KARAR

Konu: Temyiz Kurulunun kaldırılması kararına karşı sorumlu tarafından karar düzeltilmesi talebinde bulunulması.

16- 108 sayılı ilamın 12. maddesi ile; 6360 sayılı yasa ile belediyeye devrolunan ve bu personele ödenen kıdemli işçiye teşvik primi hesabında belediyede çalışılmayan hizmet yıllarının da dikkate alınarak fazla ödemede bulunulması sonucu oluşan ... TL kamu zararının sorumlulara ödettirilmesine hükmedilmiştir. Karar, 23.03.2022 tarih ve 51333 sayılı Temyiz Kurulu Kararının 16.maddesi ile söz konusu tazmin hükmünün tasdikine karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME DİLEKÇESİ

Avukat ... (13 kişi adına) tarafından verilen karar düzeltme dilekçesinde özetle;

“Konusu: Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 23.03.2022 tarih, 46225 Dosya No ve 51333 Tutanak No'lu ilamının düzeltilerek kaldırılmasına ve Sayıştay 5. Dairesinin 108 sayılı ilamın l(A-B-C). 2., 3(B)., 4(A-B-C)., 5 (A-B-C-D)., 6(A-B)., 7. ve 12. Maddelerinin kaldırılmasına karar verilmesi talebi ve karar düzeltme sebeplerimizin sunulmasından ibarettir.

Açıklamalar

16.108 sayılı ilamın 12. maddesi kapsamında; itirazın kabulüne karar verilmiştir.

Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ve dosya kapsamında yapılacak incelemede tespit edilecek diğer hususlar ve re’sen görülecek nedenlerle Kurulunuzun 23.03.2022 tarih, 46225 Dosya No ve 51333 Tutanak No'lu ilamına ilişkin karar düzeltme istemimizin kabulü ile usul ve yasaya aykırı Sayıştay 5. Dairesinin 108 sayılı ilamın l(A-B-C). 2., 3(B)., 4(A-B-C)., 5 (A-B-C-D)., 6(A-B)., 7. ve 12. Maddelerinin kaldırılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.” denilmektedir.

BAŞSAVCILIK MÜTALASI

Başsavcılık mütalaasında özetle;

“... ... Belediyesinin 2017 yılı hesabının Sayıştay 5. Dairesince yargılanması sonucunda düzenlenen 12.03.2019 tarih ve 108 no.lu ilamın 1 (A-B-C), 2, 3 (B), 4 (A-B-C), 5 (A-B-C-D), 6 (A-B) ve 7. maddelerinde yer alan tazmin hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Temyiz Kurulunca verilen 23.03.2022 tarihli ve 51333 tutanak no.lu kararın düzeltilmesi talebiyle 13 Sorumlu Adına Av. ...'ın ilgi yazı ekinde gönderilen dilekçesi incelendi.

1- 108 no.lu ilamın 1 (A-B), 3 (B), 4 (A-B-C), 5 (A-B-C-D), 6 (A-B) ve 7. maddeleri ile ilgili olarak karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler, Daire yargılamasında ve Temyizde ayrıntılı olarak karşılanmış olup kararın düzeltilmesine mahal bulunmadığı düşünülmektedir.

2- 108 no.lu ilamın 1/C ve 2. maddeleri ile ilgili olarak; 26 Kasım 2022 tarih ve 32025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10 uncu maddesiyle 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa eklenen Geçici 16 ncı maddesinde; "Konusu suç teşkil etmemek kaydıyla; bu maddenin yürürlük tarihine kadar bu Kanun veya 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümlerine aykırı olarak sosyal denge tazminatı ödediği tespit edilen il özel idareleri, belediyeler, büyükşehir belediyeleri ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinin yetkili veya görevli olan sorumluları hakkında yapılan bu ödemeler nedeniyle idari veya mali yargılama ve takibat yapılamaz; başlamış olanlar işlemden kaldırılır." hükmü yer almaktadır.

Yukarıda belirtilen düzenleme uyarınca mali yargılama yapılamayacağından, dosyanın işlemden kaldırılmasının uygun olacağı ifade edilmektedir.

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

108 sayılı ilamın 12. maddesi ile; 6360 sayılı yasa ile belediyeye devrolunan ve bu personele ödenen kıdemli işçiye teşvik primi hesabında belediyede çalışılmayan hizmet yıllarının da dikkate alınarak fazla ödemede bulunulması sonucu oluşan ... TL kamu zararının sorumlulara ödettirilmesine hükmedilmiştir. Karar, 23.03.2022 tarih ve 51333 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile kaldırılmıştır.

