KARAR

Konu: Maaş ödemesi.

374 sayılı Ek İlamın 1. maddesiyle; ... İl ... Müdürlüğü’nde şahsa bağlı “İl Müdürü” kadrosundan bulunan kişilere, kadroları şahsa bağlı hale gelmeden önceki en son görev yerlerine göre ödenmesi gereken ücret ve tazminat tutarı yerine ... İl ... Müdürü için öngörülen ücret ve tazminat tutarının ödenmesi sonucu tazminine hükmedilen ... TL, 36671 İlam (30.11.2022 tarih ve 52507 tutanak) sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdik edilmiştir.

KARAR DÜZELTME DİLEKÇESİ

İlamda Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... sunmuş olduğu karar düzeltme dilekçesinde;

… İl ... Müdürlüğünde … tarihinde şube müdürü olarak görev yapmaya başladığını, müdürlük bünyesinde değişik şube müdürlüklerinde görev yaptıktan sonra … tarihinde muhasebe şube müdürü olarak görevlendirildiğini, muhasebe şube müdürü olarak kurumda çalışan tüm personelin maaş ve gerekli ödemelerini gerçekleştirdiğini, karara konu şahsa bağlı il müdürlerinin muhasebe müdürü olmadan önce 2012 yılında … İl ... Müdürlüğüne atandığını ve maaş ödemelerinin yapıldığını, muhasebe müdürü olduktan sonra önceden yapılan ödemeler doğrultusunda ödeme yapmaya devam ettiğini,

Sayıştay Denetçileri ve Kararı veren 4. Dairenin kararının gerekçesinde; "Bakanlık taşra teşkilatında görevli il müdürleri başka bir işleme gerek kalmaksızın şahsa bağlı kadrolu hale getirilmiştir. Kanun koyucu, bu kişilerin özlük haklarının korunarak eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları her türlü ödemelerin toplam tutarının ödemeye devam edilmesini, bir başka deyişle il müdürlerinin hak kaybına uğramamalarını ve başka göreve atanıncaya kadar özlük haklarının korunması amaçlanmış” denilerek kamu zararı tespit edildiğini, oysaki kanun koyucunun İl Müdürlerini, şahsa bağlı … İl Müdürü olarak atarken bu hususu amaçlamadığını, atamaların bu şekilde yapılmadığını ve müdürlüklerine bu şekilde belirtilmediğini, bu hususun denetçi ve Daire üyelerinin düşüncelerini ifade ettiğini, bu kişilerin Bakanlık bünyesinde oluşturulan müşavir kadrolarına atanmış olmaları durumunda bu şekilde değerlendirmenin uygun olacağını ancak bu zamana kadar yapılmayan ve uygulaması olmayan şahsa bağlı il müdürü olarak atananların bu şekilde değerlendirilmesinin de mevzuatın amacına uygun olmadığını,

Ayrıca gerekçeli kararda şahsa bağlı il müdürlerinin …’da görevlendirildiği belirtilerek değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, söz konusu şahsa bağlı il müdürlerinin atama kararnamelerinde … İl ... Müdürü Şahsa Bağlı İl Müdürü olarak atandıkları, bu atama kararnamesi ile …’da göreve başlamaları üzerine başka illere görevlendirilmelerinin bu kişilerin açıkça …’ya şahsa bağlı il müdürü olarak atandıklarını gösterdiğini, bu nedenle temyize konu kamu zararına ilişkin fiillerin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini, yani ... Bakanlığı tarafından gönderilen atama kararnamelerine göre mali açıdan yapılan iş ve işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiğini,

Gerekçeli kararda bu kişilerin … İl ... Müdürlüğü kadrosuna "şahsa bağlı" olarak atanan kişiler olduğunun belirtildiğini, ancak bu kişilerin “Şahsa Bağlı … İl Müdürü” olarak atandıklarını, yapılan işlemin Sayıştay tarafından da tam olarak anlaşılamadığını,

6528 sayılı Kanunu’nun 25 inci maddesinde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihle ... Baş denetçisi, Millî Eğitim Denetçisi ve İl Eğitim Denetmeni kadrolarında bulunanlar Maarif Müfettişi, Millî Eğitim Denetçi Yardımcısı ve İl Eğitim Denetmen Yardımcısı kadrolarında bulunanlar ise Maarif Müfettiş Yardımcısı kadrolarına, başka bir işleme gerek kalmaksızın bulundukları kadro dereceleriyle atanmış sayılır. Bunların Millî Eğitim Baş denetçisi, Millî Eğitim Denetçisi, İl Eğitim Denetmeni, Millî Eğilim Denetçi Yardımcısı ve İl Eğilim Denetmen Yardımcısı olarak geçirdikleri süreler, ilgisine göre Maarif Müfettişi ve Maarif Müfettiş Yardımcısı olarak geçmiş sayılır. Bu şekilde Maarif Müfettişi ve Maarif Müfettiş Yardımcısı kadrolarına atanmış sayılanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre söz konusu kadrolarına bağlı olarak mali haklar kapsamında fiilen yapılan her türlü ödemeler toplamı net tutarının, atanmış sayıldıkları kadro unvanları için öngörülen mali haklar toplamı net tutarından fazla olması hâlinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte anılan kadro unvanlarında bulunanlar hakkında (Millî Eğitim Denetçi Yardımcılığından Maarif Müfettişliği kadrolarına atananlar dâhil), atanmış sayıldıkları kadroda bulundukları sürece bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. " hükmünün yer aldığını, söz konusu madde metnine bakıldığında mali haklar kapsamında fiilen yapılan her türlü ödemeler toplamı net tutarının, atanmış sayıldıkları kadro unvanları için öngörülen mali haklar toplamı net tutarından fazla olması hâlinin düzenlendiği daha az olma halinin ise düzenlenmediği göz önüne alındığında kamu zararının dayanağı olarak gösterilen ve yukarıda yer alan madde ile ilgisinin olmadığının da görüldüğünü,

