KARAR

Maaş Ödemesi

Usul yönünden inceleme;

Raporda; mevzuata aykırı olarak ihdas edilen Daire Başkanlıklarına atanan personele 2020 ve 2021 yıllarında yapılan ödemeler icmali kamu zararı olarak hesaplanmış ve tazmin kararı verilmesi talep edilmiştir.

6085 sayılı Sayıştay Kanununun, “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun uygulanacağı haller” başlıklı 61 nci maddesinde;

Bu Kanunda yargılama usulüne ve kanun yollarına ilişkin hüküm bulunmayan hallerde 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler” başlıklı 447 nci maddesinin ikinci fıkrasında;

Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı,

hükme bağlanmıştır.

6085 sayılı Kanunun atıf yaptığı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Davaların birleştirilmesi” başlıklı 166 ncı maddesinde;

“ (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.

(2) …………….

(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.

(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.

Aynı Kanunun, Usul ekonomisi ilkesi başlıklı 30 uncu maddesinde de;

(1)Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.”

şeklinde konuyla ilgili düzenlemeler yapılmıştır.

Yargılamaya esas rapor düzenlenen kamu idaresinin 2020 ve 2021 yılı hesaplarını denetleyen denetim ekibinin aynı meslek mensupları olması, her iki yılın hesap yargılama Dairesinin aynı olması, yargılamaya konu kamu zararlarının aynı sebeplerden doğması, herhangi bir yıl ile ilgili olarak verilecek hükmün diğer yılı da etkileyecek nitelikte bulunması karşısında, bağlantılı olan 2020 ve 2021 yıllarına ait kamu zararlarının, 6085 sayılı Kanunun yaptığı atıf gereği, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 30 ve 166 ncı maddelerine göre Kamu idaresiyle ilgili olarak düzenlenen “2021 yılı Raporu” çerçevesinde karara bağlanmasına,

(Üye ……….’ın “6085 sayılı Sayıştay Kanununun “Yargılamaya esas rapor” başlıklı 48 inci maddesinde;

“(1) Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap ve işlemlerinin denetimi sırasında denetçiler tarafından kamu zararına yol açan bir husus tespit edildiğinde sorumluların savunmaları alınarak mali yılsonu itibariyle yargılamaya esas rapor düzenlenir. Ancak bu Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen hususlara ilişkin düzenlenen yargılamaya esas raporlar için mali yılsonu beklenmez. …

…” hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu hükümde anılan 6 ncı maddenin dördüncü fıkrasında da;

“Sayıştay, kamu idarelerinin hesap, işlem ve faaliyetleri ile mallarını, hesap veya faaliyet dönemine bağlı olmaksızın yılı içinde veya yıllar itibariyle denetleyebileceği gibi sektör, program, proje ve konu bazında da denetleyebilir.”

denilmiştir.

Ayrıca, 17.12.2011 tarihli ve 28145 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sayıştay Denetim Yönetmeliğinin,

“Düzenlilik denetiminin esasları” başlıklı 14 üncü maddesinde;

“(1) Düzenlilik denetiminin yürütülmesinde aşağıdaki esaslar dikkate alınır:

a) Denetim cari yıl esası ile kamu idaresi temelinde yürütülür. Denetimler konu, sektör, faaliyet ve proje bazlı olarak birden fazla yılı ve birden fazla kurumu kapsayacak şekilde de yürütülebilir.



f) Denetim sonucunda, tespit edilen kamu zararlarına ilişkin yargılamaya esas rapor düzenlenir.”,

“Yargılamaya esas rapor” başlıklı 42 nci maddesinde de;

“(1) Genel Yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap ve işlemlerinin denetimi sırasında denetçiler tarafından kamu zararına yol açan bir husus tespit edildiğinde sorumluların savunmaları alınarak mali yılsonu itibariyle yargılamaya esas rapor düzenlenir. Düzenlenen yargılamaya esas raporlar ilgili mali yılı takip eden yılın en geç kasım ayı sonuna kadar Başkanlığa sunulur.

