Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay 3. Daire Kararı
Karar Tarihi:
3/21/2023
Karar No:
159
Esas No:
446
KARAR
İdari Para Cezası
………. Belediyesi personeli tarafından, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 85 inci maddesinde belirtilen bildirim yükümlülüğünün zamanında yerine getirilmemesi sonucu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezası için yapılan ödemenin, gecikmeye sebebiyet veren personele rücu edilmemesi sonucu ………. TL kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasına ilişkin dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelenmiştir.
31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma” başlıklı 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında;
“Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur.”
“Kurumca verilecek idarî para cezaları” başlıklı 102 nci maddesinin 1 inci fıkrasının “f” bendinde ise;
“Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;
…
f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.”
hükümleri yer almaktadır.
Anılan hükümler uyarınca, asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından istenilen bilgi ve belgelerin, en geç bir ay içinde yazılı olarak iletilmesi gerektiği, bu yükümlülüğün, belirtilen sürede yerine getirilmemesi durumunda, idari para cezası uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Ancak yapılan incelemede, söz konusu yükümlülüğün, ilgili Belediye personelinin kusuru ve ihmali sonucu zamanında yerine getirilmediği ve akabinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, ………. Belediyesi nezdinde idari para cezası tahakkuk ettirildiği, anılan para cezasının Belediye bütçesinden ödendiği ancak bu tutar için ilgili personele rücu işlemi yapılmadığı görülmüştür.
14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12 nci maddesinde yer alan;
“Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.
Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.
Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir.” hükmü,
10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8 inci maddesinde bulunan;
“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” hükmü,
“Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında bulunan;
“Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun ve diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” hükmü,
“Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında bulunan; “Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.” hükmü ve,
“Kamu zararı” başlıklı 71 inci maddesinde yer alan;
“Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. …” hükmü,
birlikte değerlendirildiğinde, Belediye Başkanı ve kendisine harcama ve gerçekleştirme yetkisi verilen görevliler, belediye kaynaklarının ve bütçesinin mevzuata uygun, etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmasından sorumludurlar ve devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri doğrultusunda, görevini dikkat ve itina ile yerine getirmediği için, kasıt, kusur, ihmal ya da tedbirsizliği sonucu kamu kaynağının yersiz olarak azalmasına sebebiyet veren personele rücu edilmemesi sonucu kamu zararına sebebiyet verildiği ve geri ödeme işleminin henüz gerçekleştirilmemiş olduğu görüldüğünden,
Rapor’da yer verilen ………. TL kamu zararının, Harcama Yetkilisi (Belediye Başkanı) ………. ve Gerçekleştirme Görevlisi (Belediye Başkan Yardımcısı) ……….’e müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte ödettirilmesine; anılan Kanunun 55 inci maddesi uyarınca ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
………. Belediyesi personeli tarafından, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 85 inci maddesinde belirtilen bildirim yükümlülüğünün zamanında yerine getirilmemesi sonucu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezası için yapılan ödemenin, gecikmeye sebebiyet veren personele rücu edilmemesi sonucu ………. TL kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasına ilişkin dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelenmiştir.
31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma” başlıklı 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında;
“Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur.”
“Kurumca verilecek idarî para cezaları” başlıklı 102 nci maddesinin 1 inci fıkrasının “f” bendinde ise;
“Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;
…
f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.”
hükümleri yer almaktadır.
Anılan hükümler uyarınca, asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından istenilen bilgi ve belgelerin, en geç bir ay içinde yazılı olarak iletilmesi gerektiği, bu yükümlülüğün, belirtilen sürede yerine getirilmemesi durumunda, idari para cezası uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Ancak yapılan incelemede, söz konusu yükümlülüğün, ilgili Belediye personelinin kusuru ve ihmali sonucu zamanında yerine getirilmediği ve akabinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, ………. Belediyesi nezdinde idari para cezası tahakkuk ettirildiği, anılan para cezasının Belediye bütçesinden ödendiği ancak bu tutar için ilgili personele rücu işlemi yapılmadığı görülmüştür.
14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12 nci maddesinde yer alan;
“Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.
Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.
Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir.” hükmü,
10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8 inci maddesinde bulunan;
“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” hükmü,
“Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında bulunan;
“Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun ve diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” hükmü,
“Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında bulunan; “Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.” hükmü ve,
“Kamu zararı” başlıklı 71 inci maddesinde yer alan;
“Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. …” hükmü,
birlikte değerlendirildiğinde, Belediye Başkanı ve kendisine harcama ve gerçekleştirme yetkisi verilen görevliler, belediye kaynaklarının ve bütçesinin mevzuata uygun, etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmasından sorumludurlar ve devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri doğrultusunda, görevini dikkat ve itina ile yerine getirmediği için, kasıt, kusur, ihmal ya da tedbirsizliği sonucu kamu kaynağının yersiz olarak azalmasına sebebiyet veren personele rücu edilmemesi sonucu kamu zararına sebebiyet verildiği ve geri ödeme işleminin henüz gerçekleştirilmemiş olduğu görüldüğünden,
Rapor’da yer verilen ………. TL kamu zararının, Harcama Yetkilisi (Belediye Başkanı) ………. ve Gerçekleştirme Görevlisi (Belediye Başkan Yardımcısı) ……….’e müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte ödettirilmesine; anılan Kanunun 55 inci maddesi uyarınca ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Kararla ilgili sorunuz mu var?