Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay 6. Daire Kararı
Karar Tarihi:
12/14/2023
Karar No:
18
Esas No:
926
KARAR
Doğalgaz ve Elektrik Fatura Bedeli
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
.... Belediyesi tarafından kiraya verilmiş olan iş yerlerine ait kira sözleşmeleri uyarınca, kiracı tarafından ödeneceği hüküm altına alınmış olan doğal gaz ve elektrik faturalarının Belediye bütçesinden ödendiği görülmüştür.
İdare tarafından, işletme hakkı ve tasarrufu Belediyeye ait olan ve .... Orman İşletme Şefliği sınırları içerisinde yer alan …. nolu bölme içerisindeki 117.471 m2 yüzölçümlü alanda bulunan B Tipi Mesire Yeri Gelişim ve Yönetim Planında belirtilen T1-Kır Lokantası ve eklentileri, T2-Kır Lokantası, T3-Kır Kahvesi, T17-Büfe, T18-Büfe ile T11 (4 adet), T12 (4 adet), T13 (2 adet), T14 (4 adet), T15 (5 adet) yöresel ürünler sergi ve satış yerleri 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri kapsamında kiraya verilmiş olup, İdare ile kiracı firma olan …. Turizm AŞ arasında akdedilen kira sözleşmelerinin “Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 8’inci maddesinin, “Kiracının Hak ve Yükümlülükleri” alt başlıklı 8.1’inci maddesinde; kiracının kiraya verilen yer ile ilgili olarak bizzat kullandığı su, elektrik, telefon, yakıt, vergi, resim, harçlar ve sair masrafları ödemekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasında yapılan kira sözleşmelerinin anılan hükmü kapsamında, kiracının kullanımında bulunan iş yerlerine ait elektrik, su ve doğal gaz ve benzeri sair masraflara ilişkin giderlerin kiracı tarafından ödenmesi gerektiği ve söz konusu giderlerin Belediye bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığı açıktır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanun’un “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu zararı, “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanmış olup bahse konu maddenin ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, “Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” hususu kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak kriterler arasında sayılmıştır.
Anılan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar çerçevesinde, kiralanan iş yerlerine ait, doğal gaz ve elektrik faturalarının Belediye bütçesinden ödenmesi suretiyle ….-TL kamu zararına neden olunmuştur.
Sorumluların savunmalarında, Belediye bütçesinden harcanan tutarın Firmaya rücu edildiği ve söz konusu tutara ilişkin tahakkuk fişinin savunma ekinde sunulduğu belirtilmek suretiyle beraatlerinin talep edildiği görülmekte ise de, tahakkuk fişi tahsilat belgesi mahiyetinde değildir. Bu çerçevede kamu zararına ilişkin herhangi bir tahsilat gerçekleştirilmediğinden savunmaların kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Konunun sorumluluk yönünden değerlendirilmesinde;
Her ne kadar Raporda, Belediye Başkanının 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38’inci maddesinin (f) bendinde ifade bulan, “İdarenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etme” görevi kapsamında kamu zararından sorumlu tutulduğu görülmüşse de,
5018 sayılı Kanun’un “Üst Yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde, “Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve kanunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar.
Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.” denilmek suretiyle üst yöneticilerin sorumlulukları belirlenmiştir. Üst yöneticiler, anılan sorumluluklarının gereklerini harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirmektedir. Bu çerçevede, üst yöneticilere atfedilmiş olan söz konusu sorumluluk, siyasi veya idari nitelikte bir sorumluluk olduğundan, doğrudan mali sorumluluğu kapsamamaktadır.
Keza, 5393 sayılı Kanun’un anılan 38’inci maddesinin (f) bendi uyarınca belirlenmiş olan, “Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek.” görevi, idarenin teşkilatlanma yapısı içinde Belediye Başkanına verilmiş olmakla birlikte, üst yönetici olarak Belediye Başkanı, mali yönetim görevi kapsamında kendisine özgülenen bu görevi bizzat yerine getirmez. Bu göreve yönelik mali işlemler, başta idare alacaklarının tahsili ve gelirlerin tarh, tahakkuk ve tahsilinden sorumlu olan mali hizmetler birimi olmak üzere, konuyla ilgili birimler tarafından Belediye Başkanınca verilen talimatlar doğrultusunda yerine getirilir.
