KARAR

İdari Para Cezası

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik yatırılan sigorta primleri ile ilgili ödenen idari para cezasının sorumluluğu olan personele rücu edilmediği görülmüştür.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12’nci maddesinde, devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesinin gerektiği belirtilmiştir.

Yine aynı Kanun’un “Kişilerin uğradıkları zararlar” başlıklı 13’üncü maddesinde, kişilerin uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açacağı, 12’nci maddesinde bu maddede belirtilen zararların nevi, miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları ve yapılacak işlemlerle ilgili diğer hususların Cumhurbaşkanınca düzenlenecek yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre 657 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesi uyarınca 27/6/1983 tarihli ve 83/6510 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanacaktır. Bu Yönetmelik memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararlar ile kamu hukukuna tabi görevleri ile ilgili olarak kişilerin uğradıkları zararlarının nevi ve miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek için hazırlanmıştır.

Söz konusu Yönetmeliğin,

“Amirlerin Sorumlulukları” başlıklı 9’uncu maddesinde, “a) Amirler, emirlerindeki memurların, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmelerini, Devlet malını korumak ve heran hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almalarını temin ve takip etmekle görevli ve sorumludurlar.

b) Memurlarca verilen zararların miktarının tesbiti ve ilgililerden bu yönetmelik veya genel hükümlere göre tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.”,

“Zararların Takibi ve Yapılacak Diğer İşlemler” başlıklı 10’uncu maddesinde, “Zararı veren memurun amirleri, zararın vukubulduğu tarihi izleyen 3 gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletirler. En üst yöneticiler bilgi ve belgelerin kendilerine intikal ettiği tarihi izleyen 10 gün içinde bu yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirtilen usul ve esaslar uyarınca zarar miktarını tesbit ettirirler.

Zarar miktarının bu yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen miktarı geçmediği hallerde, zararlarla ilgili belgeler en üst yöneticiler tarafından karar verilmek üzere ilgili disiplin amirine, gerektiğinde yetkili disiplin kuruluna gönderilir. Ayrıca zarar veren memurdan ödemeyi kabul edip etmediği hususunda yazılı beyanda bulunması istenir. Bu işlemler en geç 10 gün içinde tamamlanır.

Yukarıdaki fıkra kapsamına giren miktardaki zararları ödemeyi kabul eden memurlar hakkında düzenlenen dosya disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca dosyanın intikalini izleyen 10 gün içinde incelenip karara bağlanır. Kararda aylıklardan yapılacak kesinti miktarı ve taksit sayısı belli edilir.

İdareye verdikleri zararı ödemeyi kabul etmeyen memurlar hakkında genel hükümlere göre takibat yapılmak ve dava açılmak üzere zarara ait bütün bilgi ve belgeler kurum ve kuruluşun en üst yöneticilerince konuyla ilgili mercilere gönderilir.”,

“İdarenin Rücu Hakkı” başlıklı 11’inci maddesinde ise, “Memurların görevlerini, kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gereken dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle zarara uğrayan kişilerin zararları, başvurdukları mahkeme veya makamlarca verilen kararlar uyarınca ilgili kurumlarca karşılanır.

Kurumların genel hükümlere göre sorumlu memurlara rücu hakları saklıdır.”,

hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 27.09.2006 tarihli ve 2006/11058 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6’ncı maddesinin (g) bendinde ise, kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek mali külfet getirilmesinin de kamu zararı olarak nitelendirileceği ifade edilmiştir.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, herhangi bir kamu görevlisinin kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Memurlarca verilen zararların miktarının tespiti ve ilgililerden tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.

Yapılan incelemede;

… yılında Belediye bünyesinde bulunan … Merkezinde (…) birim sorumlusu olarak çalışmakta olan … …’in, …-… tarihleri arasında …’de bilfiil ve kesintisiz çalıştığı, Belediyenin bu çalışmayı Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmediği, sigorta primlerinin … tarihinden itibaren kesilmeye başlandığı, iş akdinin ise … tarihinde sona erdirildiği ancak İdarenin …-… tarihleri arasındaki döneme ait primlerini ödemediği gerekçesiyle Belediye aleyhine … tarihinde dava açıldığı,

… 2’nci İş Mahkemesi …/… Esas sayılı dosya ile İdare aleyhine karar vererek davacının … tarihine kadar aralıksız bilfiil çalıştığına hükmettiği, … 10’uncu Hukuk Dairesinin de …/… Kararı ile … 2’nci İş Mahkemesinin …/…-…/.. no.lu Kararını onayarak kesinleştirdiği,

Kaybedilen bu dava sonucunda İdarenin, …-… tarihleri arasında eksik ödenen primler için … TL, işsizlik ödemesi için … TL ve idari para cezası olarak … TL olmak üzere toplam … TL,

Yine başka bir personel için de Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik ödenen primler için … TL, işsizlik ödemesi için … TL, idari para cezası olarak da … TL olmak üzere toplam … TL ödediği,

görülmüştür.

Açıklanan gerekçelerle Belediye tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenen idari para cezası toplamının ilgili kişilerden tahsil edilmemesi sonucunda toplam (… TL+… TL=) … TL tutarında kamu zararına neden olunmuştur.

Sorumluların savunmalarında, idari para cezası ödenmesine neden olan sorumlularının tespit edilmesi ve zararın tahsili için gerekli işlemlerin yapılabilmesi amacıyla konunun insan kaynakları ve eğitim dairesi başkanlığına intikal ettirildiği ve gelen cevap doğrultusunda sorumluların neden olduğu kamu zararının sulh yolu veya hükmen tahsili için idari ve adli tüm işlemlerin yerine getirileceği ifade edilmişse de, dosya kapsamından idari para cezası ödenmesine neden olan görevlilerin tespiti ve uğranılan kamu zararının kendilerine rücu edilmesine yönelik Rapor tarihi itibariyle herhangi bir işlemin tesis edilmediği anlaşılmıştır.

Bu itibarla, Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenen idari para cezasının ilgili kişilerden tahsil edilmemesi sonucu oluşan kamu zararı tutarı … TL’nin Harcama Yetkilisi (Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı) … … ile Gerçekleştirme Görevlisi (Yaygın Eğitim Şube Müdürü) … … …’a müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödettirilmesine, anılan Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca işbu İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Kararla ilgili sorunuz mu var?