... Bakanlığı tarafından 14.09.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 3 üncü maddesi ile 14.03.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 628 Sayılı Kanunun Geçici 10 uncu maddesi hükümlerince Bakanlığın tüm yöneticileri ile taşra teşkilatındaki il müdürlerinin görevlerinin sona erdirilerek, bu yöneticilerin şahsa bağlı kadrolara atandıklarını, atama kararnamelerinin ... İl Müdürü atama kararnamesi ile aynı olduğunu, bu durumun tabii olarak uygulamada da bu şekilde anlaşıldığını, görüş sorulduğunu, ... İl Müdürü atama kararnamesiyle aynı olduğu göz önüne alınarak işlemin bu şekilde tesis edildiğini,

Bakanlık tarafından 652 sayılı KHK ve 6528 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda il ... müdürlerinin görevlerinin sona erdirilerek, anılan bu iki yasa hükmü ile ihdas edilen şahsa bağlı il müdürü kadroları ile birlikte müdürlüğe atandıklarını, 2012 yılından beri maaş ve diğer özlük haklarına ilişkin işlemlerinin, ... İl ... Müdürlüğünce yürütüldüğünü, ... Büyükşehir ... Müdürlüğüne şahsa bağlı il müdürü olarak atanan müdürlerin önceki görev yerlerinden ilişiklerini kesip, personel nakil bildirimleri ile birlikte müdürlükteki görevlerine başladıklarını,

... Bakanlığı tarafından 2011 yılında 74, 2014 yılında 37 şahsa bağlı il müdürü kadrosunun Maliye Bakanlığı'ndan alınan kadro vizeleri doğrultusunda söz konusu yöneticilere ... Büyükşehir İl ... Müdürü statüsünden aylık ödendiğini, zira, bu müdürlerin önceki çalıştıkları görev yerleri ile hiçbir irtibatlarının kalmadığını, her türlü özlük ve mali haklarına yönelik işlemlerin ... ... Müdürlüğü'nce yapıldığını, ayrıca ne atama kararnamelerinde ne de 6528 sayılı Kanunda geldikleri yerin maaşını alacaklarının yazılmadığını, hatta özlük dosyalarının da ... ... Müdürlüğü'ne gönderilerek her türlü işlemin müdürlükçe yapıldığını,

Şahsa bağlı il müdürlerinden bazılarının emekliye ayrılmaları aşamasında Sosyal Güvenlik Kurumu'ndaki bazı görevliler tarafından tereddütler yaşandığını, şahsa bağlı il müdürü kavramını anlayamadıklarından bahisle birkaç il müdürünün emekli işlemleri sırasında sorun yaşadıkları duyumunu aldıklarını, bu durum üzerine ... Defterdarlığına ilgili bölümce görüş sorulduğunu, gelen cevabi yazıda da, şahsa bağlı il müdürlerinin ... Büyükşehir İl ... Müdürlüğü’ne, İl Müdürü (şahsa bağlı) olarak atandıklarının belirtilmesi üzerine aylık ödemelerinin bu doğrultuda yapıldığını, ayrıca, Müdürlük ödemelerinin yapılmaya başlandığı 2012 yılından itibaren her yıl Sayıştay denetiminden geçmiş ve denetimlerde herhangi bir kamu zararına rastlanılmadığını, bu durumun, Sayıştay gibi saygınlığını kanıtlamış ve güvenilir olan bir kuruma olan güvenden dolayı işlemin hukuka aykırı bir durum olmadığının düşünülerek ödemelere aynı şekilde devam edildiğini,

Şahsa bağlı kadroları ile müdürlüğün kadrosuna atanan ... müdürlerinin her iki Kanunun uygulanmasında da müdürlükte görevlerine başlayıp aynı gün Bakanlık tarafından bir kısmı Bakanlık Müşavirliğinde bir kısmı da çeşitli illerde il ... müdürü olarak görevlendirildiklerini,

... İl ... Müdürlüğünün 2017 yılına ait mali işlemlerinin denetimi sırasında sayın denetçiler tarafından 652 sayılı KHK'nın Geçici 3 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında yer alan hüküm ile 6528 sayılı kanunun geçici 10 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasında yer alan hükmün yorumlanmadığını, şöyle ki; bu maddelerde Bakanlık müşavirliğine şahsa bağlı olarak atanan Bakanlık yöneticilerinden önceki maaşları yüksek olup, müşavirliğe atandıktan sonra alacakları maaşın düşük olması halinde aradaki farkın tazminat olarak ödenmesi gerektiği hükmünün yer aldığını, bu yöneticilerin Bakanlık müsteşarı, müsteşar yardımcısı, genel müdür, talim terbiye kurulu başkanı, strateji geliştirme başkanı görevinde bulunanların önceki maaşları müşavir maaşından yüksek olması nedeniyle onlara aradaki farkın ödenmesi hükmünü içerdiğini, ... İl ... Müdürlüğüne atanan şahsa bağlı il ... müdürlerine ise atama kararnamelerinde yer alan kadroları doğrultusunda aylık ödemelerinin yapıldığını, ... İl ... Müdürlüğü olarak fazla ödemede bulunulmadığını, adı geçenlerin kadro tahsis vizeleri ve atama kararnameleri doğrultusunda ödemelerin yapıldığını,

Rapor ekinde yer alan söz konusu şahsa bağlı il müdürlerinin önceki görev yerlerinden aldıkları maaşlarının ... ... Müdürlüğünce ödenmesi gerektiği iddiasına yönelik: bu uygulamalarla ilgili 652 sayılı KHK ve 6528 sayılı özel kanunlarda şahsa bağlı il müdürlerinin önceki görev yaptıkları yerdeki aylıklarının ... İl ... Müdürlüğünde de ödeneceğine dair hiçbir açık hüküm olmadığı gibi ima yolu ile de bu yönde bir işaret bulunmadığını, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ilgili maddelerinde de bu yönde bir hüküm olmadığını, aynı Kanunun geçici IV sayılı tazminat cetvelinde .... ... ve ... illerinde görev yapan İl İdare Kurulu üyesi il müdürlerine makam ve görev tazminatının hangi göstergelerle ödeneceğinin hüküm altına alındığını, burada il müdürlerinin şahsa bağlı olup olmadığı yönünde bir ayrım yapılmadığının görüldüğünü,

