KARAR

Vekalet

…. Üniversitesinde mevzuata aykırı şekilde vekaleten dekanlık ve yüksekokul müdürlüğü görevi yürütenlere, vekalet ettikleri dönemde dekanlık ve yüksekokul müdürlüğü için belirlenen ödemelerin yapılması neticesinde …. TL kamu zararına sebebiyet verildiği hususu ile ilgili olarak;

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun “Dekan” başlıklı 16’ncı maddesinde aynen:

“a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.

...

Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.

...” denilmekte,

Aynı Kanun'un “Yüksekokullar-Organlar” başlıklı 20'nci maddesinde ise aynen:

“...

Müdüre vekalet etme veya müdürlüğün boşalması hallerinde yapılacak işlem, dekanlarda olduğu gibidir .

...”

denilmektedir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun “Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında;

“Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” hükmü,

Anılan Kanun’un “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde;

“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.



Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.” hükmü yer almaktadır.

Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ödemeleri Usul ve Esaslarin 1/c maddesinde aynen:

“Rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürleri için haftalık ders yükü zorunluluğu aranmaz, bunların yardımcıları ile bölüm başkanlarının haftalık ders yükü yukarıda belirtilen yükün yarısı kadardır.

Rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlüğü ile bölüm başkanlığına Yükseköğretim Kanunda belirtilen şekilde usulüne uygun olarak yapılan vekaleten görevlendirmeler haricinde söz konusu görevlerin vekaleten yürütülmesi halinde ders yükü muafiyeti ve indirimi uygulanmaz.”

denilmektedir.

Ayrıca, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun; “Gösterge Tablosu ve Ek Göstergeler” başlıklı 5’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan; “Aylıkların hesabında ayrıca, bu Kanuna ekli ek gösterge cetvelinde unvan ve derecelere göre belirlenen ek gösterge rakamları dikkate alınır.” hükmü ile öğretim elemanlarının unvan ve derecelerine göre ne kadar ek gösterge rakamından yararlanacakları belirlenmiştir. Bahse konu cetvelde profesörlerden; rektör, rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcısı, yüksekokul müdürü olanlar ile profesörlük kadrosunda dört yılını tamamlamış bulunanlara ödenecek ek gösterge katsayısı 6.400, diğer profesörler için ise 5.300 olarak gösterilmiştir.

Aynı Kanun’un;

“İdari Görev Ödeneği” başlıklı 13’üncü maddesinde; almakta oldukları aylık gösterge ve ek gösterge brüt tutarının; rektörlere % 70'inin, rektör yardımcıları ve dekanlara % 30'unun, dekan yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdürleri, konservatuar müdürleri ile bölüm başkanlarına % 20'sinin, enstitü, yüksekokul ve konservatuar müdür yardımcılarına ise % 15'inin idari görev ödeneği olarak ayrıca ödeneceği, belirtilmiştir.

Yapılan incelemede, Prof.Dr. …..’ın Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Prof. Dr. ….’in Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Prof. Dr. ….’ın İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Prof. Dr. ….’ın İletişim Fakültesi, Prof.Dr. ….’in ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlıkları için önerildikleri ve Yükseköğretim Kurulu tarafından da adı geçen kişilerin anılan dekanlık görevlerine vekaleten atandıkları görülmüştür.

2547 sayılı Kanunun 16’ncı maddesinde dekanlık görevine kimlerin, hangi usulle ve makam tarafından getirileceği, görevin kimler tarafından vekâleten yürütüleceğine ilişkin hükümler açık bir şekilde belirlenmiştir. Bu bağlamda, 2547 sayılı Kanunun yukarıda da değinilen 16’ncı maddesinde, dekana görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekalet edebileceği, göreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi durumunda yeni bir dekan görevlendirmesinin yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Görüleceği üzere, dekanlığa 2547 sayılı Kanunun öngördüğü vekalet usulü, dekanın görevi başında olmadığı durumlarda yerine yardımcılarından birinin vekalet etmesidir. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından dekanlığa vekaleten görevlendirme Kanunun belirlediği usulün dışındadır. Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ödemeleri Usul ve Esaslarin 1/c maddesinin yukarıda değinilen hükmü de söz konusu hususu onaylar mahiyetttedir. Dolayısıyla, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan görevlendirmeye istinaden vekaleten dekanlık görevini yürüten söz konusu kişiye, dekanlık görevine ait ödemelerin yapılabilme imkanı bulunmamaktadır. Kanun hükmü gereği yüksekokul müdürlüğü görevi için de aynı durum söz konusudur.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü vekalet usulü, dekanın görevi başında olmadığı zamanlarda yardımcılarından birinin yerine vekalet etmesi şeklinde olduğundan, bu usulün dışındaki tüm vekaleten görevlendirmelerde vekalet görevi nedeniyle herhangi bir fark ödemesi yapılması mevzuata uygun değildir.