(2) Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen hususlarda yargılamaya esas rapor mali yıl esasına bağlı kalınmaksızın; kamu idaresi bazında düzenlenebileceği gibi sektör, program, proje ve konu bazında da düzenlenebilir. Düzenlenen yargılamaya esas raporlar, denetimin bitimini takip eden en geç altı ay içinde Başkanlığa sunulur.”

hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere; mali yıl esasına göre yürütülen denetim sırasında; kamu zararına yol açtığı tespit edilen hususlardan;

Cari yılın hesap ve işlemleriyle (bütçesiyle) ilgili olanların, söz konusu mali yılsonu itibarıyla düzenlenecek yargılamaya esas raporda konu edilmesi,

Cari yıldan önceki dönemlere ait hesap ve işlemlerle (bütçelerle) ilgili olanlar için ise konu bazlı denetim yetkisi alınması ve tespit edilen kamu zararı tutarlarının da ilgili olduğu yıllar itibarıyla ayrı ayrı düzenlenecek yargılamaya esas raporlarda konu edilmesi

gerekmektedir.

Bu itibarla;

- 2021 yılı hesap ve işlemleriyle ilgili olarak tespit edilen kamu zararı tutarlarının, cari yıl denetimi esasına göre düzenlenecek ………. Büyükşehir Belediyesi 2021 yılı yargılamaya esas raporunda,

- 2020 yılına ait hesap ve işlemlerle ilgili olarak tespit edilen kamu zararı tutarlarının ise, Başkanlıktan alınacak konu bazlı denetim yetkisi çerçevesinde düzenlenecek olan ………. Büyükşehir Belediyesi 2020 yılı yargılamaya esas raporunda,

konu edilmesini ve Dairemize bir bütün halinde sunulmuş olan rapor eklerinin (ilişikli ödeme belgeleri, tebliğ alındıları ve savunmaların) ilgili yıllar itibarıyla ayrıştırılarak yukarıdaki açıklamalar uyarınca düzenlenecek yeni raporlara eklenmesini,

teminen, yargı raporunun ekleriyle birlikte Denetçisine iadesine karar verilmesi gerekir.” şeklindeki ayrışık görüşüne karşı)

oy çokluğu ile karar verildikten sonra,

Büyükşehir Belediyesinde Daire Başkanlığı kadrosunun hizmet gereklerine uygun olarak belirlenmeden ve fiilen icra edilmeyen hizmete ilişkin kadro unvanı oluşturularak ……….’ye Daire Başkanı maaşının ödenmesi ve Daire Başkanlığı sonrasında mevzuata aykırı olarak şube müdürlüğüne atanması sonucu ………. TL tutarında kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasıyla ilgili olarak dosyada mevcut bilgi ve belgeler değerlendirilmiştir.

14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun l47 nci maddesinin gerekçesinde, aylık tabirinin, ister esas görev, ister vekâlet görevi, ister ise ikinci görev şeklinde olsun, işgal edilen bir kadro karşılığında ay itibarıyla ödenen parayı ifade ettiği, anılan Kanunun 33 üncü maddesinde ise ek göstergeden yararlanabilmek için cetvellerde karşılığı gösterilen kadroların birine atanmış ve bu görevi fiilen ifa ediyor olma şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, yine Kanunun l47 nci maddesinde aylığın, hizmetlerin karşılığında kadroya dayanılarak ay itibarıyla ödenen parayı ifade ettiği belirtilmiştir.

22.02.2007 sayılı ve 26442 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmeliğin “Kadroların tespiti” başlıklı 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, “… Birim müdürlüğü ve üstü yönetici kadro unvanları hizmet gereklerine uygun olarak belirlenir ve fiilen icra edilmeyen hizmetlere ilişkin kadro unvanları kullanılamaz. Ek-3 Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Kadro Unvanları Listelerinden (I) ve (II) sayılı listelerde yer alan 2975 unvan kodlu “Daire Başkanı” kadrosunun ihdas edilmesi durumunda; ihdas edilen her kadro için ayrı ayrı olmak üzere; görev ve yetki alanı bu maddede belirtilen hükümlere uygun olarak atamaya yetkili amir tarafından belirlenir.” denilmektedir.

03.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun “Harcama yetkilisi” başlıklı 63 üncü maddesinde, “Belediye bütçesiyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.” denilerek harcama yetkilisinin tanımı yapılmış, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun “Harcama yetkisi ve yetkilisi” başlıklı 31 inci maddesinde de, “Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.” hükmü yer almıştır.

5018 sayılı Kanuna istinaden çıkarılmış olan ve 31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 1 Seri No.lu Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğinde, “5018 sayılı Kanun’un 5436 sayılı Kanunla değişik 31 inci maddesinin birinci fıkrasında bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisi olarak belirlenmiştir. Bu hüküm uyarınca bütçe sınıflandırması harcama yetkilisini belirleyen temel unsur olmaktadır.” denilerek harcama yetkisinin kim tarafından kullanılacağı açıkça belirtilmiştir.