Karar düzeltme talebinde bulunulan Temyiz Kurulu Kararında:

“ 6360 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin (3) fıkrasında; "1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir." hükmü yer almaktadır.

Belediye ile ... Sendikası arasında imzalanan ve 15.03.2017-14.03.2019 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesinin 37 nci maddesinin "Kıdemli İşçiye Teşvik Primi" başlıklı alt bölümünde;

“…

Bu sözleşmenin bağıtlandığı belediye başkanlığının işyerinde geçen süreler dikkate alınmak kaydıyla günlük yevmiyeleri tutarında her yıl için bir yevmiye ödenir. Ödemeler 1 Mayıs işçi bayramında ödenir. Bu ikramiyelerden hiç birini almadan Emekli olan, ölüm veya malulen emeklilik gibi nedenlerle ayrılanlara da senelerine göre teşvik primi ödenir. Sözleşmenin 2. yılında da aynı tarihte 1 Mayıs ta ödenir. " şeklinde düzenleme yapıldığı, bu çerçevede 1 Mayıs tarihinde işçilere belediyede geçirilen her bir yıl için bu tarihteki günlük yevmiyesi tutarında ikramiye ödemesi yapılacağı anlaşılmaktadır.

Hukuki uyuşmazlık konusu, ... belediyesine 6360 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak kapatılan ve her türlü mal varlığı, borç ve alacaklarıyla devredilen belediyelerin personelinin önceki belediyelerde çalışmış oldukları sürelerin "Kıdemli İşçiye Teşvik Primi" hesabında dikkate alınıp alınmayacağıdır. ... belediyesine devredilen personel yeni işe başlayan bir personel değildir ve bu personel kıdemiyle birlikte ... Belediyesi tarafından 6360 sayılı Kanun hükmü gereği devralmıştır.

6360 sayılı Kanunun Geçici 1 nci maddesinde; tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir denilmektedir. Bu bağlamda devredilen personelin kıdeminin, önceki kurumları tasfiye edildiğinden ve tasfiye edilen kurumun geçmiş iş ve işlemi de devredildiğinden, bu yeni kurumda geçmiş gibi sayılması gerekmektedir.

Bu nedenle, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğu görülmektedir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde, dilekçilerce Daire kararının esasına ilişkin yapılan itirazın KABULÜNE ve 5. Dairece 108 sayılı ilamın 12. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, oybirliğiyle karar verildi.”

denilmek suretiyle yapılan işlem mevzuata uygun görüldüğünden 23.03.2022 tarih ve 51333 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile 108 sayılı ilamın 12. maddesi ile verilen tazmin hükmü kaldırılmıştır.

6085 sayılı Kanunun 61 inci maddesinde atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava Şartları” başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “dava şartlarının incelenmesi” kenar başlıklı 115 inci maddesinde de: “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. …” hükümleri yer almaktadır.

Dava açmakta hukuki yararın varlığından söz edilebilmesi için; hukuk düzeni tarafından kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Bu durumda açılacak davanın mevcut veya muhtemel bir hak ihlali veya hak ihlali tehlikesini bertaraf edecek nitelikte olması gerekir.

Bir davada hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı her türlü duraksamadan uzaktır. Bu ilkeden hareketle, dava şartı olarak hukuki yararın varlığının mahkemece taraflarca dava dosyasına sunulmuş deliller, olay veya olgular çerçevesinde, kural olarak davanın açıldığı tarihe göre, kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir.

Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez.

Dilekçinin karar düzeltme başvurusu, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde, 23.03.2022 tarih ve 51333 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile 108 sayılı ilamın 12. maddesi ile verilen tazmin hükmü kaldırıldığından, adı geçen dilekçi tarafından Temyiz Kurulu Kararının bu maddesi ile ilgili karar düzeltme kanun yoluna gidilmesinde hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar karşısında, 23.03.2022 tarih ve 51333 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile 108 sayılı ilamın 12. maddesi ile verilen tazmin hükmü kaldırıldığından, bu suretle dilekçe sahibi açısından karar düzeltme talebinin konusu kalmamış olduğundan ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hukuki yararı bulunmadığından (menfaat yokluğundan); yukarıda adı geçen dilekçe sahibinin 108 sayılı İlamın 12. maddesine ilişkin karar düzeltme talebi üzerine Kurul tarafından usul yönünden TALEBİN REDDİNE, oy birliği ile,

Karar verildiği 15.11.2023 tarih ve 56100 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.




Kararla ilgili sorunuz mu var?