Sonuç olarak ... İl ... Müdürlüğüne atanan ve ... Bakanlığı tarafından başka birimde görevlendirilerek çalıştırılan il ... müdürlerinin aylık ödemelerinin tamamen mevzuat hükümleri, atama kararnameleri, personel nakil bildirimleri, kadro ihdas cetvelleri göz önünde bulundurularak yapıldığını,

bu yöneticilere fazla bir ödeme yapılmadığından yukarıda açıklanan ve Temyiz Kurulunca res’en göz önüne alınacak nedenler ile mevzuat hükümleri dikkate alınarak temyiz talebinin kabul edilerek tanzim hükmünün kaldırılmasının gerektiğini,

Denetçi ve kararı veren 4. Daire tarafından sorumlu olarak görülmesinin ve gerçekleştirilen düzenlemelere ve fiili duruma bağlı olarak, mevzuata uygun olarak yaptığı işlemden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını; ... Bakanlığı tarafından kadrolar oluşturulurken veya atama kararnameleri düzenlenirken bunların ne şekilde uygulanacağı belirtilmediğinden ve mevzuatta da buna ilişkin düzenleme yapılmadığından mevcut mevzuat hükümlerine göre yaptığı işlemde herhangi bir hata bulunmadığını,

Denetçiler tarafından ve kararı veren 4. Daire tarafından oluşan fiili durum kamu zararı olarak görülse de aslında oluşan durumun şahsa bağlı ... İl ... Müdürlüğüne atanan kişilere yapılan ödemelerin fazla ödeme olup ilgililerden tahsil edilmesi gerektiği,

... Bakanlığının yeniden yapılandırılması sürecinde, yasa koyucunun tasarrufları ve buna bağlı olarak Maliye ve ... Bakanlıklarının idari tasarrufları ve hatalı işlemleri sebebiyle ortaya çıkan fiili durumun sonuçlarından sadece kendilerinin sorumlu tutulmasının hakkaniyete ve devlet tüzel kişiliğine uygun bir işlem olmadığı, yasa koyucu ve ... Bakanlığı tarafından il müdürü kadrolarında bulunanların bu görevden almak amacı ile oluşturulan ve yıllardır hiçbir iş yaptırılmayan bu kişilere ilişkin kanun koyucunun ve idarenin düşünmediği ve düzenleme yapmadığı bir hususun yıllar sonra taraflarına kamu zararı olarak çıkarılmasının da hukuka uygun olmadığı, ... İl ... Müdürlüğü’nün her yıl Sayıştay denetimine tabi tutulduğu, 2012 yılından 2017 yılına kadar yapılan denetimlerde yapılan tüm ödemeler incelenmesine rağmen o yıllarda denetim yapan denetçilerin de onlar gibi değerlendirme yaptığını, kamu zararına rastlanmadığını, söz konusu mevzuat hükümlerinin işlerinde uzman denetçiler tarafından bile farklı şekilde anlaşıldığını ortaya koyduğunu ifade ederek, 30.11.2022 tarih ve 52506 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdik olunan tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

BAŞSAVCILIK MÜTALAASI

Başsavcılık mütalaasında özetle;

“... ... İl Müdürlüğünde şahsa bağlı "İl Müdürü" kadrosunda bulunan kişilere, kadroları şahsa bağlı hale gelmeden önceki en son görev yerlerine göre ödenmesi gereken ücret ve tazminat tutarı yerine ... İl ... Müdürü için öngörülen ücret ve tazminat tutarının ödendiği, anlaşılmaktadır.

652 sayılı KHK'nin 30'uncu maddesine göre, her ilde "İl ... Müdürlüğü" adı altında taşra teşkilatı oluşturulmuş olup, KHK'nin "Personele dair geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü kadrolarında bulunanların görevlerinin hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği,

İl Müdürü kadrosunda bulunanların ekli (3) sayılı listede şahıslarına bağlı olarak ihdas edilen İl Müdürü kadrolarına (74 adet), hâlen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları ve bu fıkra ihdas edilen şahsa bağlı kadroların herhangi bir sebeple boşalması hâlinde kadroların hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacağı,

Dördüncü fıkrası ile de, birinci fıkraya göre Bakanlık Müşaviri kadroları şahıslarına bağlı olarak ihdas edilen kadrolara atanmış sayılanların, Bakan tarafından belirlenen birimlerde, Bakan tarafından belirlenen görevleri yürüteceği, hüküm altına alınmıştır.

Yapılan düzenlemeyle, Bakanlık taşra teşkilatında görevli il müdürleri başka bir işleme gerek kalmaksızın şahsa bağlı kadrolu hale getirilmiş, bu kişilerin özlük hakları korunarak eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları her türlü ödemelerin toplam tutarının ödenmeye devam edilmesi ve başka bir göreve atanıncaya kadar özlük haklarının korunması amaçlanmıştır. İhdas edilen ve şahsa bağlı hale gelen kadrolar İl Müdürü kadrolarıdır. Dolayısıyla ilgililer, il müdürlüğü kadrolarında görev yapmakta iken 652 sayılı KHK ile 6528 sayılı Kanun gereğince (şahsa bağlı) il müdürü kadrolarına atanmışlardır. Şahsa bağlı kadroları ile müdürlük kadrosuna atanan il ... müdürleri ... İl ... Müdürlüğünde görevlerine başlamışlar, bunlardan bir kısmı aynı gün Bakanlık tarafından Bakanlık Müşavirliğinde, bir kısmı da çeşitli illerde il ... müdürü olarak görevlendirilmiştir.

