KARAR

I. Hukuk Müşavirine avukatlık vekâlet ücreti ödenmesi:

) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre aylık alan I. Hukuk Müşavirine avukatlık vekâlet ücreti ödenmemesi gerekirken 2022 yılı için toplam … TL ödeme yapılması dolayısıyla kamu zararına neden olunduğu iddiası ile ilgili olarak yapılan incelemede;

659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14’üncü maddesinde, hukuk biriminde altı aydan fazla görev yapmak kaydıyla hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara idareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretlerinin maddede belirtilen oranlar ve limitler dâhilinde ödeneceği düzenlenmiştir.

Diğer taraftan 375 Sayılı 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu İle Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve Kıdem Aylığı İle Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 666 sayılı KHK ile eklenen Ek 10’uncu maddesinde, aralarında … da bulunduğu kurumlarda görev yapan personele Kararname eki cetvellerde sayılan kadro unvanları için öngörülen ücret ve tazminatların ödeneceği düzenlenmiş olup aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu madde kapsamına giren personele “657 sayılı Kanunda ödenmesi öngörülen aylık, ek gösterge, zam ve tazminatlar, makam tazminatı, temsil tazminatı ve avukatlık vekalet ücreti ödenmez.” hükmü ile özel bir düzenleme yapılmıştır.

Söz konusu fıkra ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 01.06.2022 tarih ve 2022/19 Esas sayılı Kararında,

“666 sayılı KHK’nın 1. maddesiyle 375 sayılı KHK’ya eklenen ek 10. maddenin itiraz konusu kuralın yer aldığı ikinci fıkrasında, bu madde kapsamına giren personele avukatlık vekâlet ücretinin ödenmeyeceği belirtilerek anılan personelin mali haklarına ilişkin bir düzenleme yapılmıştır.

6223 sayılı Yetki Kanunu’nda kamu görevlilerinin “atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esasları”ndan söz edilmiş ancak mali haklara ilişkin bir ibareye yer verilmemiştir. Diğer yandan kuralda öngörülen hüküm, mevcut veya yeni ihdas edilen ya da bir başka bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı bir düzenleme de değildir. Dolayısıyla itiraz konusu kuralın Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca verilen KHK çıkarma yetkisinin amaç ve kapsamı içinde değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır.” denilerek fıkra hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, iptal kararının resmi gazetede yayımlanmasından (20.07.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır) dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi Kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra 03.11.2022 tarih ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun (Resmi Gazete yayım tarihi 09.11.2022) 41’inci maddesinde, “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

“Bu madde kapsamına giren personele; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (D) bendi, 2 nci, 28 inci, ek 1 inci, ek 4 üncü ve ek 13 üncü maddeleri hariç olmak üzere diğer maddelerinde öngörülen her türlü ödemeler ile ek 9 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında belirtilen mevzuat hükümlerine göre yapılan ödemeler, 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun ek 21 inci maddesinde öngörülen ödeme, 657 sayılı Kanunda ödenmesi öngörülen aylık, ek gösterge, zam ve tazminatlar, makam tazminatı, temsil tazminatı ve avukatlık vekalet ücreti ödenmez.”

hükmü ile bu konudaki boşluk giderilmiş ve 666 sayılı KHK ile getirilen hüküm aynen korunmuştur.

2022 yılı avukatlık vekâlet ücreti ödemelerinin incelenmesinde, kadro unvanı 375 sayılı KHK eki II sayılı cetvelde sayılan ve aylık ücret ve tazminatları söz konusu KHK kapsamında ödenen I. Hukuk Müşaviri …a 659 sayılı KHK hükümleri çerçevesinde hukuk birimi amiri olması dolayısıyla 5 Ağustos 2022 tarihinde avukatlık vekâlet ücreti ödendiği tespit edilmiştir. 659 sayılı KHK ile hukuk birimi amirlerine avukatlık vekâlet ücreti ödeneceği düzenlenmiş ise de yukarıda belirtilen 375 sayılı KHK’nın Ek 10’uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kendilerine ücret ve tazminat ödenen personele ayrıca avukatlık vekâlet ücreti ödenmeyeceği hükmü ile özel bir düzenleme yapılmıştır.

Yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi hükmü dikkate alındığında, iptal hükmü yürürlüğe girmeden önce, yani Ek 10’uncu madde halen yürürlükte iken (Kaldı ki 03.11.2022 tarih ve 7420 sayılı Kanun ile yukarıda belirtildiği gibi 666 sayılı KHK ile getirilen hüküm aynen korunmuştur) 5 Ağustos 2022 tarihinde 375 sayılı KHK hükümleri çerçevesinde aylık ücret ve tazminat ödenen Hukuk Müşaviri … 659 sayılı KHK hükümlerine istinaden avukatlık vekâlet ücreti ödenmesi mümkün değildir.

