Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay 8. Daire Kararı
Karar Tarihi:
1/24/2023
Karar No:
48
Esas No:
265
KARAR
Kiralanan Taşınmazın izinsiz devri
…. tarihli kira sözleşmesi ile ….. Vakıflar Bölge Müdürlüğünden kiralanan …. adlı taşınmazın, ….. tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin alınmaksızın alt yükleniciye kiraya verilmesi ve söz konusu taşınmaz alt kiracının kullanımında iken meydana gelen yangın nedeniyle taşınmazda oluşan zararın belediye bütçesinden karşılanması sonucu ….. TL kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasına ilişkin olarak,
Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile …. Belediyesi arasında düzenlenen Kira Sözleşmesi’nin eki “Vakıf Taşınmazların (Musakkafların) Kiraya Verilme Genel Şartnamesi”nin,
“Kiracının Yükümlülükleri” başlıklı 15’inci maddesinde;
“…
Kiracı kiraladığı taşınmazı ne şekilde teslim almışsa sözleşmenin bitiminde yine aynı şekilde teslim etmekle yükümlüdür.
Kiracı, kirasındaki taşınmazda bulunan müştemilat ve dikili şeylerden sorumlu olup, kendisi veya başkasının zarar ziyan vermesi durumunda, ortaya çıkan zarar ziyan bedeli o yerin kiracısından tahsil edilir. Bu durum akde aykırılık sebebidir.
Kiracı, kirasındaki taşınmazların, yangın hırsızlık ve doğal afetlere karşı, Genel Müdürlük adına sigortasını yaptırmak zorundadır. Kiracının ihmal ve kusurundan dolayı idare bir zarara uğrarsa kiracı bu zararı ödemekle yükümlüdür.
Herhangi bir kaza, yangın veya doğal afetlerin vukuunda, sigortadan tahsil edilecek bedel tesisin yenilenmesi ve eski haline getirilmesi için harcanacak, sigortadan alınan meblağ, tesisin yenilenmesi ve eski haline getirilmesine yetmediği taktirde eksik kalan kısım Kiracı tarafından karşılanacaktır. Bunun için İdareden hiçbir talepte bulunmayacaktır.
Su, doğalgaz, elektrik giderleri, çevre temizlik vergisi, ayrıca yakıt, yönetim, kaloriferci, kapıcı, bekçi gibi tüm işletme giderleri ile kulanmadan doğacak koruma, bakım ve onarımlara ait giderlerin tamamı kiracıya aittir.
Kiracı kiralananın ticari cazibe ve önemini azaltıcı, görünümünü bozucu, idarenin itibarını zedeleyici şekilde ve kiralama maksadı dışında kullanamaz. …”
“Sözleşmenin Devri” başlıklı 16’ncı maddesinde;
“Kiracı, kiralanan yeri idareden izin almadan kullandıramaz veya yerin bir kısmını veya tamamını başkasına devredemez, hiç bir nedenle kiralananı kısmen veya tamamen başkasına işgal ettiremez, iş ortağı veya kâr ortağı alamaz, kiraya verilen yeri genişletemez, değiştiremez ve amacı dışında kullanamaz. Kiralanan yerler kısmen veya tamamen rehin, ipotek veya ayni hak tesisine konu edilemez. Taşınmaz ancak idarenin uygun gördüğü şartlar altında; devre, iş değişikliğine, iş ve kâr ortağı almaya konu olabilir.
…”
Hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
Anılan Sözleşmenin “Hususi Şartlar” başlıklı bölümünün 6’ncı maddesinde;
“Protokol (Sözleşme) hükümleri doğrultusunda Belediyesince alt yükleniciye kiraya verilebilir.” denilmiştir.