Dolayısıyla, kadrosu şahsa bağlı hale getirilen il müdürlerine en son görev yaptıkları ilin bulunduğu gruba göre ücret ve tazminat göstergeleri üzerinden maaş ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Mevcut il müdürlerinin özlük haklarının korunmasına yönelik olarak getirilen düzenlemenin, kişiye bağlı ve geçici bir düzenleme ve amacının kapsama girenlerin geçmişten gelen ve mevcut kazanılmış haklarıyla hukuki statülerinin korunması olduğu, dolaysıyla kadroları şahsa bağlı hale getirilen kişilerin aylık hesaplamalarının ... İl ... Müdürü gibi değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde değerlendirilerek yapılan maaş ve özlük hakkı ödemelerinin mevzuata aykırı olduğu, sorumluluk yönüyle de Daire Kararında yer verilen sorumluların ve sorumluluğa ilişkin değerlendirmelerin yerinde olduğu düşünülmektedir.

Bu itibarla, sorumluların karar düzeltme talepleri reddedilerek, Temyiz Kurulu Kararının onanması yönünde karar verilmesi uygun olur.

Arz olunur.”

denilmektedir.

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

374 sayılı Ek İlamın 1. maddesiyle; ... İl ... Müdürlüğü’nde şahsa bağlı “İl Müdürü” kadrosundan bulunan kişilere, kadroları şahsa bağlı hale gelmeden önceki en son görev yerlerine göre ödenmesi gereken ücret ve tazminat tutarı yerine ... İl ... Müdürü için öngörülen ücret ve tazminat tutarının ödenmesi sonucu tazminine hükmedilen ... TL, 36671 İlam (30.11.2022 tarih ve 52507 tutanak) sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdik edilmiştir.

Bu defa İlamda Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... tarafından karar düzeltilmesi kanun yoluna başvurularak tazmin hükmünün kaldırılması talep edilmektedir.

Sorumluluk Yönünden İnceleme

Karar düzeltme dilekçesiyle; denetçiler ve kararı veren 4. Daire tarafından oluşan fiili durum kamu zararı olarak görülse de, şahsa bağlı ... İl ... Müdürlüğüne atanan kişilere yapılan fazla ödemenin aslında ilgililerden tahsil edilmesi gerekmesine rağmen, kamu zararı olarak değerlendirilerek sorumluların cezalandırıldığını, yasa koyucu ve ... Bakanlığı tarafından il müdürü kadrolarında bulunanları görevden almak amacı ile oluşturulan ve yıllardır hiçbir iş yaptırılmayan bu kişilere ilişkin kanun koyucunun ve idarenin düşünmediği ve düzenleme yapmadığı bir hususun yıllar sonra taraflarına kamu zararı olarak çıkarılmasının hukuka uygun olmadığı ifade edilmek suretiyle sorumluluk itirazında bulunulmaktadır.

6085 sayılı Sayıştay Kanunu ile tanımı yapılan kamu zararının düzenlendiği 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesinde; “Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” olarak ifade edilmektedir.

6085 sayılı Kanunun “Sorumlular ve sorumluluk halleri” başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasında ; “ Bu Kanunun sorumlular ve sorumluluk halleri uygulamasında; 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk halleri esas alınır.”, üçüncü fıkrasında ise; “Sorumlular; mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri ile illiyet bağı kurularak oluşturulan ilamda yer alan kamu zararından tek başlarına veya birlikte tazmin ile yükümlüdür.” denilmektedir.

Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin görev ve sorumlulukları 5018 sayılı Kanunu’nun 32 nci ve 33 üncü maddelerinde düzenlenmektedir.

Kanunun 32 nci maddesi ikinci fıkrası ile “Harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun ve diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumlu” olacakları,

Kanunun 33 üncü maddesinde; “…Gerçekleştirme görevlilerinin harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütecekleri ve gerçekleştirme görevlilerinin bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu olacakları…” belirtilmektedir.

Bu düzenlemeler doğrultusunda; 5018 sayılı Kanuna göre mali sorumluluğu bulunan Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlilerinin mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucu ilamda oluşturulan kamu zararından sorumluluğuna gidilmektedir.

Sorumluların oluşan kamu zararının sorumlular yerine ahizlerden tahsil edilmesi gerektiğine ilişkin itirazları değerlendirildiğinde; Sayıştay ilâmlarının muhatabı, ilâmda kendilerine tazmin borcu yükletilen ve belirtildiği üzere; işlemlerinden dolayı sorumlu tutulan harcama yetkilisi, gerçekleştirme görevlisi, muhasebe yetkilisi gibi görevliler olup, ilâmlarda gösterilen tazmin tutarlarının bu “sorumlu” kişilerden tahsili gerekmektedir. İlâmlarda gösterilen tutarların bu kişilerce Hazineye ödenmesinden sonra, bunların ödemenin yapıldığı üçüncü kişilere rücu etmesi, sorumlularla ahizler arasında ayrı bir hukuki ilişkinin konusunu teşkil etmektedir.

Ayrıca karar düzeltme dilekçesiyle, ... İl ... Müdürlüğü’nün her yıl Sayıştay denetimine tabi tutulduğu, 2012 yılından 2017 yılına kadar yapılan denetimlerde yapılan tüm ödemeler incelenmesine rağmen o yıllarda denetim yapan denetçilerin de benzer bir şekilde değerlendirme yaptığı ve kamu zararına rastlanmadığı ifade edilmekte ise de, uygunluk denetimi ve mali denetim şeklinde yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hukuka aykırı bulunanlardan kamu zararına sebep olunması sonucu hesap yargılamasının konusunu oluşturanlar, gerekli görülmesi halinde Ek Yargı raporu ve Ek İlamla geriye dönük konu edilebilmektedir.