14.06.2007 tarihli ve 5189 sayılı Sayıştay Genel Kurulu Kararı’nda da, kamu alacaklarının tahsili ve kamu gelirlerinin tarhı, tahakkuku ve tahsili hususlarına ilişkin olarak ortaya çıkan kamu zararında, üst yöneticiler bakımından kapsayıcı nitelikte bir sorumluluk tespiti yapılmamış ve ilgili mevzuatlarında üst yöneticiye özgülenen görev ve yetkiler çerçevesinde genel bir kural oluşturulmamıştır. Anılan Karar’ın, “Sorumlular” başlıklı III’üncü kısmında, üst yöneticilerin özel kanunlardan doğan Sayıştaya karşı mali sorumlulukları olabileceği gibi, münferit bir olayda sorumluluklarına hükmedilmeleri de gerekebileceği ve bu hususun, meselenin Sayıştay yargısında görüşülmesi sırasında hükme bağlanacak bir konu olduğu ifade edilmiştir.
Bu doğrultuda, belediye başkanının mali sorumluluğuna hükmedilebilmesi için, somut bir kusur tespitinde bulunulması gerekmekte olup, kamu zararına neden olan işlemler bizzat belediye başkanınca yapılmadıkça veya işlemlerin mevzuatına aykırı olarak yapılması yönünde belgelenebilir bir talimatı olmadıkça, kamu zararı ile doğrudan illiyet bağı kurulamayacağından belediye başkanının mali sorumluluğuna hükmedilmesi de mümkün değildir. Belediye Başkanının doğrudan kusurlu bulunduğu yönünde Raporda herhangi bir tespit yer almamaktadır.
Anılan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar çerçevesinde, yargılamaya konu olayda oluşan kamu zararında Belediye Başkanının mali sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu itibarla, .... Belediyesi tarafından kiraya verilmiş olan iş yerine ait kira sözleşmeleri uyarınca, kiracı tarafından ödeneceği hüküm altına alınan doğal gaz ve elektrik faturalarının Belediye bütçesinden ödenmesi suretiyle neden olunan kamu zararı tutarı …. TL’nin;
…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdürü) …., Gerçekleştirme Görevlisi (Tekniker) …. ve Diğer Sorumlu (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,
…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdürü) ...., Gerçekleştirme Görevlisi (Tekniker) …. ve Diğer Sorumlu (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,
…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdürü) …., Gerçekleştirme Görevlisi (Mühendis) …. ve Diğer Sorumlu (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,
müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödettirilmesine,
Diğer Sorumlu sıfatıyla sorumlu tutulan (Belediye Başkanı) ….’in ise oluşan kamu zararından sorumlu tutulmamasına,
6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
.... Belediyesi tarafından kiraya verilmiş olan iş yerlerine ait kira sözleşmeleri uyarınca, kiracı tarafından ödeneceği hüküm altına alınmış olan doğal gaz ve elektrik faturalarının Belediye bütçesinden ödendiği görülmüştür.
İdare tarafından, işletme hakkı ve tasarrufu Belediyeye ait olan ve .... Orman İşletme Şefliği sınırları içerisinde yer alan …. nolu bölme içerisindeki 117.471 m2 yüzölçümlü alanda bulunan B Tipi Mesire Yeri Gelişim ve Yönetim Planında belirtilen T1-Kır Lokantası ve eklentileri, T2-Kır Lokantası, T3-Kır Kahvesi, T17-Büfe, T18-Büfe ile T11 (4 adet), T12 (4 adet), T13 (2 adet), T14 (4 adet), T15 (5 adet) yöresel ürünler sergi ve satış yerleri 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri kapsamında kiraya verilmiş olup, İdare ile kiracı firma olan …. Turizm AŞ arasında akdedilen kira sözleşmelerinin “Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 8’inci maddesinin, “Kiracının Hak ve Yükümlülükleri” alt başlıklı 8.1’inci maddesinde; kiracının kiraya verilen yer ile ilgili olarak bizzat kullandığı su, elektrik, telefon, yakıt, vergi, resim, harçlar ve sair masrafları ödemekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasında yapılan kira sözleşmelerinin anılan hükmü kapsamında, kiracının kullanımında bulunan iş yerlerine ait elektrik, su ve doğal gaz ve benzeri sair masraflara ilişkin giderlerin kiracı tarafından ödenmesi gerektiği ve söz konusu giderlerin Belediye bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığı açıktır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanun’un “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu zararı, “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanmış olup bahse konu maddenin ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, “Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” hususu kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak kriterler arasında sayılmıştır.
Anılan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar çerçevesinde, kiralanan iş yerlerine ait, doğal gaz ve elektrik faturalarının Belediye bütçesinden ödenmesi suretiyle ….-TL kamu zararına neden olunmuştur.