Benzer şekilde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316’ncı maddesinde kiracının; kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla; 317’nci maddesinde kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödemekle; 319’uncu maddesinde kiralananın ayıplarının giderilmesine ya da zararların önlenmesine yönelik çalışmalara katlanmakla yükümlü olduğu; 322’nci maddesinde konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça kiralananı başkasına kiralamayacağı; 323’üncü maddesinde kiracının, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemeyeceği ve 334’üncü maddesinde ise kiracının kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde aynı şekilde geri vermekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Yapılan incelemede, ….Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile ….Belediyesi arasında düzenlenen 01.08.2010 tarihli kira sözleşmesine istinaden, ….adlı taşınmazın …. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından …..Belediyesi’ne “eğitim, sosyal ve kültürel amaçlı” olarak kiraya verildiği; daha sonra adı geçen taşınmazın, 10.05.2012 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin alınmaksızın Şartnamenin 15’inci maddesi hükmüne aykırı olarak kiralama amacının dışına çıkılarak “işyeri” olarak kullanılmak üzere ….. adlı kişiye alt kiraya verildiği ve alt kiracı tarafından “restoran” olarak kullanıldığı dönemde 29.09.2014 tarihinde çıkan yangın neticesinde kullanılamaz hale geldiği,
Söz konusu yangına ilişkin olarak İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 29.09.2014 tarihli Yangın Raporunda, mutfak bölümünün elektrik tesisatındaki herhangi bir arıza nedeniyle yangının başladığı, buradan da muftak dahiline ve çatı kısmına sirayet ederek binanın tamamına yayıldığının tespit edildiği,
….. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün söz konusu yangın sebebiyle maruz kaldığı zarar ve ziyanının tespit edilmesi amacıyla ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bir tespit davası açtığı, bunun üzerine görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından 30.09.2014 tarihinde taşınmazın bulunduğu yere gidilerek keşif yapıldığı ve bu keşif neticesinde düzenlenen 20.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, yangının mutfak bacasından çıktığının tespit edildiği ve hasar miktarının da …. TL olarak hesap edildiği, bu tespit üzerine …. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından, ….. Belediyesi Başkanlığından söz konusu zararın/ziyanın karşılanmasının istenildiği, ancak …. Belediye Başkanlığının, oluşan zarar ile ilgili olarak kusur tespitinin yapılmadığı gerekçesiyle ödemeyi reddetmesi üzerine Bölge Müdürlüğü tarafından alacak davası açıldığı,
3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolu ile Halli Hakkında Kanun’un 1’inci maddesi gereği tahkim usulü ile görüşülmesi gereken davanın, bulunduğu yerdeki en kıdemli hakim tarafından görüşülmesi gerektiğinden süreç içerisinde farklı mahkemelerde görüşülmek durumunda kaldığı, nihai olarak ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nde (hakem sıfatıyla) görüşüldüğü ve bu süreçte ….Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat ile keşif yaptırıldığı ve bunun neticesinde 07.02.2020 tarihli ve 16.10.2020 tarihli olmak üzere 2 adet bilirkişi raporunun düzenlendiği,
Aynı heyet tarafından düzenlenen her iki bilirkişi raporunda; İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporu ile alanında uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyeti (2 inşaat mühendisi, 2 elektrik mühendisi ve 1 makine mühendisi) tarafından yangından 1 gün sonra mahallinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen 20.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, yangının çıkma sebebine ilişkin farklı gerekçelere yer verilmişse de, ilgili mahalde bütün onarımların yapılmış olması nedeniyle yangınla ilgili herhangi bir iz kalmadığı göz önüne alındığında, alanında uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinin mahallinde yaptığı incelemeler sonucunda düzenlenen 20.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda yer alan gerekçeye (yangının mutfakta bulunan galvanizli bacanın çıkışının çatıya yakın olması nedeni ile çıktığına ilişkin) katıldıkları ve oluşan zarar nedeniyle Vakıf Taşınmazlarının Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin 15’inci maddesinin 6, 7, 8, 9 ve 10’uncu maddeleri ile Borçlar Kanunu’nun 317, 319, 322, 323 ve 334’üncü maddeleri gereğince Kiracı ….Belediye Başkanlığının yaşanan yangın olayında asli kusurlu olduğu kanaatine vardıkları,
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin, söz konusu bilirkişi raporlarını dikkate almak suretiyle vermiş olduğu, …. Hakem Esas No, …. Hakem Karar no.lu kararı ile de Sözleşmenin eki Genel Şartnamenin 16’ncı maddesinde kiralayanın izni olmadan taşınmazın kiracı tarafından alt kiraya verilemeyeceği, aynı Şartnamenin 15’inci maddesinde kiracının taşınmazı ne şekilde teslim almışsa aynı şekilde teslim etmekle yükümlü olduğu ve kiracının veya başkasının taşınmaza zarar vermesi halinde ortaya çıkan zarar/ziyan bedelinin kiracıdan tahsil edileceği belirtilmesine rağmen, bu hükümlere aykırı davranan Belediyenin yangının meydana gelmesinde ve hasarın oluşmasında (aslı ve fer’ileri dahil toplam ….. TL) tamamen kusurlu olduğuna hükmedildiği,
Bahse konu kararın, ….Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin …. tarih ve …. Karar sayılı Kararı ile davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ile …. tarihi itibarıyla kesinleştiği,
anlaşılmış bulunmaktadır.