Esas Yönünden İnceleme

Karar düzeltme dilekçesiyle, ... Bakanlığı tarafından 14.09.2011 tarihli ve 28054 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 3 üncü maddesi ile 14.03.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6528 Sayılı Kanunun Geçici 10 uncu maddesi hükümlerince Bakanlığın tüm yöneticileri ile taşra teşkilatındaki il müdürlerinin görevlerinin sona erdirilerek, bu yöneticilerin şahsa bağlı kadrolara atandıklarını, atama kararnamelerinin ... İl Müdürü atama kararnamesi ile aynı olduğu, bu durumun tabii olarak uygulamada da bu şekilde anlaşıldığı ve bu konuda görüş sorulduğu, Bakanlık tarafından 652 sayılı KHK ve 6528 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda il ... müdürlerinin görevlerinin sona erdirilerek, anılan bu iki yasa hükmü ile ihdas edilen ... İl ... Müdürlüğü kadrosuna “şahsa bağlı ... İl Müdürü” olarak atandıklarını ve 2012 yılından beri maaş ve diğer özlük haklarına ilişkin işlemlerin, ... İl ... Müdürlüğünce yürütüldüğünü ve ... Bakanlığı tarafından 2011 yılında 74, 2014 yılında 37 şahsa bağlı il müdürü kadrosunun Maliye Bakanlığı'ndan alınan kadro vizeleri doğrultusunda söz konusu yöneticilere ... İl ... Müdürü statüsünden aylık ödendiği, zira, bu müdürlerin önceki çalıştıkları görev yerleri ile hiçbir irtibatlarının kalmadığı, her türlü özlük ve mali haklarına yönelik işlemlerin ... ... Müdürlüğü'nce yapıldığı ifade edilmek suretiyle mali açıdan yapılan iş ve işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği belirtilmektedir.

14.09.2011 tarihli ve 28054 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 652 sayılı ... Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Personele dair geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü kadrolarında bulunanların görevlerinin hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği, ‘İl Müdürü’ kadrosunda bulunanların ekli (3) sayılı listede şahıslarına bağlı olarak ihdas edilen ‘İl Müdürü’ kadrolarına (74 adet), hâlen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları ve bu fıkra ile ihdas edilen şahsa bağlı kadroların herhangi bir sebeple boşalması hâlinde bu kadroların hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacağı; dördüncü fıkrası ile de; birinci fıkraya göre Bakanlık Müşaviri kadroları ile şahıslarına bağlı olarak ihdas edilen kadrolara atanmış sayılanların, Bakan tarafından belirlenen birimlerde, Bakan tarafından belirlenen görevleri yürüteceği hüküm altına alınmaktadır.

Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise; birinci fıkraya göre Bakanlık Müşaviri kadrolarına atanmış sayılanların bu kadrolara atanmış sayıldıkları tarih itibarıyla eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar, makam, görev ve temsil tazminatları, ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiilî çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti ile fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır), atanmış sayıldıkları yeni kadrolara ilişkin olarak aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar, makam, görev ve temsil tazminatları, ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiilî çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti ile fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması hâlinde aradaki farkın, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca fark tazminatı olarak ödeneceği; atanmış sayıldıkları kadro unvanlarında isteklerine bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, kendi istekleriyle başka kurumlara atananlara ise fark tazminatı ödenmesine son verileceği belirtilmektedir.

İl müdürlerine yapılacak maaş ödemeleri ise 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiştir. 02.11.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 666 sayılı KHK’nin 1 inci maddesiyle 375 sayılı KHK’ya Ek 10 uncu madde eklenerek; diğer bazı Bakanlıklar ile birlikte, ... Bakanlığının bakanlık il müdürü kadrolarında bulunanlara ilişkin aylık ödemelerinde 15.01.2012 tarihinden itibaren “ücret - tazminat sistemine” geçilerek ve Kararnameye ekli II sayılı cetvelde üçlü bir ayrım yapılarak; .../.../..., diğer büyükşehir olan iller ile diğer iller için üç ayrı ücret ve tazminat göstergeleri belirlenmektedir.

Bahsi geçen Ek 10 uncu maddede;

“Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan başkanlıklar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı, Başbakanlık ve bakanlıklar ile bunların bağlı ve ilgili kuruluşları (Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile 2659 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 2 nci maddesi kapsamında bulunanlar hariç), sosyal güvenlik kurumları, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Yüksek Seçim Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Üniversitelerarası Kurul ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının;



b) Taşra teşkilatlarına ait kadrolarda bulunup, kadro unvanları ekli (II) sayılı Cetvelde yer alanlardan,



aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre almakta olanlara anılan Cetvellerde kadro unvanlarına karşılık gelen gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlarda ücret ve tazminat verilir. Bu ödemelere hak kazanılmasında ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde atandıkları kadro dereceleri esas alınarak belirlenen ücret ve tazminatlar, 657 sayılı Kanunun 45 inci maddesine göre atananlar ile haklarında aynı Kanunun 67 nci maddesi uygulananlar için kazanılmış hak aylık dereceleri dikkate alınarak ödenir. Tazminat damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.” hükmü bulunmaktadır.

Daha sonra, 14.03.2014 tarihli ve 28941 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6528 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen “Bütçe ve personele ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 10 uncu maddenin üçüncü fıkrasında da Geçici 3 üncü maddenin birinci fıkrasına benzer düzenlemeler yer almaktadır.

652 sayılı KHK'nın Geçici 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Millî Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevlerinin bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği, ‘İl Müdürü’ kadrolarında bulunanların ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen ‘İl Müdürü’ kadrolarına (37 adet), hâlen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları ve ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen kadroların herhangi bir sebeple boşalması hâlinde bu kadrolar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmaktadır.

Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise; bu madde uyarınca ekli (3) sayılı listede anılan kadrolara atanmış sayılan personelin yeni kadrolarına atanmış sayıldıkları tarih itibarıyla eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti hariç) toplam net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); yeni atandıkları kadrolara ilişkin olarak yapılan aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması hâlinde aradaki farkın, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödeneceği; atanmış sayıldıkları kadro unvanlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, kendi istekleriyle başka kurumlara atananlara ise fark tazminatı ödenmesine son verileceği belirtilmiştir.

Yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereğince, Bakanlık taşra teşkilatında görevli il müdürleri başka bir işleme gerek kalmaksızın şahsa bağlı kadrolu hale getirilmiştir. Kanun koyucu, bu kişilerin özlük haklarının korunarak eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları her türlü ödemelerin toplam tutarının ödenmeye devam edilmesini, bir başka deyişle il müdürlerinin hak kaybına uğramamalarını ve başka bir göreve atanıncaya kadar özlük haklarının korunmasını amaçlamıştır. Buna göre, kadroları şahsa bağlı hale getirilen kişiler kendi istekleri ile başka bir göreve atandıkları takdirde veya kadro unvanlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olması durumunda şahsa bağlı kadroları ile ilişikleri kesilecektir.

Dolayısıyla ilgililer, il müdürlüğü kadrolarında görev yapmakta iken ilgili mevzuatta yapılan değişikliklerle (şahsa bağlı) il müdürü kadrolarına atanmışlardır. Şahsa bağlı kadroları ile müdürlük kadrosuna atanan il ... müdürleri her iki kanunun uygulanmasında da ... İl ... Müdürlüğünde görevlerine başlayıp bunlardan bir kısmı aynı gün Bakanlık tarafından Bakanlık Müşavirliğinde görevlendirildiği gibi, şahsa bağlı il müdürlerinden bir kısmı da çeşitli illerde il ... müdürü olarak görevlendirilmiştir.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 3 ve Geçici 10 uncu maddelerinde yer alan hükümler uyarınca, görevleri sona eren ve şahsa bağlı il müdürü kadrosuna atanan il ... müdürlerine 375 sayılı KHK Ek 10 uncu maddede düzenlendiği haliyle KHK’ya ekli II sayılı cetvele göre, ... İl ... Müdürü için öngörülen ücret ve tazminat tutarının ödendiği, bu uygulama ile kanun koyucunun il müdürü görevine son verip özlük haklarını korumayı amaçladığı bu kişilere en son görev yaptıkları ilde aldıkları ücret ve tazminat tutarlarından daha yüksek tutarlar üzerinden ödemede bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Şahsa bağlı il müdürü kadrosuna atanarak ...’da görevlendirilenler fiilen il müdürlüğü yapmadıkları gibi, bu ilde görevlendirilmiş olmaları dolayısıyla ... İl Müdürü ile eş bir görev ve sorumluluk üstlenmeleri de söz konusu değildir. Benzer şekilde, müdürlükte görevlerine başlayıp da çeşitli illerde il ... müdürü olarak görevlendirilen şahsa bağlı il müdürlerinin de, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye ekli II sayılı cetvelin uygulanması bakımından, ... ilinde görev yaptıklarını ileri sürmek mümkün değildir. Dolayısıyla kadrosu şahsa bağlı hale getirilen il müdürlerine yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereği en son görev yaptıkları ilin bulunduğu gruba göre ücret ve tazminat göstergeleri üzerinden maaş ödenmesi, bu kişilerin ..., ... ve ... illerinde ... müdürü olarak görev yapmaları halinde bunlara 375 sayılı KHK'nın Ek 10 uncu maddesi uyarınca KHK’ya ekli II sayılı cetvelde gösterge rakamları üzerinden ödeme yapılması gerekmektedir.

Bu açıklamalar doğrultusunda, ... ... İl Müdürlüğünde şahsa bağlı “İl Müdürü” kadrosunda bulunan kişilere, kadroları şahsa bağlı hale gelmeden önceki en son görev yerlerine göre ödenmesi gereken ücret ve tazminat tutarı yerine ... İl ... Müdürü için öngörülen ücret ve tazminat tutarının ödenmesinin mevzuata uygun bulunmadığı düşünülmektedir.

Bu itibarla, 374 sayılı Ek İlamın 1. maddesiyle verilen tazmin hükmünün tasdikine ilişkin 36671 İlam (30.11.2022 tarih ve 52507 tutanak) sayılı Temyiz Kurulu Kararının DÜZELTİLMESİNE MAHAL OLMADIĞINA; (Üye ...’un aşağıda yazılı karşı oy gerekçesine karşı) oy çokluğu ile,

Karar verildiği 10.01.2024 tarih ve 56296 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.



Karşı oy gerekçesi

Üye ...’un karşı oy gerekçesi;

424 sayılı Ek İlamın 1. maddesiyle; ... İl ... Müdürlüğünde şahsa bağlı “İl Müdürü” kadrosunda bulunan kişilere, kadroları şahsa bağlı hale gelmeden önceki en son görev yerlerine göre ödenmesi gereken ücret ve tazminat tutarı yerine ... İl ... Müdürü için öngörülen ücret ve tazminat tutarının ödenmesi sonucu 368.064,43 TL’nin tazminine hükmedilmiştir.

14.09.2011 tarihli ve 28054 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile ... Bakanlığı yeniden teşkilatlandırılmış, 652 sayılı KHK'nin 30’uncu maddesine göre, her ilde “İl ... Müdürlüğü” adı altında taşra teşkilatı oluşturulmuştur.

Söz konusu KHK’nın “Personele dair geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe girdiği tarihte Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü kadrolarında bulunanların görevlerinin hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği, ‘İl Müdürü’ kadrosunda bulunanların ekli (3) sayılı listede şahıslarına bağlı olarak ihdas edilen ‘İl Müdürü’ kadrolarına (74 adet), hâlen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları hüküm altına alınmıştır. Daha sonra, 14.03.2014 tarihli ve 28941 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6528 sayılı Kanun’un 25’inci maddesi ile 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen “Bütçe ve personele ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 10’uncu maddenin üçüncü fıkrasında da; Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Millî Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevlerinin bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği, ‘İl Müdürü’ kadrolarında bulunanların ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen ‘İl Müdürü’ kadrolarına (37 adet), hâlen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları ifade edilmiştir.