Sorumluların savunmalarında, Belediye bütçesinden harcanan tutarın Firmaya rücu edildiği ve söz konusu tutara ilişkin tahakkuk fişinin savunma ekinde sunulduğu belirtilmek suretiyle beraatlerinin talep edildiği görülmekte ise de, tahakkuk fişi tahsilat belgesi mahiyetinde değildir. Bu çerçevede kamu zararına ilişkin herhangi bir tahsilat gerçekleştirilmediğinden savunmaların kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Konunun sorumluluk yönünden değerlendirilmesinde;
Her ne kadar Raporda, Belediye Başkanının 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38’inci maddesinin (f) bendinde ifade bulan, “İdarenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etme” görevi kapsamında kamu zararından sorumlu tutulduğu görülmüşse de,
5018 sayılı Kanun’un “Üst Yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde, “Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve kanunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar.
Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.” denilmek suretiyle üst yöneticilerin sorumlulukları belirlenmiştir. Üst yöneticiler, anılan sorumluluklarının gereklerini harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirmektedir. Bu çerçevede, üst yöneticilere atfedilmiş olan söz konusu sorumluluk, siyasi veya idari nitelikte bir sorumluluk olduğundan, doğrudan mali sorumluluğu kapsamamaktadır.
Keza, 5393 sayılı Kanun’un anılan 38’inci maddesinin (f) bendi uyarınca belirlenmiş olan, “Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek.” görevi, idarenin teşkilatlanma yapısı içinde Belediye Başkanına verilmiş olmakla birlikte, üst yönetici olarak Belediye Başkanı, mali yönetim görevi kapsamında kendisine özgülenen bu görevi bizzat yerine getirmez. Bu göreve yönelik mali işlemler, başta idare alacaklarının tahsili ve gelirlerin tarh, tahakkuk ve tahsilinden sorumlu olan mali hizmetler birimi olmak üzere, konuyla ilgili birimler tarafından Belediye Başkanınca verilen talimatlar doğrultusunda yerine getirilir.
14.06.2007 tarihli ve 5189 sayılı Sayıştay Genel Kurulu Kararı’nda da, kamu alacaklarının tahsili ve kamu gelirlerinin tarhı, tahakkuku ve tahsili hususlarına ilişkin olarak ortaya çıkan kamu zararında, üst yöneticiler bakımından kapsayıcı nitelikte bir sorumluluk tespiti yapılmamış ve ilgili mevzuatlarında üst yöneticiye özgülenen görev ve yetkiler çerçevesinde genel bir kural oluşturulmamıştır. Anılan Karar’ın, “Sorumlular” başlıklı III’üncü kısmında, üst yöneticilerin özel kanunlardan doğan Sayıştaya karşı mali sorumlulukları olabileceği gibi, münferit bir olayda sorumluluklarına hükmedilmeleri de gerekebileceği ve bu hususun, meselenin Sayıştay yargısında görüşülmesi sırasında hükme bağlanacak bir konu olduğu ifade edilmiştir.
Bu doğrultuda, belediye başkanının mali sorumluluğuna hükmedilebilmesi için, somut bir kusur tespitinde bulunulması gerekmekte olup, kamu zararına neden olan işlemler bizzat belediye başkanınca yapılmadıkça veya işlemlerin mevzuatına aykırı olarak yapılması yönünde belgelenebilir bir talimatı olmadıkça, kamu zararı ile doğrudan illiyet bağı kurulamayacağından belediye başkanının mali sorumluluğuna hükmedilmesi de mümkün değildir. Belediye Başkanının doğrudan kusurlu bulunduğu yönünde Raporda herhangi bir tespit yer almamaktadır.
Anılan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar çerçevesinde, yargılamaya konu olayda oluşan kamu zararında Belediye Başkanının mali sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu itibarla, .... Belediyesi tarafından kiraya verilmiş olan iş yerine ait kira sözleşmeleri uyarınca, kiracı tarafından ödeneceği hüküm altına alınan doğal gaz ve elektrik faturalarının Belediye bütçesinden ödenmesi suretiyle neden olunan kamu zararı tutarı …. TL’nin;
…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdürü) …., Gerçekleştirme Görevlisi (Tekniker) …. ve Diğer Sorumlu (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,
…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdürü) ...., Gerçekleştirme Görevlisi (Tekniker) …. ve Diğer Sorumlu (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,
…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (Destek Hizmetleri Müdürü) …., Gerçekleştirme Görevlisi (Mühendis) …. ve Diğer Sorumlu (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,
müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödettirilmesine,
Diğer Sorumlu sıfatıyla sorumlu tutulan (Belediye Başkanı) ….’in ise oluşan kamu zararından sorumlu tutulmamasına,
6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Kararla ilgili sorunuz mu var?