Buna göre, gerek Sözleşmenin eki Vakıf Taşınmazların (Musakkafların) Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin 16’ıncı maddesi hükmü, gerekse 6098 sayılı Kanun’un 322’inci maddesi hükmü gözönünde tutulduğunda, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananın bir başkasına kısmen veya tamamen kiralanması mümkün değildir. Konu ile ilgili olarak gönderilen savunmalarda, Sözleşmenin “Hususi Şartlar” başlıklı bölümünün 6’ncı maddesi gereğince, taşınmazın alt kiraya verilebileceği ve alt kira sözleşmelerinde kiralayanın yazılı rızasının alınmasına gerek bulunmadığı, zira yazılı iznin sadece sözleşmenin devri için arandığı, oysaki alt kiralamalarda böyle bir izne gerek bulunmadığı iddia edilmişse de, Sözleşmenin “Hususi Şartlar” başlıklı bölümünün 6’ncı maddesinde; “Protokol (Sözleşme) hükümleri doğrultusunda Belediyesince alt yükleniciye kiraya verilir.” denildiğinden, Belediyece söz konusu taşınmazın alt yükleniciye kiraya verilebilmesi için de sözleşmenin eki Vakıf Taşınmazların (Musakkafların) Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin 16’ıncı maddesindeki kiralayanın izninin alınması şartının karşılanması gerektiği açıktır. Kaldı ki, alt kira sözleşmesinin yapılması, asıl kira sözleşmesinin kiracısını taraf olmaktan çıkarmadığı gibi alt kiracıyı da asıl kira sözleşmesinin tarafı haline sokmadığından, kiracı …. Belediyesi’nin kiralayan ….. Vakıflar Bölge Müdürlüğüne karşı asli sorumluluğu ortadan kalkmamıştır.
Yine, 6098 sayılı Kanun’un 317’nci maddesinde kiracının; kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödemekle, 319’uncu maddesinde ise kiracının kiralananın ayıplarının giderilmesine ya da zararların önlenmesine yönelik çalışmalara katlanmakla ve Vakıf Taşınmazların Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin “Kiracının Yükümlülükleri” başlıklı 15’inci maddesinin 10’uncu fıkrasında da kiracının, kiralananın kullanımından doğacak, bakım ve onarımlara ait giderlerin tamamını karşılamakla, yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre, kiracı ….Belediyesinin meydana gelebilecek zararları önlemek adına, kiracısı olduğu taşınmazın kullanımından kaynaklanan temizlik ve bakım işlemlerini yaptırma yükümlülüğü bulunmasına rağmen, bilirkişi raporlarıyla çıkış yerinin baca olduğu tespit edilen yangından önce gerekli baca bakımı ve temizliğini yaptırdığını tevsik edici mahiyette herhangi bir ödeme evrakına dosyada rastlanılmamıştır. Bu durumda, Genel Şartnamenin 15’inci maddesinin 7’nci fıkrası hükmü gereğince kirasındaki taşınmazda bulunan müştemilat ve dikili şeylerden sorumlu olan kiracının, kendisinin veya başkasının zarar vermesi durumunda ortaya çıkan zararı tazmin etmesi gerekmektedir.
Ayrıca, anılan Şartnamenin 15’inci maddesinin 8’inci fıkrasında, kiracının kirasındaki taşınmazları yangın, hırsızlık ve doğal afetlere karşı, Genel Müdürlük adına sigortalatmak zorunda olduğu ve kiracının ihmal ve kusurundan dolayı idare bir zarara uğrarsa kiracının bu zararı ödemekle yükümlü olduğu; 9’uncu fıkrasında ise herhangi bir kaza, yangın veya doğal afetlerin vukuunda, sigortadan tahsil edilecek bedelin tesisin yenilenmesi ve eski haline getirilmesi için harcanacağı, sigortadan alınan meblağın tesisin yenilenmesi veya eski haline getirilmesine yetmemesi halinde ise eksik kalan kısmın Kiracı tarafından karşılanacağı belirtilmesine rağmen, Belediye tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediği görülmüştür.
Konu ile ilgili olarak gönderilen savunmada, ilçe sınırlarında iştigal eden 3 sigorta şirketinden teklif alınmaya çalışıldığı ancak taşınmazın tarihi eser vasfında olması nedeniyle hiçbirisinin teminat vermeye yanaşmaması sonucu taşınmazın sigortasının yaptırılamadığının belirtilmiş olması, oluşan zarar nedeniyle Belediyenin tazmin yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Zira, taşınmaza sigorta yaptırılmış olsaydı dahi, sigortadan tahsil edilecek bedelin zararı karşılamaya yetmemesi halinde eksik kalan kısmın, Şartname’nin 15’inci maddesinin 9’uncu fıkrası gereği, Belediyece karşılanacağı tabiidir. Kaldı ki, sigortalatma konusunda sadece ilçe belediyesi sınırları içinde iştigal eden firmaları kapsayacak şekilde bir sorgulamaya gidilmiş olması, söz konusu sigortanın yaptırılamayacağı anlamına gelmediği gibi böylesine önemli bir konunun Bölge Müdürlüğüne bildirilmemesi sözleşmenin feshedilmesi gibi Şartnamenin 18’inci maddesinde öngörülen müeyyidelerin işletilememesine sebebiyet vermiştir. Ayrıca, söz konusu taşınmaz Belediyeye 01.08.2010 tarihinde kiraya verilmesine rağmen, Belediye tarafından sigorta şirketlerine ancak 3 yıl geçtikten sonra, 31.12.2013 tarihinde fiyat tespiti talebinde bulunulması, Belediyenin taşınmazın sigortalattırılması konusunda gerekli özeni göstermediğini teyit eder mahiyettedir.