Söz konusu olayda dekanlık görevine vekâleten 6 ayı aşan bir görevlendirme yapılması idare hukuku açısından, ilgili işlemi konu bakımından sakatlamaktadır. Çünkü yapılan atama işlemi yukarıda anılan kanunların çizmiş olduğu sınırların dışında gerçekleşmiştir.

Savunmalarda 6 aylık süre kısıtlamasının dekan yardımcılarının dekana vekâlet edilmesinde getirildiği, vekil atamasıyla ilgili olmadığı dile getirilmiştir. Hukukun yorumlanmasında lafzi, amaçsal, sistematik vb. yorum metotları kullanılmaktadır. Amaçsal olarak yapılan yorumlarda kullanılan en önemli araç da kanun koyucunun iradesini ortaya koyan belgelerdir.

Bu bağlamda Rektör tarafından, Kanunun 3 aday teklif edilmesi ve 3 yıl süreyle görevlendirilmesi hükmüne açıkça aykırı olarak, sadece 1 adayı belirsiz süreli teklif etmek suretiyle dekan vekili görevlendirmek mevzuata uygun değildir. Bu şekilde Rektör tarafından teklif edilen görevlendirmenin YÖK tarafından onaylanması, idari işlemin hukuka uygun olduğu anlamına gelmez. Nitekim, YÖK’ün idari işlemleri de dahil olmak üzere bütün idari işlemler yargı denetimine tabidir. Üstelik YÖK’ün onay yazılarında “yeni dekan atanıncaya kadar” denilmekle söz konusu görevlendirmenin “palyatif” olduğu açıkça ortaya konulmaktadır.

Oluşan kamu zararından; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun yukarıda yer verilen 32 ve 33’üncü maddeleri gereğince ödeme emri ve eki belgelerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmaktadır.

Diğer yandan, sorumlulardan Gerçekleştirme Görevlisi (….) …. ve Harcama Yetkilisi (….) …. savunmalarında; sorguda yer alan kamu zararı tablosunun kendi fakülteleri olan İlahiyat Fakültesi dışındaki fakülteler için hesaplandığının görüldüğünü, İlahiyat Fakültesine ait muhasebe kayıtları arasında …. tarih ve …. numaralı yevmiye kaydına rastlanılmadığını ifade etmişlerdir. İlişikli ödeme emirleri ve eki belgeler incelendiğinde; …. tarih ve …. yevmiye numaralı ödeme emri belgesi yerine sehven …. tarih ve … yevmiye numaralı ödeme emri belgesinin ilişik tutulduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla; Gerçekleştirme Görevlisi (…) …. ve Harcama Yetkilisi (….) …. sorumlu tutularak sorgu konusu edilen …. TL için denecek kalmamıştır.

Ayrıca, yine sorumlular tarafından Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde dekan vekili olarak görevlendirilen Prof.Dr. ….’e ödenen ve sorgu konusu edilen …. TL kamu zararının; …. TL’sinin …. tarih ve …. nolu banka dekontu ile, …. TL’sinin ise …. tarih ve …. no’lu banka dekontu ile tahsil edildiği bildirilmiştir.

Bu itibarla; …. Üniversitesinde mevzuata aykırı şekilde vekaleten dekanlık ve yüksekokul müdürlüğü görevi yürütenlere, vekalet ettikleri dönemde dekanlık ve yüksekokul müdürlüğü için belirlenen ödemelerin yapılması neticesinde … TL kamu zararının;

… TL’si ahiz Prof.Dr…..’ten …. TL’sinin … tarih ve ….nolu banka dekontu ile, … TL’sinin ise …. tarih ve …. no’lu banka dekontu ile tahsil edildiğinden ilişilecek husus kalmadığına,