Bu düzenlemelere göre Daire Başkanı kadrosunun ihdas edilmesi durumunda, ihdas edilen kadro için görev ve yetki alanının belirlenmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle ihdas edilen bu kadronun görev tanımının açık ve net olarak belirlenmesi, fiilen icrai niteliğinin olması ile bütçesi ve harcama yetkililiğinin bulunması gerekir.

04.07.2009 tarihli ve 27278 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmeliğin “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine Tabi Kadrolar” başlıklı 5 inci maddesinde;

“(1) Görevde yükselmeye tabi kadrolar aşağıda belirtilmiştir:

a) Yönetim hizmetleri grubu;

1) Müdür, şube müdürü, ...” hükmü,

“Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 6 ncı maddesinde;

“(1) Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aşağıdaki genel şartlar aranır.

a) Görevde yükselme sınavında başarılı olmak.

b) Bu Yönetmelik kapsamındaki kadrolara atanabilmek için son müracaat tarihi itibariyle 5 inci maddede öngörülen alt görevlerde toplam en az bir yıl çalışmış olmak. Ancak yeni kurulan mahalli idarelerde ilk yıl bu süre şartı aranmaz” hükmü yer almaktadır.

“Görevde yükselme sınavına tabi olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 7 nci maddesinde; 5 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan unvanlara görevde yükselme suretiyle müdür ve şube müdürü kadrosuna atanabilmek için hangi özel şartların aranacağı sayılmıştır.

“Hizmet Grupları Arasında Geçişler” başlıklı 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde ise;

“Bu Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan “yönetim”, “araştırma, planlama” ve “hukuk” hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilir” ifadesi yer almaktadır.

Büyükşehir Belediyelerinde Yönetmelikte sayılan kadrolara atanacakların belirtilen şartları sağlamaları ve sınava girmeleri gerekmekte olup, görevde yükselmeye tabi kadrolar olan müdür ve şube müdürü kadrolarına sınavsız atamanın yapılabilmesi için ise üst görevlerde en az 6 ay çalışma şartı getirilmiştir.

Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelikte 9 adet Daire Başkanlığının zorunlu olarak ihdas edileceği, seçimlik olarak ise 20 adet Diğer Daire Başkanlığının (I) sayılı listeden seçilebileceği belirtilmiştir. ………. Büyükşehir Belediyesi de bu listeden seçim yaparak İşletme ve İştirakler Dairesi Başkanlığını ………. tarih ve ………. sayılı Meclis Kararı, Makine İkmal, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığını ise ………. tarih ve ………. sayılı Meclis Kararı ile oluşturmuştur.

Yapılan incelemelerde; atama yapılan Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ve İşletme ve İştirakler Daire Başkanlığının, kuruldukları dönemlerde yönetmeliklerinin bulunmadığı, görev tanımının olmadığı, harcama birimi oluşturulmadığı tespit edilmiştir. Bunlardan İşletme ve İştirakler Daire Başkanlığı için 2019 yılında kurulmasına rağmen Büyükşehir Belediye Meclisinin ………. tarih ve ………. sayılı kararı ile Görev ve Çalışma Yönetmeliği çıkarılmıştır. Kaldı ki yönetmelik oluşturulmuş olsa da kalan aylarda hem ilgili dairenin hem de diğer dairenin herhangi bir iş ve işleminin bulunmadığı Belediyede yapılan denetim sırasında anlaşılmıştır. Nitekim Makine İkmal Dairesi için herhangi bir bütçe öngörülmemiş, işletme iştirakler dairesi için ise 2021 yılına ilişkin bütçe öngörülmüş olsa dahi dairelerin kapsamına giren işlem yapılmadığı açıkça görülmüştür. Dolaysıyla Belediyenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde, kurulan daire başkanlığının icrai niteliği olmadığı ve Daire Başkanlığına atanan anılan personele yapılan ödemelerin farklı daire başkanlığı bütçesinden yapıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca, anılan personelin Belediyede görevde yükselmeye tabi kadro olan şube müdürlüğü kadrosuna, üst görevlerde en az 6 ay çalışma şartına uymadan sınavsız atamasının yapıldığı görülmüştür.