Tüm bunlara ilave olarak, 6098 sayılı Kanun’un 334’üncü maddesi ile Genel Şartnamenin 15’inci maddesinin 6’ncı fıkrası hükmü gereğince … Belediyesi, kiraladığı taşınmazı ne şekilde teslim almışsa, aynı şekilde teslim etmekle mükellef olduğundan, yangın nedeniyle oluşan zarar nedeniyle asli kusurludur.
Yine, söz konusu taşınmazın alt kiracı …. tarafından restoran olarak işletilebilmesi amacıyla …Belediyesinden işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı talebinde bulunulması üzerine işin mahallinde 05.06.2012 tarihinde yapılan incelemede, anılan işyerinde insan ve çevre sağlığı açısından gerekli önlemlerin alındığı, yapı kullanma izin belgesinin bulunduğu ve yangın tehlikesine karşı yangın güvenliğinin sağlandığının görüldüğü belirtilerek işyeri açılmasında sakınca bulunmadığını bildiren bir İnceleme Raporu’nun düzenlendiği ve bu rapor üzerine ….Belediye Başkanlığı tarafından 07.06.2012 tarihinde söz konusu restorana “işyeri açma ve çalışma ruhsatı”nın verildiği görülmüştür.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; belediye başkanının, belediye teşkilatının en üst amiri olarak belediye teşkilatını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak ile görevli ve yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’inci maddesinde, kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak tanımlanmıştır.
Buna göre, …Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Belediye arasında yapılan Kira Sözleşmesi’nin eki mahiyetindeki Genel Şartname’nin 15’inci maddesinde; kiracının kiraladığı taşınmazı ne şekilde teslim almışsa, aynı şekilde teslim etmekle mükellef olduğu; kirasındaki taşınmazda bulunan müştemilat veya dikili şeylere kendisinin veya başkasının zarar vermesi halinde, ortaya çıkan zarar ziyan bedelinin kiracısından tahsil edileceği, kiracının, kirasındaki taşınmazı yangın, hırsızlık ve doğal afetlere karşı, Genel Müdürlük adına sigorta yaptırmak zorunda olduğu, kiracının ihmal ve kusurundan dolayı idare bir zarara uğrarsa kiracının bu zararı ödemekle mükellef olduğu ve kiralananı kiralama maksadı dışında kullanamayacağı; 16’ncı maddesinde ise kiraladığı şeyi İdareden izin almadan bir başkanına kısmen veya tamamen devredemeyeceği veya alt kiraya veremeyeceği belirtilmesine rağmen, bu hükümlere aykırı olarak, …. adlı taşınmazı Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin almaksızın kiralama amacına aykırı bir şekilde restoran olarak işletilmek üzere … adlı kişiye alt kiraya veren ve taşınmazın bu kişinin kullanımında iken çıkan yangın neticesinde kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklanan zarar nedeniyle,
Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Belediye arasında ve Belediye ile alt kiracı …. arasında düzenlenen kira sözleşmelerini bizzat imzalayan ve taşınmazı sigortalatma mükellefiyetini yerine getirmeyen Belediye Başkanı …..’nın tek başına sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu itibarla, 01.08.2010 tarihli kira sözleşmesi ile ….Vakıflar Bölge Müdürlüğünden kiralanan ….adlı taşınmazın, 10.05.2012 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin alınmaksızın alt yükleniciye kiraya verilmesi ve söz konusu taşınmaz alt kiracının kullanımında iken meydana gelen yangın nedeniyle taşınmazda oluşan zararın belediye bütçesinden karşılanmasından kaynaklanan …. TL kamu zararının;
Üst Yönetici (….) …..’e münferiden ödettirilmesine,
Üyeler …. ile …..’nın karşı oyu ile ve oy çokluğuyla karar verildi.
Üyeler ….. ile …..’nın karşı oy gerekçesi;
“….. adlı taşınmazda çıkan yangın dolayısıyla ortaya çıkan ve Belediye tarafından ödenen zarar nedeniyle Belediye Başkanının sorumlu tutulabilmesi için, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinde belirtildiği üzere, oluşan kamu zararı ile mevzuata aykırı karar, işlem veya eylem arasında bir illiyet bağının kurulması gerektiği,
Oysaki, somut olaya konu edilen yangın nedeniyle ortaya çıkan zarar ve ziyanın, Belediye Başkanının herhangi bir kasıt, kusur veya ihmaline dayanmadığı, dolayısıyla da tazmin hükmü verilebilmesi için zarar ile işlem, eylem veya karar arasında kurulması gereken illiyet bağının kurulamayacağı değerlendirildiğinden, konu hakkında ilişilecek bir husus bulunmadığına karar verilmesi gerekir.”
