KARAR

Aile Yardımı ve Asgari Geçim İndirimi

Belediye personelleri; ………., ………. ve ……….’a 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 202 nci maddesine aykırı olarak aile yardımı ödenmesi ve bu kişilere yapılan ücret ödemelerine uygulanan asgarî geçim indiriminin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 32 nci maddesine aykırı olarak hesaplanması sonucu ………. TL kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasına ilişkin dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelenmiştir.

………. Belediyesi ile ………. Sendikası arasında akdedilen ve yürürlük süresi ………. tarihleri arasında olan Toplu İş Sözleşmesi’nin “Ücretler ve Sosyal Yardımlar” başlıklı 39 uncu maddesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki usul ve esaslar doğrultusunda işçilere aile yardımı yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Aile yardımı ödeneği” başlıklı 202 nci maddesinde;

“Evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilir.

Bu yardım, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için 1500, çocuklarından her biri için de 250 gösterge rakamının (72 nci ay dahil olmak üzere 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktar üzerinden ödenir.

…”

Anılan Kanunun “Aile yardımı ödeneğine hak kazanma” başlıklı 204 üncü maddesinde ise;

“Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğine evlendiği; çocuk için ödenen yardıma da çocuğunun doğduğu tarihi takip eden ay başından itibaren hak kazanır.”

hükümlerine yer verilmektedir.

Ayrıca, 28.03.2007 tarihli ve 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci maddesi ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Asgari geçim indirimi” başlıklı mülga 32 nci maddesi, başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir;

"Asgarî geçim indirimi

MADDE 32 – Ücretin gerçek usulde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.

Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.

…”

Yukarıda anılan hükümler uyarınca Devlet memurunun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için, personele ödenen ücrete % 10 oranında asgari geçim indirimi uygulanacağı ve evlilik tarihinden itibaren aile yardımı ödeneceği anlaşılmaktadır.

Ancak Rapor’a konu Belediye personelleri ………., ………. ve ……….’a, çalışan eşleri için aile yardımında bulunulduğu ve personele ödenen ücrete asgari geçim indirimi uygulandığı görülmektedir.

31.12.2005 tarihli ve 26040 3. Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğine ekli örnek formlar arasında yer alan “Aile Yardımı Bildirimi” formunun arka sayfasında;

“Bu bildirim personelin ilk işe girişinde verilir. Personelin aile yardımından yararlanan eş veya çocuk durumunda bir değişiklik meydana gelmesi halinde veya yer değiştirme suretiyle atama halinde yeniden bildirim verilir.”

ifadelerine yer verilmektedir. Bu sebeple, personelin aile yardımından yararlanan eş veya çocuk durumunda bir değişiklik meydana gelmesi halinde yeniden bildirim verilmesi gerekmektedir. Ancak, ücret ödemeleri sırasında uygulanan asgari geçim indirimi ve personele ödenecek aile yardımı tutarlarının hesabında esas alınacak olan verilere kaynaklık eden söz konusu bildirimin yapılmadığı görülmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12 nci maddesinde;

“Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.

Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir.” hükmü uyarınca, çalışan eşleri için bildirimde bulunmayarak İdare’nin zarara uğratılmasına sebebiyet veren personelin ve bu personele yapılan ödemeler üzerindeki kontrol görevlerini gerektiği gibi yerine getirmeyen diğer personelin, söz konusu zarardan sorumlu olduğu görülmektedir.

Ahiz ………. tarafından gönderilen savunmada her ne kadar eşinin özel “BAĞ-KUR Tarım Sigortalısı” olduğu ve çalışmıyor olduğu belirtilmiş ise de;

17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun, “Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde;

“Bu Kanunun amacı tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlara ve hak sahiplerine, malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde bu Kanunda yazılı şartlarla sosyal sigorta yardımları sağlamaktır.” hükmü,

“Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde;

“Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın 3 üncü maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyetlerde bulunanlar, bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar.” hükmü,

“Tescilde esas alınacak kayıtlar” başlıklı 10 uncu maddesinde ise;

“Sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, 21/10/1935 tarih ve 2834 sayılı Kanuna göre kurulan tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, 18/4/1972 tarih ve 1581 sayılı Kanuna göre kurulan tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, 24/4/1969 tarih ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği (Pankobirlik), Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtları esas alınır. Belirtilen bu merci, kurum, kuruluş, kooperatifler ve birlikleri ile şirket ve bankalar, Kurumun isteği üzerine her türlü bilgiyi ve belgeyi vermekle yükümlüdürler.” hükmü,

yer almaktadır.

