KARAR

Personel Ataması

… Bakanlığında Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak görev yapan …'ın unvan değişikliği sınavına girip başarılı olma şartını sağlamamasına rağmen … tarihinde mühendis kadrosuna atandığı ve kendisine mühendis kadrosuna ait gösterge, ek gösterge, özel hizmet tazminatı, yan ödeme ve ek ödeme kalemlerinin ödendiği görülmüştür.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun “İstisnai memurluklar” başlıklı 59'uncu maddesinde;

“... Başbakanlık ve Bakanlık Müşavirlikleriyle Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliklerine, ... Özel Kalem Müdürlüklerine, ... bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve dereceye yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile memur atanabilir.

Birinci fıkrada sayılan memurların bulundukları bu kadrolar emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmaz. Bu görevlerde bulunan memurların emeklilik kıdemleri yürümekte devam eder.” hükmü,

Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik'in;

“Kapsam” başlıklı 2'nci maddesinde,

“Bu Yönetmelik, özel kanunlardaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla;

a) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda,

istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere yapılacak görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanır.

Ancak;

a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 59 uncu maddesinde belirtilen istisnai memurluklara,

yapılacak atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.” hükmü,

“Sınav şartı” başlıklı 8'inci maddesinde,

“Görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atanacakların yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları gerekir.” hükmü,

… tarihli ve … sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan … Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin;

“Hizmet grupları” başlıklı 5'inci maddesinin ikinci fıkrasında,

“Unvan değişikliğine tabi kadrolar:

Mühendis, Mimar, ...” hükmü,

Aynı Yönetmelik'in “Unvan değişikliği sınavı” başlıklı 14'üncü maddesinin ilk fıkrasında,

“Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan unvan değişikliğine tabi kadrolara, bu unvanları en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz etmiş bulunan personelin atanması, bu bölümde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime tabi tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonucundaki başarısına göre gerçekleştirilir.” hükmü

yer almaktadır.

Unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamalar anılan Genel Yönetmelik kapsamındadır. 657 sayılı Kanun'un 59'uncu maddesinde belirtilen istisnai memurluklara yapılacak atamalar Kanun ve Genel Yönetmelik kapsamı dışındadır. İstisnai memuriyet kadroları emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarda herhangi bir sınıf için kazanılmış hak teşkil etmemektedir.

Söz konusu atamanın yapıldığı tarihte yürürlükte olan … Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği hükümlerine göre, unvan değişikliğine tabi bir kadro olan mühendis kadrosuna atanacak personelin unvan değişikliği sınavında başarılı olması gerekmekte olup adı geçen personel, unvan değişikliği sınavına girmediğinden mühendis kadrosuna atanmak için gerekli olan bu şartı haiz değildir.

Bu nedenlerle, … tarihinde anılan Bakanlıkta Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuna atanan adı geçen personelin … tarihinde mühendis kadrosuna atanması mevzuata aykırı olup kendisine ödenen mühendis kadrosuna ait gösterge, ek gösterge, özel hizmet tazminatı, yan ödeme ve ek ödeme tutarları ile anılan Bakanlıkta atanabileceği memur kadrosunun gösterge, ek gösterge, özel hizmet tazminatı, yan ödeme ve ek ödeme tutarları arasındaki fark kamu zararıdır.

Sorguda kamu zararı gelir vergisi ve damga vergisi kesinti tutarları düşülmeden brüt olarak hesaplanmıştır. Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin 307'nci maddesine dayanılarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için hazırlanıp uygulanan Genel Bütçe Detaylı Hesap Planı gereğince, bu vergi kesintileri genel bütçe vergi geliri olarak doğrudan 600 Gelirler Hesabı ile 800 Bütçe Gelirleri Hesabına kaydedildiğinden bu kesinti tutarları düşülerek ve eylül ayından itibaren aylık gösterge rakamının 895 olarak alınması gerektiği anlaşıldığından kamu zararı yeniden hesaplanmıştır.