…. tarihli kira sözleşmesi ile ….. Vakıflar Bölge Müdürlüğünden kiralanan …. adlı taşınmazın, ….. tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin alınmaksızın alt yükleniciye kiraya verilmesi ve söz konusu taşınmaz alt kiracının kullanımında iken meydana gelen yangın nedeniyle taşınmazda oluşan zararın belediye bütçesinden karşılanması sonucu ….. TL kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasına ilişkin olarak,
Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile …. Belediyesi arasında düzenlenen Kira Sözleşmesi’nin eki “Vakıf Taşınmazların (Musakkafların) Kiraya Verilme Genel Şartnamesi”nin,
“Kiracının Yükümlülükleri” başlıklı 15’inci maddesinde;
“…
Kiracı kiraladığı taşınmazı ne şekilde teslim almışsa sözleşmenin bitiminde yine aynı şekilde teslim etmekle yükümlüdür.
Kiracı, kirasındaki taşınmazda bulunan müştemilat ve dikili şeylerden sorumlu olup, kendisi veya başkasının zarar ziyan vermesi durumunda, ortaya çıkan zarar ziyan bedeli o yerin kiracısından tahsil edilir. Bu durum akde aykırılık sebebidir.
Kiracı, kirasındaki taşınmazların, yangın hırsızlık ve doğal afetlere karşı, Genel Müdürlük adına sigortasını yaptırmak zorundadır. Kiracının ihmal ve kusurundan dolayı idare bir zarara uğrarsa kiracı bu zararı ödemekle yükümlüdür.
Herhangi bir kaza, yangın veya doğal afetlerin vukuunda, sigortadan tahsil edilecek bedel tesisin yenilenmesi ve eski haline getirilmesi için harcanacak, sigortadan alınan meblağ, tesisin yenilenmesi ve eski haline getirilmesine yetmediği taktirde eksik kalan kısım Kiracı tarafından karşılanacaktır. Bunun için İdareden hiçbir talepte bulunmayacaktır.
Su, doğalgaz, elektrik giderleri, çevre temizlik vergisi, ayrıca yakıt, yönetim, kaloriferci, kapıcı, bekçi gibi tüm işletme giderleri ile kulanmadan doğacak koruma, bakım ve onarımlara ait giderlerin tamamı kiracıya aittir.
Kiracı kiralananın ticari cazibe ve önemini azaltıcı, görünümünü bozucu, idarenin itibarını zedeleyici şekilde ve kiralama maksadı dışında kullanamaz. …”
“Sözleşmenin Devri” başlıklı 16’ncı maddesinde;
“Kiracı, kiralanan yeri idareden izin almadan kullandıramaz veya yerin bir kısmını veya tamamını başkasına devredemez, hiç bir nedenle kiralananı kısmen veya tamamen başkasına işgal ettiremez, iş ortağı veya kâr ortağı alamaz, kiraya verilen yeri genişletemez, değiştiremez ve amacı dışında kullanamaz. Kiralanan yerler kısmen veya tamamen rehin, ipotek veya ayni hak tesisine konu edilemez. Taşınmaz ancak idarenin uygun gördüğü şartlar altında; devre, iş değişikliğine, iş ve kâr ortağı almaya konu olabilir.
…”
Hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
Anılan Sözleşmenin “Hususi Şartlar” başlıklı bölümünün 6’ncı maddesinde;
“Protokol (Sözleşme) hükümleri doğrultusunda Belediyesince alt yükleniciye kiraya verilebilir.” denilmiştir.