Anılan hükümler ışığında ve Yargıtay 21 inci Hukuk Dairesi’nin, Tarım BAĞ-KUR Sigortalılığının Geçerlilik Koşulları” konusunda almış olduğu, 28.09.2010 tarihli ve E:2009/3084, K:2010/9108 numaralı Kararı uyarınca, 2926 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi kapsamındaki kurum ve kuruluşlarda önceden gelen ve devam eden üyelik kaydının bulunduğu durumlarda, sigortalının kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyetine ara verdiğine ilişkin delil yoksa ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihten sonra 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla, Ahiz ……….’in BAĞ-KUR Tarım Sigortalısı olan eşinin söz konusu faaliyetine ara verdiğine ilişkin herhangi delile ulaşılmaması ve bu yönde herhangi bir bildirimde bulunulmamış olması sebebiyle, ilgili kişinin kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunduğu ve gelir elde ettiği kabul edilmektedir.

Yukarıda anılan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar doğrultusunda; eşleri menfaat karşılığı çalışan Belediye personelleri ………., ………. ve ……….’a, çalışan eşleri için aile yardımı ödenmesi ve bu personele yapılan ücret ödemelerine asgari geçim indirimi uygulanması sonucu oluşan toplam ………. TL kamu zararının;

………. TL’sinin, Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdür V.) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (işçi) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’e,

………. TL’sinin Harcama Yetkilisi ……….(Park Bahçe ve Fid. Müdür V.), Gerçekleştirme Görevlisi (İşçi) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’ye,

………. TL’sinin, Harcama Yetkilisi ………. (Destek Hizmetleri Müdür V.), Gerçekleştirme Görevlisi (İşçi) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’e,

………. TL’sinin, Harcama Yetkilisi (Belediye Başkanı V.) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (Belediye Başkan Yardımcısı) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….'a,

………. TL’sinin, Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdür V.) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (İşçi) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’e,

………. TL’sinin, Harcama Yetkilisi (Belediye Başkanı) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (Belediye Başkan Yardımcısı) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’a,

………. TL’sinin, Harcama Yetkilisi (Park Bahçe ve Fid. Müdür V.) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (İşçi) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’ye,

………. TL’sinin, Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdür V.) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (İşçi) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’e,

………. TL’sinin ise, Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdür V.) ………., Gerçekleştirme Görevlisi (İşçi) ………. ve Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’e, müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte ödettirilmesine; anılan Kanunun 55 inci maddesi uyarınca ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

Azınlık Görüşü:

Üye ……….’ın karşı oy gerekçesi;

“Belediye personelleri; ………., ………. ve ……….’a 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 202 nci maddesine aykırı olarak aile yardımı ödenmesi ve bu kişilere yapılan ücret ödemelerine uygulanan asgarî geçim indiriminin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 32 nci maddesine aykırı olarak hesaplanması suretiyle oluşan ………. TL kamu zararının, anılan personellerin bildirim yükümlülüklerini yerine getirmemeleri sonucu meydana geldiği görülmektedir. Rapor’da sorumlu tutulan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, anılan personellerin eşlerinin gelir getirici bir işte çalışıyor olduklarını re’sen tespit etme imkanları bulunmaması sebebiyle, sorumlu tutulamayacakları düşünüldüğünden, oluşan ………. TL kamu zararının,

………. TL’sinin Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’e,

………. TL’sinin Diğer Sorumlu (İşçi) ……….’ye,

………. TL’sinin ise Diğer Sorumlu (İşçi) ……….'a,

ödettirilmesine karar verilmesi gerekir.”

Üye ……….’ün karşı oy gerekçesi;

“Belediye personelleri; ………., ………. ve ……….’a 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 202 nci maddesine aykırı olarak aile yardımı ödenmesi ve bu kişilere yapılan ücret ödemelerine uygulanan asgarî geçim indiriminin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 32 nci maddesine aykırı olarak hesaplanması suretiyle yapılan ………. TL fazla ödemenin, anılan personellerin bildirim yükümlülüklerini yerine getirmemeleri sonucu meydana geldiği görülmektedir. Rapor’da sorumlu tutulan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, anılan personellerin eşlerinin gelir getirici bir işte çalışıyor olduklarını re’sen tespit etme imkanları bulunmaması sebebiyle, sorumlu tutulamayacakları ve yapılan fazla ödemenin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71 inci maddesinde yapılan “Kamu zararı” tanımına girmeyeceği düşünüldüğünden, Rapor’a konu ………. TL’lik fazla ödeme hususunda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12 nci maddesi uyarınca gereğinin yapılmasını teminen Kurumu’na yazılmasına karar verilmesi gerekir.”




Kararla ilgili sorunuz mu var?