… TL’sine ilişkin olarak; sorumlular tarafından yapılan açıklamalar yerinde görüldüğünden ve … tarih ve …. yevmiye numaralı ödeme emri belgesi yerine sehven …. tarih ve …yevmiye numaralı ödeme emri belgesinin ilişik tutulduğu ve yapılan ödemenin yasal düzenlemelere uygun olduğu anlaşıldığından, konu hakkında ilişilecek husus bulunmadığına,

Geriye kalan …. TL kamu zararının, açıklanan gerekçelerle;

…. TL’nın Harcama Yetkilisi (…..) Prof. Dr. …. ve Gerçekleştirme Görevlisi (…..) ….’ya,

…. TL’nın Harcama Yetkilisi (…..) Prof. Dr. …. ve Gerçekleştirme Görevlisi (…..) ….’ye,

…. TL’nın Harcama Yetkilisi (…..) Prof. Dr. …. ve Gerçekleştirme Görevlisi (…..) ….’e,

…. TL’nın Harcama Yetkilisi (…..) Prof. Dr. …. ve Gerçekleştirme Görevlisi (…..) ….’ya,

…..

müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile ödettirilmesine,

İş bu ilamın tebliğ tarihinden itibaren aynı Kanunun 55 inci maddesi gereğince altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.

Azınlık Görüşü:

Üye ….’in Karşı Oy Gerekçesi;

“2547 sayılı Kanunun 16’ıncı maddesinde dekan ve dekan yardımcılarının atamalarına ilişkin usuller belirlenmiştir:

Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.

Dekana, yardımcılarını atama yetkisi verilmiş ve bu atamanın süresi de üç yıl ile sınırlandırılmıştır. Bir noktada dekan yardımcılarının görev süresi atanan dekanla sınırlıdır, denebilir. Şayet dekanın görevi bitmiş ise bir anlamda dekan yardımcılarının da görev süresi bitmiştir. Yeni atanan ya da mevcut dekan süresi biten yardımcıları tekrar atayabilir.

Aynı maddenin devamında boş olan dekanlık görevi ile ilgili bir husus belirtilmemiş, sadece dekanın görevi başında olmadığı zamanlarda yardımcılarından birinin en fazla ne kadar süre vekâlet edebileceği belirtilmiştir. Bu süre altı ay olarak belirlenmiştir.

2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun “İdari görev ödeneği” başlıklı 13’üncü maddesinde; idari görev ödeneği verilebilecekler sayılmış, 1’inci fıkrasının son cümlesinde de, bir kişinin üzerinde birden fazla idari görev olabileceği ve bu durumda ne şekilde bir ödeme yapılacağı açıklanmıştır. Birden fazla idari görevden bahsedilmesi, görevlendirmenin birisinin vekâlet yoluyla olabileceğini ifade etmektedir. Üzerinde birden fazla idari görev bulunana yüksek olan idari görev ödenebilirken, usulüne uygun bir vekâlet nedeniyle de o göreve ilişkin idari görev ödeneği ödenebilecektir.

Diğer yandan, Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücret Ödemelerinde Uyulacak Esasların 1/c maddesinde;

“Rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlüğü ile bölüm başkanlığına Yükseköğretim Kanunda belirtilen şekilde usulüne uygun olarak yapılan vekâleten görevlendirmeler haricinde söz konusu görevlerin vekâleten yürütülmesi halinde ders yükü muafiyeti ve indirimi uygulanmaz.”

denilmiş buna göre de usulüne uygun vekâleten görevlendirmelerde, ders yükü muafiyetinin uygulanacağı belirlenmiştir,

Dekanlık görevine, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 16’ncı maddesine göre; Profesör Öğretim Üyeleri arasından atama yapılmıştır. Atama yapılan öğretim üyesinin, dekanlık görevine asaleten atanmadaki akademik koşulları taşıdığı anlaşılmaktadır. Atamaya yetkili makam tarafından usulüne (Üniversite Rektörlüğü Teklifine göre Yükseköğretim Kurulunun uygun bulması şeklinde) uygun olarak vekâleten atanmıştır. Asaleten atamadaki usul aynen uygulanmıştır. Dekanlık görevini fiilen yerine getirmediğine ilişkin de bir tespit ya da karar mevcut değildir.

657 sayılı Kanun kapsamında bir vekâlet aylığı da ödenmemiştir. Yapılan atamanın usulüne uygun bir atama olması nedeniyle kendisine idari görev ödeneği ve dekan için öngörülen diğer ödemlerin ödenmesi konusunda mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.”


Kararla ilgili sorunuz mu var?