Benzer şekilde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316’ncı maddesinde kiracının; kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla; 317’nci maddesinde kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödemekle; 319’uncu maddesinde kiralananın ayıplarının giderilmesine ya da zararların önlenmesine yönelik çalışmalara katlanmakla yükümlü olduğu; 322’nci maddesinde konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça kiralananı başkasına kiralamayacağı; 323’üncü maddesinde kiracının, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemeyeceği ve 334’üncü maddesinde ise kiracının kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde aynı şekilde geri vermekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Yapılan incelemede, ….Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile ….Belediyesi arasında düzenlenen 01.08.2010 tarihli kira sözleşmesine istinaden, ….adlı taşınmazın …. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından …..Belediyesi’ne “eğitim, sosyal ve kültürel amaçlı” olarak kiraya verildiği; daha sonra adı geçen taşınmazın, 10.05.2012 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin alınmaksızın Şartnamenin 15’inci maddesi hükmüne aykırı olarak kiralama amacının dışına çıkılarak “işyeri” olarak kullanılmak üzere ….. adlı kişiye alt kiraya verildiği ve alt kiracı tarafından “restoran” olarak kullanıldığı dönemde 29.09.2014 tarihinde çıkan yangın neticesinde kullanılamaz hale geldiği,
Söz konusu yangına ilişkin olarak İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 29.09.2014 tarihli Yangın Raporunda, mutfak bölümünün elektrik tesisatındaki herhangi bir arıza nedeniyle yangının başladığı, buradan da muftak dahiline ve çatı kısmına sirayet ederek binanın tamamına yayıldığının tespit edildiği,
….. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün söz konusu yangın sebebiyle maruz kaldığı zarar ve ziyanının tespit edilmesi amacıyla ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bir tespit davası açtığı, bunun üzerine görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından 30.09.2014 tarihinde taşınmazın bulunduğu yere gidilerek keşif yapıldığı ve bu keşif neticesinde düzenlenen 20.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, yangının mutfak bacasından çıktığının tespit edildiği ve hasar miktarının da …. TL olarak hesap edildiği, bu tespit üzerine …. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından, ….. Belediyesi Başkanlığından söz konusu zararın/ziyanın karşılanmasının istenildiği, ancak …. Belediye Başkanlığının, oluşan zarar ile ilgili olarak kusur tespitinin yapılmadığı gerekçesiyle ödemeyi reddetmesi üzerine Bölge Müdürlüğü tarafından alacak davası açıldığı,
3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolu ile Halli Hakkında Kanun’un 1’inci maddesi gereği tahkim usulü ile görüşülmesi gereken davanın, bulunduğu yerdeki en kıdemli hakim tarafından görüşülmesi gerektiğinden süreç içerisinde farklı mahkemelerde görüşülmek durumunda kaldığı, nihai olarak ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nde (hakem sıfatıyla) görüşüldüğü ve bu süreçte ….Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat ile keşif yaptırıldığı ve bunun neticesinde 07.02.2020 tarihli ve 16.10.2020 tarihli olmak üzere 2 adet bilirkişi raporunun düzenlendiği,
Aynı heyet tarafından düzenlenen her iki bilirkişi raporunda; İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporu ile alanında uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyeti (2 inşaat mühendisi, 2 elektrik mühendisi ve 1 makine mühendisi) tarafından yangından 1 gün sonra mahallinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen 20.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, yangının çıkma sebebine ilişkin farklı gerekçelere yer verilmişse de, ilgili mahalde bütün onarımların yapılmış olması nedeniyle yangınla ilgili herhangi bir iz kalmadığı göz önüne alındığında, alanında uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinin mahallinde yaptığı incelemeler sonucunda düzenlenen 20.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda yer alan gerekçeye (yangının mutfakta bulunan galvanizli bacanın çıkışının çatıya yakın olması nedeni ile çıktığına ilişkin) katıldıkları ve oluşan zarar nedeniyle Vakıf Taşınmazlarının Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin 15’inci maddesinin 6, 7, 8, 9 ve 10’uncu maddeleri ile Borçlar Kanunu’nun 317, 319, 322, 323 ve 334’üncü maddeleri gereğince Kiracı ….Belediye Başkanlığının yaşanan yangın olayında asli kusurlu olduğu kanaatine vardıkları,
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin, söz konusu bilirkişi raporlarını dikkate almak suretiyle vermiş olduğu, …. Hakem Esas No, …. Hakem Karar no.lu kararı ile de Sözleşmenin eki Genel Şartnamenin 16’ncı maddesinde kiralayanın izni olmadan taşınmazın kiracı tarafından alt kiraya verilemeyeceği, aynı Şartnamenin 15’inci maddesinde kiracının taşınmazı ne şekilde teslim almışsa aynı şekilde teslim etmekle yükümlü olduğu ve kiracının veya başkasının taşınmaza zarar vermesi halinde ortaya çıkan zarar/ziyan bedelinin kiracıdan tahsil edileceği belirtilmesine rağmen, bu hükümlere aykırı davranan Belediyenin yangının meydana gelmesinde ve hasarın oluşmasında (aslı ve fer’ileri dahil toplam ….. TL) tamamen kusurlu olduğuna hükmedildiği,
Bahse konu kararın, ….Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin …. tarih ve …. Karar sayılı Kararı ile davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ile …. tarihi itibarıyla kesinleştiği,
anlaşılmış bulunmaktadır.