652 sayılı KHK’nin Geçici 8’inci maddesinde ise; Bakanlığın yeniden yapılanması sebebiyle gerçekleştirilen kapatma, devir, personel geçişi ve nakli, diğer geçiş işlemleri ile kadro, demirbaş devri ve benzeri hususlara ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Bakanın yetkili olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereğince, Bakanlık taşra teşkilatında görevli il müdürleri başka bir işleme gerek kalmaksızın şahsa bağlı kadrolu hale getirilmiştir. Kanun koyucu, bu personellerin özlük haklarının korunarak eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları her türlü ödemelerin toplam tutarının ödenmeye devam edilmesini, bir başka deyişle il müdürlerinin hak kaybına uğramamalarını ve başka bir göreve atanıncaya kadar özlük haklarının korunmasını amaçlamıştır.

Temyiz dilekçeleri ve eklerinde yer alan belgeler incelendiğinde, 652 sayılı KHK’nin Geçici 3’üncü maddesi hükmü gereğince ihdas edilen ve KHK’ye ekli (3) sayılı listede yer alan 74 adet “İl Müdürü” kadrosunun taşra teşkilatında “..." biriminde (ilinde) yer aldığı; yine, 652 sayılı KHK’ye 6528 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 10’uncu madde hükmü ile ihdas edilen ve Kanun’a ekli (3) sayılı listede yer alan 37 adet ”İl Müdürü” kadrosunun taşra teşkilatında “...” biriminde (ilinde) yer aldığı; dolayısıyla, bahsi geçen kadrolara atananların görev yerlerinin ... ili olduğu; yani, görevlendirmelerin sadece ... iline yapıldığı, bunun bilinçli bir düzenleme olduğu;

Diğer yandan, mezkûr görevlendirmelerin kurum içi geçici görevlendirme mahiyetinde olduğu; ilgililerin atandıkları görev yerinin “... Büyükşehir/İl ... Müdürlüğü” olarak, görevlerinin de “İl Müdürü (Şahsa Bağlı)” olarak belirtildiği; söz konusu personellerden bazılarının, ...’daki kadrolara atandıktan bir süre sonra tekrar eski görev yerlerine (... müdürlüklerine) veya taşradaki başka görev yerlerine (diğer ... müdürlüklerine) “görevlendirme” ile gönderildikleri, bazılarının farklı büyükşehirlerde il ... müdürlüğünü yürütmek üzere görevlendirildikleri, bazılarının ise Bakanlık merkez teşkilatında müşavir veya daire başkanı olarak görev yaptıkları;

Anlaşılmıştır.

Diğer yandan, İl müdürlerine yapılacak maaş ödemeleri 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiştir. 02.11.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 666 sayılı KHK’nın 1’inci maddesiyle 375 sayılı KHK’ye Ek 10’uncu madde eklenerek; diğer bazı Bakanlıklar ile birlikte, ... Bakanlığının bakanlık il müdürü kadrolarında bulunanlara ilişkin aylık ödemelerinde 15.01.2012 tarihinden itibaren “ücret-tazminat sistemine” geçilmiştir. 375 sayılı KHK'nin Ek 10'uncu maddesinde, bakanlıkların taşra teşkilatlarına ait kadrolarda bulunup, kadro unvanları ekli (II) sayılı Cetvelde yer alanlardan; aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre almakta olanlara anılan cetvelde kadro unvanlarına karşılık gelen gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlarda ücret ve tazminat verileceği, diğer kanunların bu maddeye aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı ve bu maddenin uygulamasına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu ifade edilmiştir. Buna göre, Kararname’ye ekli (II) sayılı Cetvelde üçlü bir ayrım yapılarak; .../.../..., diğer büyükşehir olan iller ve diğer iller için üç ayrı ücret ve tazminat göstergeleri belirlenmiştir. Böylece il müdürlerinin maaşları nüfus ve iş yoğunluğuna göre farklılaştırılmıştır.

Kararname’ye ekli (II) sayılı Cetvelin 9’uncu sırasında, “Bakanlık il müdürü kadrolarında bulunanlardan a) ..., ... ve ... illerinde görev yapanlar; b) Büyükşehir belediyesi bulunan illerde görev yapanlar; c) Diğer illerde görev yapanlar” tasnifi yapılmış ve bu tasnife göre ücret-tazminat ödenmesi öngörülmüştür. Cetveldeki ifadeden de anlaşılacağı üzere, 375 sayılı KHK’ye göre ücret ve tazminat ödenmesinde; şahsa bağlı il müdürü kadrosundaki personellerin ..., ... ve ... illerinde ya da diğer büyükşehirlerde doğrudan ... müdürü olarak görev yapmaları değil, söz konusu kadrolarda bulunan personellerin mevzuata uygun olarak bu yerlerde görev yapmaları esas alınmıştır.

Diğer bazı mevzuat düzenlemelerinde, “İl İdare Kurulu üyesi Bakanlık İl Müdürü” ve “Bakanlık İl Müdürü” şeklinde ikili bir ayrıma gidilmiş iken, 375 sayılı KHK’de, Kanun koyucu böyle bir ayrıma gitmemiş ve “bakanlık il müdürü” şeklinde genel ve kapsayıcı bir ibare kullanmıştır: 657 sayılı Kanun’a ekli (II) sayılı Cetvelin 1’inci sırasında, "İl İdare Kurulu üyesi Bakanlık İl Müdürleri” ile “..., ... ve ... illerindeki diğer Bakanlık İl Müdürleri” için (3600), 4’üncü sırasında, “Bakanlık İl Müdürü olup diğer illerde görev yapanlar” için ise (3000) ek gösterge rakamının uygulanacağı belirtilerek. "İl İdare Kurulu üyesi Bakanlık İl Müdürleri” ile “ diğer Bakanlık İl Müdürleri" şeklinde ikili bir ayrım yapıldığı görülmektedir. Görüldüğü üzere, söz konusu cetvelde ..., Bayındırlık, Sağlık, Tarım Bakanlığı dışında, İl İdare Kurulunda temsil edilmeyen diğer bazı Bakanlıkların da sayıldığı görüldüğünden, 375 sayılı KHK’ye ekli (II) sayılı Cetvelde geçen “bakanlık il müdürü” ibaresinin “il idare şube başkanı bakanlık il müdürü veya “ il idare kurulu üyesi bakanlık il müdürü” olarak kabul edilmesi mevzuatına uyarlı olmayacaktır.