Söz konusu personelin atamasına dair işlemler özetle aşağıdaki şekilde gerçekleştirilmiştir;

1) Belediyede, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi gereğince Şube Müdürü kadrosunda geçici olarak görev yapmakta olan ………. Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı “Öğretmen” kadrosundaki ………. ’nin, 657 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi gereğince ………. tarihinde Kuruma münhal bulunan üst yönetici kadrosuna naklen atanmak istediğine dair dilekçe verdiği, dilekçeye istinaden ………. Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının ………. tarihli ve ………. sayılı yazısı ile Milli Eğitim Müdürlüğüne Belediyede münhal bulunan Daire Başkanı kadrosuna naklen atanması düşünülen ilgilinin, naklen atanmasına muvafakat edilip edilmeyeceği sorulmuş,

2) Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün ………. tarihli ve ………. sayılı yazısı ile kurumlar arası naklen atanmak isteyen ……….’ye muvafakat verilmesinin uygun görülmesi üzerine Daire Başkanlığının ………. tarihli ve ………. sayılı Başkanlık Makamı Oluru ile Genel İdari Hizmetleri Sınıfında münhal bulunan 1. Dereceli İşletme ve İştirakler Dairesi Başkanlığına ataması yapılmış,

3) İşletme ve İştirakler Dairesi Başkanı kadrosunda görev yapan ……….’nin İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının ………. tarihli ve ………. sayılı Genel Sekreterlik Makamı Oluru ile kendi görevi uhdesinde kalmak üzere aynı anda İtfaiye Dairesi Başkanlığına bağlı 2. Bölge İtfaiye Şube Müdürlüğünü (………. Bölge) tedviren yürütmesi uygun görülmüş,

4) ………. Daire Başkanlığının ………. tarih ve ………. sayılı Oluru ve Büyükşehir Belediye Meclis Başkanlığının ………. tarihli ve ………. sayılı kararı ile ihdas edilen ancak fiilen olmayan Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesi Başkanı kadrosuna asaleten atanmış,

5) Belediyede Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesi Başkanı olarak görev yapan ……….’nin ………. tarihinde vermiş olduğu dilekçede Daire Başkanlığı görevinden kendi isteği ile çekilerek münhal bulunan bir kadroya atamasının yapılmasını talep ettiği dilekçesine istinaden, ………. tarihli ve ………. sayılı Başkanlık Makamı Olurunun iptal edilerek İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının ………. tarihli ve ………. sayılı Başkanlık Makamı Oluru ile Genel İdari Hizmetleri Sınıfında münhal bulunan 1. Dereceli Şube Müdürü kadrosuna asaleten ataması yapılmıştır.

Buna göre daire başkanı kadrosuna atanan söz konusu personelin görevde yükselme sınavına girmediği, Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmeliğin “Hizmet Grupları Arasında Geçişler” başlıklı 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre Belediyede kurulan daire başkanlığına atandığı ve şube müdürlüğüne yapılan atamasının hatalı olduğu tespit edilmiştir.

Ancak mevzuat hükmünden anlaşılacağı üzere göre şube müdürlüğü kadrosuna sınavsız atamanın yapılabilmesi için üst görevlerde“en az altı ay süreyle çalışmış olma” şartının sağlanması gerekmektedir.

Bu itibarla hizmetin önemi, hizmet yerinin özellikleri ve yoğunluğu gibi kriterler esas alınmak suretiyle personel kadrolarının tespit edilmesi ve bu hizmetleri göreceklerin kendi sınıfları içindeki derece durumlarına uygun olmak kaydıyla ilgili kadronun aylığını almaları gerekmektedir. Zira kadro, memurun çalıştığı belli bir görev yerini ifade etmekte, memurun yapacağı iş, kadrosu ile ilişkili bulunmaktadır.

Geçici Şube Müdürlüğü kadrosundan 1. Dereceli Unvansız Daire Başkanı kadrosuna atanan söz konusu personel, fiili olarak geçici itfaiye şube müdürlüğü görevini yerine getirmiş olduğundan Daire Başkanlığı görevini de yapmamaktadır. Yönetmeliğe aykırı olarak yapılan atamaların hizmet gereklerinin yerine getirilmesi amacından ziyade kadro ihdası olduğu anlaşılmaktadır.