Buna göre, gerek Sözleşmenin eki Vakıf Taşınmazların (Musakkafların) Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin 16’ıncı maddesi hükmü, gerekse 6098 sayılı Kanun’un 322’inci maddesi hükmü gözönünde tutulduğunda, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananın bir başkasına kısmen veya tamamen kiralanması mümkün değildir. Konu ile ilgili olarak gönderilen savunmalarda, Sözleşmenin “Hususi Şartlar” başlıklı bölümünün 6’ncı maddesi gereğince, taşınmazın alt kiraya verilebileceği ve alt kira sözleşmelerinde kiralayanın yazılı rızasının alınmasına gerek bulunmadığı, zira yazılı iznin sadece sözleşmenin devri için arandığı, oysaki alt kiralamalarda böyle bir izne gerek bulunmadığı iddia edilmişse de, Sözleşmenin “Hususi Şartlar” başlıklı bölümünün 6’ncı maddesinde; “Protokol (Sözleşme) hükümleri doğrultusunda Belediyesince alt yükleniciye kiraya verilir.” denildiğinden, Belediyece söz konusu taşınmazın alt yükleniciye kiraya verilebilmesi için de sözleşmenin eki Vakıf Taşınmazların (Musakkafların) Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin 16’ıncı maddesindeki kiralayanın izninin alınması şartının karşılanması gerektiği açıktır. Kaldı ki, alt kira sözleşmesinin yapılması, asıl kira sözleşmesinin kiracısını taraf olmaktan çıkarmadığı gibi alt kiracıyı da asıl kira sözleşmesinin tarafı haline sokmadığından, kiracı …. Belediyesi’nin kiralayan ….. Vakıflar Bölge Müdürlüğüne karşı asli sorumluluğu ortadan kalkmamıştır.
Yine, 6098 sayılı Kanun’un 317’nci maddesinde kiracının; kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödemekle, 319’uncu maddesinde ise kiracının kiralananın ayıplarının giderilmesine ya da zararların önlenmesine yönelik çalışmalara katlanmakla ve Vakıf Taşınmazların Kiraya Verilme Genel Şartnamesi’nin “Kiracının Yükümlülükleri” başlıklı 15’inci maddesinin 10’uncu fıkrasında da kiracının, kiralananın kullanımından doğacak, bakım ve onarımlara ait giderlerin tamamını karşılamakla, yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre, kiracı ….Belediyesinin meydana gelebilecek zararları önlemek adına, kiracısı olduğu taşınmazın kullanımından kaynaklanan temizlik ve bakım işlemlerini yaptırma yükümlülüğü bulunmasına rağmen, bilirkişi raporlarıyla çıkış yerinin baca olduğu tespit edilen yangından önce gerekli baca bakımı ve temizliğini yaptırdığını tevsik edici mahiyette herhangi bir ödeme evrakına dosyada rastlanılmamıştır. Bu durumda, Genel Şartnamenin 15’inci maddesinin 7’nci fıkrası hükmü gereğince kirasındaki taşınmazda bulunan müştemilat ve dikili şeylerden sorumlu olan kiracının, kendisinin veya başkasının zarar vermesi durumunda ortaya çıkan zararı tazmin etmesi gerekmektedir.
Ayrıca, anılan Şartnamenin 15’inci maddesinin 8’inci fıkrasında, kiracının kirasındaki taşınmazları yangın, hırsızlık ve doğal afetlere karşı, Genel Müdürlük adına sigortalatmak zorunda olduğu ve kiracının ihmal ve kusurundan dolayı idare bir zarara uğrarsa kiracının bu zararı ödemekle yükümlü olduğu; 9’uncu fıkrasında ise herhangi bir kaza, yangın veya doğal afetlerin vukuunda, sigortadan tahsil edilecek bedelin tesisin yenilenmesi ve eski haline getirilmesi için harcanacağı, sigortadan alınan meblağın tesisin yenilenmesi veya eski haline getirilmesine yetmemesi halinde ise eksik kalan kısmın Kiracı tarafından karşılanacağı belirtilmesine rağmen, Belediye tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediği görülmüştür.
Konu ile ilgili olarak gönderilen savunmada, ilçe sınırlarında iştigal eden 3 sigorta şirketinden teklif alınmaya çalışıldığı ancak taşınmazın tarihi eser vasfında olması nedeniyle hiçbirisinin teminat vermeye yanaşmaması sonucu taşınmazın sigortasının yaptırılamadığının belirtilmiş olması, oluşan zarar nedeniyle Belediyenin tazmin yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Zira, taşınmaza sigorta yaptırılmış olsaydı dahi, sigortadan tahsil edilecek bedelin zararı karşılamaya yetmemesi halinde eksik kalan kısmın, Şartname’nin 15’inci maddesinin 9’uncu fıkrası gereği, Belediyece karşılanacağı tabiidir. Kaldı ki, sigortalatma konusunda sadece ilçe belediyesi sınırları içinde iştigal eden firmaları kapsayacak şekilde bir sorgulamaya gidilmiş olması, söz konusu sigortanın yaptırılamayacağı anlamına gelmediği gibi böylesine önemli bir konunun Bölge Müdürlüğüne bildirilmemesi sözleşmenin feshedilmesi gibi Şartnamenin 18’inci maddesinde öngörülen müeyyidelerin işletilememesine sebebiyet vermiştir. Ayrıca, söz konusu taşınmaz Belediyeye 01.08.2010 tarihinde kiraya verilmesine rağmen, Belediye tarafından sigorta şirketlerine ancak 3 yıl geçtikten sonra, 31.12.2013 tarihinde fiyat tespiti talebinde bulunulması, Belediyenin taşınmazın sigortalattırılması konusunda gerekli özeni göstermediğini teyit eder mahiyettedir.