657 sayılı Kanun’a ekli IV sayılı cetvelde ise, makam tazminatının İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl Müdürleri yani fiilen il müdürlüğü yapıp söz konusu kurulda yer alan il müdürleri için düzenlendiği görülmektedir.

Bu durumda, 375 sayılı KHK’de geçen “bakanlık il müdürü... kadrolarında bulunanlar” ifadesini, “Bakanlığa ait il müdürü kadrolarında bulunanlar” şeklinde geniş yorumlamak gerekmektedir. Bu meyanda, normal şartlarda her ilde Bakanlığa ait tek bir “Bakanlık İl Müdürü” olması gerekmekle birlikte, yasal düzenleme neticesi söz konusu şahsa bağlı “İl Müdürü” kadrolarının tümü ... ili için ihdas edilmiş ve atamalar ve asıl görevlendirmeler ... ... Müdürlüğüne yapılmış olduğundan, oluşturulan fiili duruma bağlı olarak, atanan bu şahısların da fiilen ... ... İl Müdürü görevini yürütmeseler de, “bakanlık il müdürü” olarak kabul edilerek, 375 sayılı KHK'ye ekli (II) sayılı Cetvelin “a) ..., ... ve ... illerinde görev yapanlar” kapsamında değerlendirilmeleri mümkündür.

Ayrıca, şahsa bağlı il müdürü kadrolarına atanan personeller ...'daki kadrolara atanıp görevlendirildikten bir süre sonra taşradaki diğer illerde (eski veya farklı görev yerlerinde) ... müdürlüğü görevini yürütmek üzere, süresi belli olmaksızın “kurum içi geçici görevlendirme” suretiyle görevlendirildiklerinden, oluşturulan fiili durum göz önüne alınarak, “görev yapanlar” ibaresinin, kurum içi geçici görevlendirmeyi de içerecek şekilde geniş yorumlanıp, bu personellerin (II) sayılı cetvelin 9’uncu sırasında yer alan “b) Büyükşehir belediyesi bulunan illerde görev yapanlar” veya, c) diğer illerde görev yapanlar” kapsamında değerlendirilmeleri de mümkündür. Bu bağlamda; “kurum içi geçici görevlendirme” suretiyle görevlendirilmiş bulunan ve bu görevlendirmeyi kabullenerek görevlerini sürdüren personellerin bulundukları illerin nüfus ve iş yoğunluğuna bakıldığında, ... İl Müdürü ile eşdeğer bir yetki ve sorumluluk yüklenmelerinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu il müdürlerine geçici görevlendirildikleri iller esas alınarak, 375 sayılı KHK’ye ekli (II) sayılı Cetvel’in 9’uncu sırasında yer alan; “b) büyükşehir belediyesi bulunan illerde görev yapanlar” veya “c) diğer illerde görev yapanlar” kısımlarında öngörülen göstergeler üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle ödeme yapılmasının, hakkaniyete daha uygun olacağı düşünülmektedir.

Bütün açıklamalar itibariyle:

-Daire ilamında belirtilen hususların ... Bakanlığının yeniden yapılandırılması sürecinde, Kanun koyucunun tasarrufları ve buna bağlı olarak Maliye ve ... Bakanlıklarının idari tasarruflarından dolayı ortaya çıkan fiili durumun sonuçları olduğu;

-Kanun koyucunun ... ilinde, fiilen yürütülen ... ... Müdürlüğü dışında şahsa bağlı il ... müdürü kadroları ihdas ettiği ve bu durumda şahsa bağlı il müdürü kadrosunda bulunanların da “...’da görev yapıyor” olmalarının kabulünün mevzuata uygun olduğu;

-Söz konusu personellerin atama onay belgelerinde şahsa bağlı kadronun ücret ve tazminatını alacaklarına dair bir ibarenin yer almamasının lehlerine yorumlanması gerektiği;

-İlgili mevzuatın, uygulayıcılar tarafından farklı farklı yorumlanmaya müsait olduğu;

-375 sayılı KHK’nin EK-10’uncu maddesine göre tereddütlü konuları açıklığa kavuşturma hususunda Maliye Bakanlığının yetkili kılındığı;

-... ... Müdürlüğünün ... tarihli ve ... sayılı yazısı ile ... Defterdarlığından görüş talep edildiği; ... Defterdarlığının ... tarihli ve ... sayılı yazısı ile de Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünden görüş talep edildiği belirtilmiş olmakla birlikte görüş konusunda herhangi bir cevaptan haberdar olunamadığı;

-Şahsa bağlı il müdürü kadroları ... ilinde bulunan personeller için ... esas alınarak yapılan ödemeler hususunda, ilgili mevzuatın herhangi bir duraksamaya mahal vermeyecek şekilde kamu zararı gerekçesini oluşturacak açıklık ve netlikte olmadığı;

-Dolayısıyla, söz konusu ödemelerden sorumlu tutulanlar açısından kasıt, kusur ve ihmal oluşmamış olduğu;

Düşünülmektedir.

Bu durumda, 14.09.2011 tarihli ve 28054 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile ... Bakanlığının yeniden teşkilatlandırıldığı, yeni bir durum oluştuğu, 2017 yılı Sayıştay denetimlerine kadar Bakanlık uygulamasında/il müdürlerine yapılan ödemelerde bir hata görülmediği ve söz konusu uygulamanın hatalı olduğuna dair bir raporlama yapılmadığı hususları göz önünde bulundurularak; yargı kararına bağlı telafisi güç sonuçlara yol açılmaması amacıyla, tereddütlü hususların ilgili bakanlıkların değerlendirmesi ile açıklığa kavuşturulması mevzuata uygun olacaktır.

Yukarıda belirtilen gerekçelerle tazmin hükmünün BOZULMASI ve dosyanın Dairesine gönderilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?