KARAR

Fatura Gecikme Gideri

…….. Belediyesinin sorumluluğunda bulunan birtakım yerlerin …. yılında ödenmesi gereken elektrik faturası borçlarının, ….. yılında gecikme faizi ve icra takibine dair giderler ile birlikte ödenmesine karşın rücu işlemlerinin başlatılmaması konusuna ilişkin olarak;

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesinde; kamu zararı kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde tanımlanmış olup, kamu zararının belirlenmesinde mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılmasının esas alınacağı belirtilmiştir. Ayrıca kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esasların Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği ifade edilmiştir.

5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesine dayanılarak çıkarılan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6’ncı maddesinin (g) bendinde; kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesinin kamu zararının belirlenmesinde esas alınacağı belirtilmiştir.

Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12’nci maddesi ile “Kişilerin uğradıkları zararlar” başlıklı 13’üncü maddesi uyarınca yayımlanan Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’in “Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde; bu Yönetmelik’in memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararların nevi ve miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlandığı ifade edilmiştir.

Anılan Yönetmelik’in 5’inci maddesinde; memurların kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin uğradığı zararların memurlarca tazmin edileceği belirtilmiş olup, söz edilen zararlara dair amirlerin sorumlulukları Yönetmelik’in 9’uncu maddesinde; zararların takibi ve yapılacak diğer işlemler ise Yönetmelik’in 10’uncu maddesinde düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kamu idaresinin hizmetlerini yerine getirmekle sorumlu ve yetkili olan memurların görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmeleri; kasıt, kusur veya ihmal suretiyle idareyi zarara uğratmamaları icap etmektedir. Şayet ihmal veya kusur ile bir zarar meydana gelmiş ise bu zararların takibine ilişkin olarak ilgili amirlere mevzuat ile birtakım sorumluluklar yüklenmiş olup bu sorumluluk, zararın vuku bulduğu tarihi izleyen üç gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletmek şeklinde düzenlenmiştir.

Söz konusu sorumluluğun, başka bir deyişle rücu mekanizmasını işletme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ise idareye ek mali külfet yüklenerek 5018 sayılı Kanun’a dayanılarak hazırlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrasının (g) bendine istinaden kamu zararına neden olunacaktır.

Yapılan incelemede, İdare tarafından …. yılında ödenmesi gereken elektrik faturası borçlarının ödenmemesi neticesinde, borçlu İdare nezdinde ……. ... İcra Müdürlüğü tarafından ……….. dosya no ile ………… tarihinde ………. TL tutarında takip başlatılmıştır. Bu tutarın ………. TL tutarı asıl alacak; ……… TL tutarı ise fer’i alacaklardan oluşmaktadır.

Anılan dosyada yer alan takip ve borca, ….. …… Müdürü …… …… tarafından …….. tarih ve …. no.lu yazı ile “Yukarıda numarası ve tarafları belirtilen takip dosyasında borçlu olarak belirtilen kişiye herhangi bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu yıllara ait borçlar Hazine Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır.” gerekçesiyle itiraz edilmiş olup, borç aslı ve fer’ilerine ilişkin herhangi bir ödeme gerçekleştirilmemiştir.

Nihai olarak da ilgili Şirket tarafından söz konusu ticari uyuşmazlık için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesine istinaden borçlu ….ye arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş olup, taraflar arasında ……… tarihinde İcra Müdürlüğü aracılığıyla takip edilen ……. TL ile …… TL takip sonrası faiz (…… tarihinden itibaren işlemiş faiz) olmak üzere toplam …….. TL için anlaşmaya varılmıştır.

Söz konusu anlaşma neticesinde …… tarih ve … no.lu ödeme emri belgesi ile ……… TL bütçe gideri yapılmıştır. Bu tutarın, ……… TL’si asıl alacak olup, artakalan …….. TL ise zamanında ödeme yapılması halinde ödenmeyecek olan ve İdareye ek mali külfet getiren tutardır.

Sorumluların savunmaları incelendiğinde, elektrik faturasına ilişkin borcun doğduğu ve ödemenin de yapılması gereken …. yılında, ….. ….. ….. ... …. ….., ….. ….. ….. ve ….. …. ..’ın başka yerlerde görevli oldukları ve …. yılında 6360 sayılı Kanun’a istinaden ….. Belediyesinde göreve başladıkları anlaşılmaktadır. İsmi sayılan bu kişiler, borcun doğduğu ve ödemenin yapılması gereken tarihten çok sonra göreve geldikleri için ancak borcun ödenmesi konusunda ortaya çıkabilecek kamu zararından sorumlu olabileceklerdir. Bu kişilerin sorumlulukları, arabuluculuk anlaşma tutanağına istinaden, …. yılında ödemenin gerçekleştirilmesinden ibaret olup, herhangi bir kamu zararına sebep oldukları tespit edilememiştir.

Sorumlulardan …. …….. ……… ….. …….’ın, nakit yetersizliği nedeniyle ödeme yapılamaması iddiası, ….-…. yılları dönemi göz önüne alındığında, geçerli değildir. Ancak, …. yılında borç ortaya çıktığında, olası bir nakit yetersizliği ile ödemenin ertelenmesi sonucunda, ………. tarihinde İcra Müdürlüğünce başlatılan takibe kadar ödeme yapılmasına engel olan sorumlu veya sorumluların tespiti gerekir.

Ayrıca, borcun, devredilen belediyelerden aktarılıp aktarılmadığına ilişkin herhangi bir tespit de mevcut olmadığından, İdarede o dönemde görevde bulunan kişilerin sorumluluğu da net bir şekilde tespit edilememektedir.

5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesi uyarınca, kamu zararından söz edebilmek için, kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmalinin mevcut olması gerekmektedir. Söz konusu olayda ise kamu zararının ortaya çıkması ve artmasında sorumluluğu olanların, yıllar itibarıyla tespit edilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, …. yılında ödenmesi gereken elektrik faturası borçlarının, …. yılında gecikme faizi ve icra takibine dair giderler ile birlikte ödenmesine sebebiyet veren sorumluların tespiti yapılamadığından, ödenen tutar ile sorumluları arasında illiyet bağı kurulamaması nedeniyle uyuşmazlık konusu olayda kamu zararı oluşmadığı anlaşıldığından, ……… TL hakkında ilişilecek bir husus bulunmadığına, oy birliğiyle karar verildi.

Kararla ilgili sorunuz mu var?