Tüm bunlara ilave olarak, 6098 sayılı Kanun’un 334’üncü maddesi ile Genel Şartnamenin 15’inci maddesinin 6’ncı fıkrası hükmü gereğince … Belediyesi, kiraladığı taşınmazı ne şekilde teslim almışsa, aynı şekilde teslim etmekle mükellef olduğundan, yangın nedeniyle oluşan zarar nedeniyle asli kusurludur.
Yine, söz konusu taşınmazın alt kiracı …. tarafından restoran olarak işletilebilmesi amacıyla …Belediyesinden işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı talebinde bulunulması üzerine işin mahallinde 05.06.2012 tarihinde yapılan incelemede, anılan işyerinde insan ve çevre sağlığı açısından gerekli önlemlerin alındığı, yapı kullanma izin belgesinin bulunduğu ve yangın tehlikesine karşı yangın güvenliğinin sağlandığının görüldüğü belirtilerek işyeri açılmasında sakınca bulunmadığını bildiren bir İnceleme Raporu’nun düzenlendiği ve bu rapor üzerine ….Belediye Başkanlığı tarafından 07.06.2012 tarihinde söz konusu restorana “işyeri açma ve çalışma ruhsatı”nın verildiği görülmüştür.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; belediye başkanının, belediye teşkilatının en üst amiri olarak belediye teşkilatını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak ile görevli ve yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’inci maddesinde, kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak tanımlanmıştır.
Buna göre, …Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Belediye arasında yapılan Kira Sözleşmesi’nin eki mahiyetindeki Genel Şartname’nin 15’inci maddesinde; kiracının kiraladığı taşınmazı ne şekilde teslim almışsa, aynı şekilde teslim etmekle mükellef olduğu; kirasındaki taşınmazda bulunan müştemilat veya dikili şeylere kendisinin veya başkasının zarar vermesi halinde, ortaya çıkan zarar ziyan bedelinin kiracısından tahsil edileceği, kiracının, kirasındaki taşınmazı yangın, hırsızlık ve doğal afetlere karşı, Genel Müdürlük adına sigorta yaptırmak zorunda olduğu, kiracının ihmal ve kusurundan dolayı idare bir zarara uğrarsa kiracının bu zararı ödemekle mükellef olduğu ve kiralananı kiralama maksadı dışında kullanamayacağı; 16’ncı maddesinde ise kiraladığı şeyi İdareden izin almadan bir başkanına kısmen veya tamamen devredemeyeceği veya alt kiraya veremeyeceği belirtilmesine rağmen, bu hükümlere aykırı olarak, …. adlı taşınmazı Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin almaksızın kiralama amacına aykırı bir şekilde restoran olarak işletilmek üzere … adlı kişiye alt kiraya veren ve taşınmazın bu kişinin kullanımında iken çıkan yangın neticesinde kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklanan zarar nedeniyle,
Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Belediye arasında ve Belediye ile alt kiracı …. arasında düzenlenen kira sözleşmelerini bizzat imzalayan ve taşınmazı sigortalatma mükellefiyetini yerine getirmeyen Belediye Başkanı …..’nın tek başına sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu itibarla, 01.08.2010 tarihli kira sözleşmesi ile ….Vakıflar Bölge Müdürlüğünden kiralanan ….adlı taşınmazın, 10.05.2012 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin alınmaksızın alt yükleniciye kiraya verilmesi ve söz konusu taşınmaz alt kiracının kullanımında iken meydana gelen yangın nedeniyle taşınmazda oluşan zararın belediye bütçesinden karşılanmasından kaynaklanan …. TL kamu zararının;
Üst Yönetici (….) …..’e münferiden ödettirilmesine,
Üyeler …. ile …..’nın karşı oyu ile ve oy çokluğuyla karar verildi.
Üyeler ….. ile …..’nın karşı oy gerekçesi;
“….. adlı taşınmazda çıkan yangın dolayısıyla ortaya çıkan ve Belediye tarafından ödenen zarar nedeniyle Belediye Başkanının sorumlu tutulabilmesi için, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinde belirtildiği üzere, oluşan kamu zararı ile mevzuata aykırı karar, işlem veya eylem arasında bir illiyet bağının kurulması gerektiği,
Oysaki, somut olaya konu edilen yangın nedeniyle ortaya çıkan zarar ve ziyanın, Belediye Başkanının herhangi bir kasıt, kusur veya ihmaline dayanmadığı, dolayısıyla da tazmin hükmü verilebilmesi için zarar ile işlem, eylem veya karar arasında kurulması gereken illiyet bağının kurulamayacağı değerlendirildiğinden, konu hakkında ilişilecek bir husus bulunmadığına karar verilmesi gerekir.”
Kararla ilgili sorunuz mu var?