Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay 2. Daire Kararı
Karar Tarihi:
3/7/2023
Karar No:
102
Esas No:
35757
KARAR
Dekanlık görevini vekaleten yürütenlere ödenen aylık
Dekanlık görevini vekaleten yürütenlere, atamalarının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle vekâlet ettikleri döneme ilişkin dekanlık için belirlenen ödemelerin yapılmasının mevzuata uygun olmadığı ve kamu zararı oluşturduğu hususları rapor konusu yapılmış olsa da;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun “Dekan” başlıklı 16’ncı maddesinin (a) fıkrasında:
“a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.
Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. (Ek: 2/1/1990 - KHK - 398/2 md.; Değiştirilerek Kabul: 7/3/1990 - 3614/2 md.) Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.
Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.
Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.”
Denilmektedir.
Yukarıya alınan madde hükmüne göre, dekanı “atamaya yetkili makam” Yükseköğretim Kurulu olup, atama işlemi maddede sayılan şartları taşıyanlar arasından “normal usul” ile gerçekleştirilmektedir. Maddenin devamında ise dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekâlet edeceği, vekâletin altı aydan fazla sürmesi durumunda yeni bir dekan atanacağı belirtilmektedir. Mevzuat hükmünde, dekan yardımcılarının dekana vekâlet etmesi, dekanın “görevi başında olmadığı zaman” şartına bağlanmaktadır. Bir başka ifadeyle dekan yardımcısının dekana vekâlet etmesi ile dekanın görevi başında bulunamadığı zaman dilimi arasında bir illiyet bağı kurulmuştur. Söz konusu madde, dekanın görevi başında olmaması haline ilişkin olup, boş bulunan kadroya vekâleten görevlendirmenin ne şekilde yapılacağı ile ilgili olarak Kanunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yapılan incelemede raporda adı geçen öğretim üyelerinin ilgili fakülte dekanlıklarına Rektör tarafından önerildiği ve Yükseköğretim Kurulu tarafından da bu görevlere vekaleten atandıkları, ayrıca ilgili kişilerin asil olarak atanmak için gerekli olan bütün şartlara sahip olduğu görülmüştür. Rapora konu vekaleten görevlendirmeler, Kanunun 16’ncı maddesinde düzenlenen dolu kadroya vekalet şeklinde bir görevlendirme olmadığından, amacı aşan bir yorumla boş olan dekanlık görevine dekan yardımcıları dışındaki ilgililerin görevlendirilemeyeceğinin ve dolayısıyla dekana yapılan ödemelerin bu kişilere yapılamayacağı şeklinde yorumlanması isabetli olmayacaktır. Bununla birlikte söz konusu kişiler, var olan bir dekanın geçici olarak ayrılması dolayısıyla vekaleten atanmış olmadıklarından, mükerrer bir ödeme de söz konusu değildir.
Sonuç olarak, dekan vekilliği karşılığında dekana öngörülen ödemelerin yapılmasının, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71’inci maddesi kapsamında kamu zararı oluşturmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, rapor konusu yapılmış olan ... TL için kamu zararı oluşmadığından ilişilecek bir husus bulunmadığına,
İşbu ilamın tebliğinden itibaren altmış gün içerisinde 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesi uyarınca Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla,
Azınlık Görüşü:
Üye ...’ın karşı oy gerekçesi:
"Esasen dekanlık görevi bir kadro değil idari bir görevdir ve bu görev 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Dekanlık görevine kimlerin getirilebileceği, dekanın görevinin başında olmadığı zaman ona kimin vekalet edebileceği, görevden ayrılma durumunda nasıl bir yol izleneceği 2547 sayılı Kanun’da açıkça ifade edilmiştir. Sorguda da belirttiğimiz üzere dekana görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekalet edebileceği, göreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi durumunda yeni bir dekan atanacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, dekanlığa 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü vekalet usulü, dekanın görevi başında olmadığı durumlarda yardımcılarından birinin vekalet etmesidir. Savunmada belirtilenin aksine, göreve vekalette ilk altı ayın hukuka uygun olması için mevcut dekanın görevinin başında olmadığı durumda yerine yardımcılarından birinin vekalet etmesi gerekmektedir. Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilmiş ve normal usul ile atanmış bir dekanın olmadığı durumda dekanlık görevini vekaleten yürütmek ister altı ay ister daha fazla olsun 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü bir vekalet usulü değildir. Bu konuda Kanun 657 sayılı Kanuna atıf yapmadığı gibi akademik sürecin vekaleten yürütülmesine de imkan vermemiştir. Kanunda boşluk bulunmamaktadır. Altı aylık sürenin dolması halinde yeniden dekan atanması gerekmektedir. Ancak yapılan incelemede, dekanlık görevinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak dekan yardımcısı olmayan öğretim görevlerine vekaleten verildiği ve bu görevde bulunanlar için öngörülen çeşitli ödemelerin kendilerine yapıldığı görülmüştür. Sonuç olarak, vekaleten dekan olarak atanan öğretim elemanlarına dekanlık kadrosu için belirlenen ödemelerin yapılması kamu zararı oluşturduğundan ilgili tutarın sorumlulara ödettirilmesinin uygun olacağı ve mevzuata uygun olmayan bu uygulamanın YÖK’e yazılması gerektiği değerlendirilmektedir."