Ödemelerin dayanağı mevzuata aykırı atama olduğundan;

Atama teklifini Personel Dairesi Başkan Vekili unvanı ile atamaya yetkili amire arz eden Diğer Sorumlu …'nun sorumlu olduğuna (Üye …'ın ayrışık görüşüne karşın) oy çokluğuyla,

Harcama Yetkilisi (İl Müdürü) … ve Gerçekleştirme Görevlileri … (İl Müdür Yardımcısı), … (Şube Müdürü), … (Müdür Yardımcısı) ve Müdür Yardımcısı Vekili …'un sorumluluğu olmadığına (Üye …'in ayrışık görüşüne karşın) oy çokluğuyla,

Bu itibarla, sorguda kamu zararı olarak hesaplanan … TL'nin;

kamu zararı olmayan … TL ve genel bütçe vergi geliri ile ilgili olan … TL toplamı olan … TL'si için ilişilecek husus bulunmadığına,

ayrıntısı aşağıdaki tablolarda gösterilen … TL'sinin ise atama teklifini arz eden Diğer Sorumlu (Personel Dairesi Başkan Vekili) …'na tek başına,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 53'üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine,

Anılan Kanun'un 55'inci maddesi uyarınca işbu ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy Gerekçesi:

Üye …'ın sorumluluğa ilişkin karşı oy gerekçesi:

Adı geçen personele şube müdürü kadrosuna ilişkin yapılan ödemelerin dayanağı mevzuata aykırı atamadır. Bu nedenle, mevzuatta öngörülen şartlar sağlanmadan atama yapılması sonucu kamu zararı oluştuğuna ilişkin çoğunluk görüşüne katılıyorum. Ancak söz konusu işlem atamaya yetkili amir tarafından yapıldığından, oluşan kamu zararından atamaya yetkili amirin tek başına sorumlu olması nedeniyle çoğunluk kararında sorumlu olarak belirtilenlerin sorumlu tutulmaması gerekir.

Üye …'in sorumluluğa ilişkin karşı oy gerekçesi:

Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin yasal sorumluluk ve yükümlülükleri 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun “Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32'nci ve “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33'üncü maddelerinde düzenlenmektedir. Anılan Kanun hükümleri ile 14.06.2007 tarihli ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararı doğrultusunda, Daire Kararına konu uygulamada oluşan kamu zararından ilişikli ödeme emri belgelerinde imzaları bulunan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin de sorumlu tutulması gerekir.

Üye …'ün karşı oy gerekçesi:

İlama konu uygulamada … tarihinde Basın halkla ilişkiler müşaviri kadrosuna atanan kişinin … tarihinde ünvan değişikliği sınavı yapılmadan unvan değişikliğine tabi mühendis kadrosuna atama yapıldığı görülmektedir. Atanan kişi farklı bir kadrodayken ilgili eğitimi tamamlamak suretiyle atandığı kadronun ünvanını elde etmiştir. Yani bir yükseköğretim kurumu kişiye yeterli eğitimi alması sonucu bir diploma vermek suretiyle yeni bir unvan vermiştir. Olması gereken bu ünvanı alanlar arasında bir yarışma sınavıyla kadroya atanacak kişi veya kişilerin seçilmesidir. Bu seçim unvan değişikliği sınavıyla olması gerekirken sınav yapılmadan idarenin değerlendirmesi sonucu yapılmıştır. İdare ihtiyaç duyduğu kadroya ait hizmeti sınav yapmadan yaptığı değerlendirmeye göre atadığı kişiden elde etmiştir. Bunun aksine ilişkin herhangi bir tespit yoktur. Dolayısıyla kamunun hedeflediği hizmetin karşılığını elde etmesi nedeniyle bir zararı oluşmamış, kamu zararı doğmamıştır. Ancak burada mevzuata aykırı olarak unvan değişikliği sınavına girmeden yapılan atama nedeniyle atanan kişiye menfaat temin edilmiştir. Bunun karşılığı idari soruşturmayla neticelendirilecek olan görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirmedir. Burada atamanın eski tarihli olması nedeniyle suçun disiplin olarak iki yıllık, ceza olarak 8 yıllık zamanaşımına uğradığı söylenerek menfaat temininin karşılıksız kalacağı ileri sürülebilir. İlk atamayı yapanlar açısından bu süreler nedeniyle zamanaşımı vardır. Ancak suçun temadi, süregelen bir işlem olması nedeniyle daha sonraki dönemlerde mevzuata aykırı atamayı kasıtla sürdürenler zamanaşımı olmaması nedeniyle aynı yaptırımla karşılaşabileceklerdir. Dolayısıyla mevzuata aykırı işlem geri alınmaması nedeniyle yaptırımsız kalmayacaktır. Bu nedenlerle kamu zararı oluşmadığından konunun beraati gerekir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?