Sorumlulardan … (1. Hukuk Müşaviri) göndermiş olduğu savunmasında özetle;

659 sayılı KHK’de avukatlık vekalet ücretinin hukuk birim amirine de ödeneceği hükme bağlandığından hukuk birim amiri sıfatını taşıyan 1. Hukuk Müşavirinin vekalet ücreti almasının mümkün olduğunu, 659 sayılı KHK’nin görev unvanından bağımsız olarak hukuk birim amirine özel hükümle vekalet ücreti alma hakkını açıkça tanıdığını belirtmiştir.

659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 14'üncü maddesine göre ödenecek vekalet ücretlerinin dağıtımına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılan ve 08.07.2012 tarih ve 28347 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “hukuk birim amiri”nin, idarelerin merkez teşkilatındaki hukuk biriminin amirini ifade ettiği düzenlenmiştir.

Söz konusu hükümden anlaşılacağı üzere, “hukuk birimi amirleri” için belirli bir görev-unvan şartı bulunmamakta, bazı idarelerde hukuk birim amirleri 659 sayılı KHK’nin 14’üncü maddesinde sayılan hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukat görev unvanından farklı görev unvanına haiz olabilmektedir. Bu nedenle, hukuk birim amirlerinin de avukatlık vekalet ücretinden yararlanmalarını sağlamak üzere 659 sayılı KHK’nin 14’üncü maddesinde sayılan görev unvanları dışında, görev unvanından bağımsız olarak hukuk birim amirleri de madde kapsamına alınmıştır. Ancak, hukuk birim amirlerine avukatlık vekalet ücreti ödenmesine ilişkin düzenleme yapılmış olması, bu kişilere vekalet ücreti ödenmesini sınırlayan diğer mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağı anlamına gelmemektedir.

Kaldı ki, yukarıda belirtilen Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikin “Vekalet ücreti ödenecekler” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasındaki “İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili kılınanlardan aylık ücret ve tazminatları 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesine göre ödenenler dışındaki hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara bu Yönetmelik kapsamında vekalet ücreti ödenir.” Hükmünde de 375 sayılı KHK’nin Ek 10’uncu maddesine göre aylık ücret ve tazminat alan hukuk birim amirleri avukatlık vekalet ücreti ödeneceklerin dışında sayılmıştır.

Sonuç olarak, Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'te hukuk birim amiri, idarelerin merkez teşkilatındaki hukuk biriminin amiri olarak tanımlandığından hukuk birimi bulunan idarelerde hukuk birim amirliği için ayrı bir görevlendirme söz konusu değildir. Bu nedenle, savunmanın üzerine kurgulandığı, hukuk birim amirliği göreviyle 1. Hukuk Müşaviri kadrosunun ayrıştırılması savının kabulü mümkün görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, .. Hukuk Müşavirliğinde 1.Hukuk Müşaviri olarak görev yapan … aynı zamanda hukuk birim amiri olup bu görevinin 1.Hukuk Müşaviri görev unvanından bağımsız düşünülmesi ve hukuk birim amirliği görevi nedeniyle kendisine vekalet ücreti ödenmesi mümkün değildir.

Sorumlulardan … (Uzman) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı Muhasebe Birimi iş ve işlemlerine ilişkin düzenlenen görev tanımı formunda "Temel İş ve Sorumluluklar" başlığı altında yer alan “Emanet Çıkışları” görevinin kendisi tarafından yapıldığını ve sorguya konu muhasebe işlem fişi üzerinde “düzenleyen” sıfatıyla imzası bulunduğunu ve bu nedenle kendisinin kamu zararından dolayı sorumluluğunun bulunmadığını ifade etmiştir.

5018 sayılı Kanun’a göre mali sorumluluğun oluşabilmesi için; ortada bir kamu zararı olmalı, kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem bulunmalı ve nihayetinde mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet bağı olmalıdır.

Bu itibarla, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde çalışmakta olup emanet çıkışına ilişkin muhasebe işlem fişini düzenleyen sıfatıyla imzalayan ve başka bir harcama biriminin mevzuata aykırı kararı sonucunda oluşan kamu zararına konu ödemenin olur ve onayına ilişkin sürece dahili bulunmayan … (Uzman)’ın kamu zararından sorumluluğunun olmadığına,

Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı, kamu zararı tutarı … TL’nin; … (I. Hukuk Müşaviri) ve … (Başkan)'a müştereken ve müteselsilen ödettirilmesine,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca ilamın tebliğinden itibaren altmış gün içinde temyiz başvurusu ve aynı Kanunun 56’ncı maddesi uyarınca ilamın tebliğinden itibaren 5 yıl içinde yargılamanın iadesi başvurusu yolları açık olmak üzere oy birliğiyle,




Kararla ilgili sorunuz mu var?