Dekanlık görevini vekaleten yürütenlere, atamalarının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle vekâlet ettikleri döneme ilişkin dekanlık için belirlenen ödemelerin yapılmasının mevzuata uygun olmadığı ve kamu zararı oluşturduğu hususları rapor konusu yapılmış olsa da;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun “Dekan” başlıklı 16’ncı maddesinin (a) fıkrasında:
“a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.
Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. (Ek: 2/1/1990 - KHK - 398/2 md.; Değiştirilerek Kabul: 7/3/1990 - 3614/2 md.) Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.
Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.
Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.”
Denilmektedir.
Yukarıya alınan madde hükmüne göre, dekanı “atamaya yetkili makam” Yükseköğretim Kurulu olup, atama işlemi maddede sayılan şartları taşıyanlar arasından “normal usul” ile gerçekleştirilmektedir. Maddenin devamında ise dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekâlet edeceği, vekâletin altı aydan fazla sürmesi durumunda yeni bir dekan atanacağı belirtilmektedir. Mevzuat hükmünde, dekan yardımcılarının dekana vekâlet etmesi, dekanın “görevi başında olmadığı zaman” şartına bağlanmaktadır. Bir başka ifadeyle dekan yardımcısının dekana vekâlet etmesi ile dekanın görevi başında bulunamadığı zaman dilimi arasında bir illiyet bağı kurulmuştur. Söz konusu madde, dekanın görevi başında olmaması haline ilişkin olup, boş bulunan kadroya vekâleten görevlendirmenin ne şekilde yapılacağı ile ilgili olarak Kanunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yapılan incelemede raporda adı geçen öğretim üyelerinin ilgili fakülte dekanlıklarına Rektör tarafından önerildiği ve Yükseköğretim Kurulu tarafından da bu görevlere vekaleten atandıkları, ayrıca ilgili kişilerin asil olarak atanmak için gerekli olan bütün şartlara sahip olduğu görülmüştür. Rapora konu vekaleten görevlendirmeler, Kanunun 16’ncı maddesinde düzenlenen dolu kadroya vekalet şeklinde bir görevlendirme olmadığından, amacı aşan bir yorumla boş olan dekanlık görevine dekan yardımcıları dışındaki ilgililerin görevlendirilemeyeceğinin ve dolayısıyla dekana yapılan ödemelerin bu kişilere yapılamayacağı şeklinde yorumlanması isabetli olmayacaktır. Bununla birlikte söz konusu kişiler, var olan bir dekanın geçici olarak ayrılması dolayısıyla vekaleten atanmış olmadıklarından, mükerrer bir ödeme de söz konusu değildir.
Sonuç olarak, dekan vekilliği karşılığında dekana öngörülen ödemelerin yapılmasının, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71’inci maddesi kapsamında kamu zararı oluşturmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, rapor konusu yapılmış olan ... TL için kamu zararı oluşmadığından ilişilecek bir husus bulunmadığına,
İşbu ilamın tebliğinden itibaren altmış gün içerisinde 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesi uyarınca Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla,
Azınlık Görüşü:
Üye ...’ın karşı oy gerekçesi:
"Esasen dekanlık görevi bir kadro değil idari bir görevdir ve bu görev 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Dekanlık görevine kimlerin getirilebileceği, dekanın görevinin başında olmadığı zaman ona kimin vekalet edebileceği, görevden ayrılma durumunda nasıl bir yol izleneceği 2547 sayılı Kanun’da açıkça ifade edilmiştir. Sorguda da belirttiğimiz üzere dekana görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekalet edebileceği, göreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi durumunda yeni bir dekan atanacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, dekanlığa 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü vekalet usulü, dekanın görevi başında olmadığı durumlarda yardımcılarından birinin vekalet etmesidir. Savunmada belirtilenin aksine, göreve vekalette ilk altı ayın hukuka uygun olması için mevcut dekanın görevinin başında olmadığı durumda yerine yardımcılarından birinin vekalet etmesi gerekmektedir. Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilmiş ve normal usul ile atanmış bir dekanın olmadığı durumda dekanlık görevini vekaleten yürütmek ister altı ay ister daha fazla olsun 2547 sayılı Kanun’un öngördüğü bir vekalet usulü değildir. Bu konuda Kanun 657 sayılı Kanuna atıf yapmadığı gibi akademik sürecin vekaleten yürütülmesine de imkan vermemiştir. Kanunda boşluk bulunmamaktadır. Altı aylık sürenin dolması halinde yeniden dekan atanması gerekmektedir. Ancak yapılan incelemede, dekanlık görevinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak dekan yardımcısı olmayan öğretim görevlerine vekaleten verildiği ve bu görevde bulunanlar için öngörülen çeşitli ödemelerin kendilerine yapıldığı görülmüştür. Sonuç olarak, vekaleten dekan olarak atanan öğretim elemanlarına dekanlık kadrosu için belirlenen ödemelerin yapılması kamu zararı oluşturduğundan ilgili tutarın sorumlulara ödettirilmesinin uygun olacağı ve mevzuata uygun olmayan bu uygulamanın YÖK’e yazılması gerektiği değerlendirilmektedir."
Kararla ilgili sorunuz mu var?