilk öğretim, orta öğretim ve yükseköğretim öğrencilerine burs niteliğinde olmayan geçici sosyal yardım yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Belediye tarafından üniversitelerde öğrenim gören belirli şartları taşıyan öğrencilere eğitim yardımı niteliğinde yılda bir defa ve öğrenci başına 1.000,00 TL nakdi ödeme yapılmıştır.
Somut olayda olduğu gibi, 5393 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen 14/a, 38/n ve 60/i maddeleri ve … Belediyesi Sosyal Yardım Yönetmeliği’nin “Sosyal Yardımdan Yararlanacak Olanlar” başlıklı 6’ncı maddesi kapsamında maddi durumu iyi olmayan ailelerin yükseköğrenime devam eden çocuklarına yapılan ve periyodik olmayan “eğitim yardımı” ödemesi, 5102 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde sayılan burs ve kredi kapsamında değerlendirilemez. Maddi durumu iyi olmayan aile ve öğrencilerin koşullarının birlikte dikkate alınarak yükseköğrenime devam eden öğrencilere “eğitim yardımı” adı altında yapılan ödemeler sosyal yardım kapsamında olduğundan ve bu husus sosyal yardım yönetmeliğinde de düzenlendiğinden kamu zararı olarak da düşünülemez.
Açıklanan gerekçelerle, Belediye tarafından lisans ve ön lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilere, “eğitim yardımı” adı altında yapılan ve mevzuatına uygun olduğu anlaşılan konu hakkında ilişilecek husus bulunmadığına, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy
Daire Başkanı …’nun karşı oy gerekçesi;
5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2’nci maddesinin birinci fıkrasında, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurt içinde yüksek öğrenim gören ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere burs-kredi verebileceği ifade edilmiş, ikinci fıkrasında ise “Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tâbi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler, kamu bankaları, kanunlarla veya Cumhurbaşkanı Karanameleriyle kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (…) birinci fıkrada belirtilen yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdî yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamazlar; ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirirler.” denilmiştir.
Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “ … (belediyeler hariç) …” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 20/11/2008 tarihli ve E.: 2004/24, K.: 2008/165 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptale ilişkin gerekçeli kararında;
“…Öte yandan, dava konusu kurallarla çeşitli kurum ve kuruluşlarca verilen burslarda, mükerrerliğin önlenmesi; adil ve dengeli bir dağılım sağlanarak daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla, burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistem oluşturulduğu, ancak belediyelerin bundan istisna tutulduğu anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğü esasını benimseyen bir devlette, genel kurala bu tür bir istisna getirilebilmesi için işin doğasından veya ayrıcalık tanınanların özel durumlarından kaynaklanan zorunluluklar bulunması gerekir. Aksi halde, yasama yetkisinin kullanılmasında, hizmetin gereği değil, yasa koyucunun hukuk sınırlarını aşan öznel iradesi belirleyici olur. Böyle bir durumu ise eşitlik temelinde, adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle yükümlü olan hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırma olanağı bulunmadığından belediyelerin, dava konusu düzenleme ile getirilen yeni sistemin dışında tutulması Anayasa’nın hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle,
- İkinci fıkrada yer alan “(belediyeler hariç)” ibaresi, Anayasa’nın 2. ve 5. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir. …”
denilmektedir.
Anılan Kanun’un zikredilen maddesinden ve Anayasa Mahkemesi Kararından da anlaşılacağı üzere belediyelerin yükseköğrenim öğrencilerine burs verebilmesi mümkün değildir. Söz konusu burs hizmetlerinin nasıl gerçekleştirileceği mevzuatta açıkça belirtilmiştir. Belediyeler ancak mevzuatları gereği burs, kredi vermeyi öngördükleri yükseköğrenim öğrencilerini Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirebilirler.
Öte yandan Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 ve 15’inci maddelerinde, belediyelerin giderleri de aynı Kanun’un 60’ıncı maddesinde belirlenmiştir. Buna göre, belediye bütçesinden yapılan harcamanın öncelikle mahalli müşterek bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik olması, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinde sayılan görev ve sorumluluklar arasında bulunması ve aynı Kanun'un 60’ıncı maddesinde sayılan giderler arasında yer alması gerekmektedir. 5393 sayılı Kanun'da öğrencilere burs vermek belediyenin görevleri arasında gösterilmediği gibi, öğrencilerin burs giderleri de belediyelerin yapabileceği giderler arasında yer almamaktadır.
Diğer yandan, bir hizmetin mahalli müşterek ihtiyaç olarak nitelendirilebilmesi için; herhangi bir yerel yönetim biriminin sınırları içinde yaşayan kişi, aile, zümre ya da sınıfın özel çıkarlarını değil, aynı yörede birlikte yaşamaktan doğan eylemli durumların yarattığı, yoğunlaştırdığı ve güncelleştirdiği, özünde yerel ve kamusal hizmet karakterinin ağır bastığı ortak ihtiyaç ve beklentileri ifade etmesi gerekmekte olup, belediyeler belediye sınırları içerisindeki mahalli müşterek ihtiyaçları yasalarla sınırları belirlenmiş alanlarda özerk bir biçimde yerine getirebilmeleri gerekmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 24.1.2007 tarihli, E.2005/95 ve K.2007/5 sayılı Kararıyla; 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinin ikinci fıkrası olan "Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapar veya yaptırır." hükmü iptal edilmiştir. Dolayısıyla, belediyelerin hangi mahalli müşterek ihtiyacın giderilmesine yönelik hizmet yürütebileceği ve bu hizmetin sınırlarının kanunla belirlenmiş olması gerekmektedir.
Her ne kadar, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinde, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla öğrencilere malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak belediyelerin görevleri arasında sayılmış ise de; bu destek öğrencilere burs vermek şeklinde değil, kırtasiye gibi ayni yardımlar şeklinde yapılabilecek desteklerdir.
Açıklanan gerekçelerle Belediye tarafından lisans ve ön lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilere, mevzuata aykırı olarak eğitim yardımı adı altında nakdi ödemede bulunulması sonucu oluşan kamu zararı tutarı … TL’nin tazminine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Kararla ilgili sorunuz mu var?