Kaldı ki anılan personelin atandığı Daire Başkanlığının harcama birimi hüviyetine kavuşturulamaması ve Belediyede herhangi bir iş ve işleminin bulunmaması dikkate alındığında ilgilinin daire başkanlığında 6 ay çalışma şartını yerine getirmediği görülmektedir. Zira Yönetmeliğe aykırı olarak yapılan bu atamaların daha fazla ücret verme ve Yönetmelik hükmünden yararlanılarak sınavsız olarak naklen müdür olarak atama dışında bir amacının olmadığı, yapılan atama olurlarına bakıldığında söz konusu 6 ay sınırını tamamlayan kişilerin hemen atamasının yapıldığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca Belediyede 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesine göre geçici (tedviren) olarak ile farklı şube müdürlüğü görevleri yapan bu personelin naklen atamasının yapılabilmesi için ilgili kurumundan üst yönetici kadrolarına atamasının yapılmasına müteakip muvafakat verilebileceği bildirildiğinden Daire Başkanı kadrosuna atamasının yapılabilmesi gibi bir mevzuat düzenlemesi de bulunmamaktadır. Bu kişinin naklen atama durumunda kadrolar tahdidi olarak sayılmış olup daha önceden kadrosu ne ise ancak bu veya eşdeğer kadroya atanabilecektir.

Bu bağlamda atandığı Daire Başkanlığı görevini fiilen yerine getirmemesine rağmen Daire Başkanına ilişkin ödemeler ile 6 ay üst görevde bulunma şartına uyulmadan şube müdürlüğüne atanması sonucu yapılan ödemeler mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.

Dolayısıyla, anılan personele Belediye tarafından mevzuat hükümlerine aykırı olarak fiilen icra edilmeyen Daire Başkanlığına atanması suretiyle Daire Başkanı maaşı ödenmesi ile anılan personelin fiilen 6 ay üst görevde bulunmadan sınavsız olarak müdür kadrosuna atanması suretiyle yapılan ödemeler sonucu, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesinde; “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanan kamu zararına sebebiyet verildiği tespit edilmiştir.

Bu itibarla, anılan personele fiilen icra edilmeyen Daire Başkanlığına atanması suretiyle Daire Başkanı maaşı ödenmesi ile anılan personelin fiilen 6 ay üst görevde bulunma şartına uyulmaksızın sınavsız olarak müdür kadrosuna atanması suretiyle yapılan ödemeler sonucu oluşan ve ayrıntısı ekli tabloda gösterilen toplam ………. TL kamu zararının;

- ………. TL’nin Üst Yönetici (……….) ………., Harcama Yetkilisi (……….) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (……….) ………. ile Diğer Sorumlular (……….) ………. ve ……….) ………. na

- ………. TL’nin Üst Yönetici (……….) ………., Harcama Yetkilisi (……….) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (……….) ………. ile Diğer Sorumlular (……….) ………. ve (……….) ……….’na

müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte ödettirilmesine, anılan Kanunun 55 inci maddesi uyarınca ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere (Üye ……….’ın “ Yukarıda, Usul yönünden inceleme kısmında ayrıntıları ile belirttiğim şekliyle;

- 2021 yılı hesap ve işlemleriyle ilgili olarak tespit edilen kamu zararı tutarlarının, cari yıl denetimi esasına göre düzenlenecek ………. Büyükşehir Belediyesi 2021 yılı yargılamaya esas raporunda,

- 2020 yılına ait hesap ve işlemlerle ilgili olarak tespit edilen kamu zararı tutarlarının ise, Başkanlıktan alınacak konu bazlı denetim yetkisi çerçevesinde düzenlenecek olan ………. ………. Büyükşehir Belediyesi 2020 yılı yargılamaya esas raporunda,

konu edilmesi gerektiğinden, hükmün, bir bütün halinde sunulmuş olan raporun ilgili denetçileri tarafından yıllar itibarıyla ayrıştırılarak iki ayrı rapor şeklinde Dairemize intikali sonrası verilmesi gerekir.” şeklindeki ayrışık görüşüne karşı) oy çokluğuyla karar verildi.

Üye ……….’in ilave görüşü;

“Anılan personelin “Hizmet Belgesi” incelendiğinde ………. tarihinde ………. Büyükşehir Başkanlığına “Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni” olarak naklen tayin edildiği, ve devam eden süreçte bu kadroda bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla Rapora konu edilen Daire Başkanlığı ve Şube Müdürlüğü atamalarına ilişkin Hizmet Belgesi’nde herhangi bir kayıta yer verilmemesi, anılan personelin söz konusu kadrolarda görev almadığına dair bir gösterge niteliğindendir. Bu itibarla Rapora konu edilen Daire Başkanlığı ve Şube Müdürlüğüne ilişkin ödemeler kamu zararı niteliğinde olup tazmini gerekmektedir.”






Kararla ilgili sorunuz mu var?