KARAR

Konu: Belediyenin kısmi zamanlı avukatına fazla (avukatlık vekalet ücreti) ödeme yapılması.

5) 8. Maddesi ile, kısmi zamanlı sözleşmeli personel niteliğindeki kurum avukatı Av. ...’a belediye bütçe içi işletmesinin taraf olduğu dava için serbest meslek makbuzu karşılığında vekâlet ücretinin tamamı olan ... TL’nin ödenmesi konu edilmişse de,

- Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesi uyarınca Belediyeler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; (her bir kişi için yıllık tutarı (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçmemek üzere) % 55’i ödenebileceğinden alınan ücretin ... TL’lik kısmının mevzuatına uygun olduğu anlaşılmış olmakla bu tutar için ilişilecek husus bulunmadığın

- Kalan ... TL’lik kısmına ait yapılan ödemenin ise tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; (her bir kişi için yıllık tutarı (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçmemek üzere) %55’ini aşması nedeni ile mevzuatına aykırı olduğu ve kamu zararına sebebiyet verildiği anlaşıldığından Harcama Yetkilisi (Belediye Başkanı) Harcama Yetkilisi (Belediye Başkanı) ... ve Gerçekleştirme Görevlisi (Fen İşleri Müdürü) ...’e müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizleriyle birlikte ödettirilmesine, karar verilmiştir.

Bu karar, 26.10.2022 tarih ve 52400 sayılı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdik edilmiştir.

Sorumluların ortak karar düzeltme dilekçesinde özetle:

“Vekalet ücreti ödemesinin doğrudan bütçe giderleri hesabı kullanılarak yapıldığı, sözleşmeli avukata serbest meslek makbuzu karşılığında yapılan ödemenin bütçeden yapılan bir ek ödeme olduğu ve bunun da kamu zararına sebebiyet verdiği nedeniyle temyiz başvuru taleplerinin reddedildiği,

Temyiz kuruluna sunulan belgelerden belediyede kısmi zamanlı olarak çalışan avukatın, aynı zamanda belediyedeki tek avukat olduğunun anlaşıldığı, Bu nedenle tek bir avukat çalıştığından %45 ‘lik kısmın (ödenebilecek tavan tutarı aşmamak kaydıyla) söz konusu avukata ödenmesinin mümkün olduğu, Temyiz konusu olan olayda avukata ödenen vekalet ücreti, vekalet ücretlerinin dağıtımına dair usul ve esaslar hakkında yönetmelikte belirtilen 10.000,00 (toplu sözleşmeyle 20.000,00) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak brüt tutarın 12 katını geçmediğinden temyiz kurulu kararının kaldırılmasının gerektiği,

Vekalet ücretinin mali kaynağı ve yükümlüsü, davanın karşı tarafı olduğundan, karşı tarafın yapacağı bu ödeme nedeniyle idarenin ve kamu kurumunun bütçesinde bir azalma meydana gelmediği, Belediyenin herhangi bir gelir kaybının söz konusu olmadığı, Vekalet ücretinin idarenin bütçesinden çıkmayıp şahıslardan tahsil edilerek, emanet hesabında toplanmakta olduğu ve bu nedenle vekalet ücretinin ödenmesinden dolayı herhangi bir kamu zararının da doğmadığı,

Davanın karşı tarafı olan davalıdan tahsil edilerek emanet hesabında toplandığı ve bu nedenle vekalet ücreti ödenmesinden dolayı herhangi bir kamu zararı doğmadığı, Belediyenin bütçesinde bu sebepten dolayı bir azalma meydana gelmediği, 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14.üncü maddesinin 3ncü fıkrasında yer alan; Hizmet satın alınan avukatlara yapılacak ödemeler bu madde kapsamı dışındadır, hükmü ise, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na istinaden hizmet satın alma ihalesi düzenlenmek suretiyle hizmet alınan avukatlara ilişkin olup 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi 4üncü fıkrası kapsamında kısmi zamanlı sözleşmeli olarak istihdam edilen avukatların söz konusu fıkra hükmüne dahil kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, 1136 Sayılı Kanunun özel bir kanun olduğunun anlaşıldığı, Sonraki Özel kanun olan Avukatlık Kanununun 164/son maddesine aykırı olan önceki genel kanun niteliğindeki Devlet Memurları Kanununun 146. maddesinin 3. fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinin zımnen ilga olduğunun kabulü gerektiği, Vekalet ücreti, kamu personeli statüsünün değil avukatlık sıfatının sonucu olduğu, onun için ilk önce Avukatlık Kanununa müracaat etmenin gerektiği, Türkiye Barolar Birliği, bir avukatın başvurusu üzerine 03/07/2002 tarih ve 11-15204 sayılı yazısı ile verdiği görüşte özetle: "Avukatlık Kanununun özel ve sonraki bir kanun olduğu ve öncelikle tatbik edilmesi gerekliği, davada karşı tarafa yüklenen avukatlık ücretinin tamamının avukata ait olacağının kanunun emredici hükmü karşısında tartışması/ kabulü gerektiği, ancak bazı kurum ve kuruluşlarda fiilen duruşma avukatlığı ve hazırlık ve büro çalışmaları belli avukatlarca yapıldığından toplanan vekalet ücretinin, tamamının hiçbir sınırlama olmaksızın kurumda görev yapan tüm avukatlar arasında paylaştırılması gerekliği vekalet ücretlerinin idarenin kasasında toplanıp idarece kullanılmasının hukuka aykırı olduğu" nun belirtildiği, ifade edilmiş olup; Temyiz Kurulu Kararının düzeltilerek kaldırılması talep edilmiştir.

Başsavcılık Mütalaasında;

“İlamın 8 inci maddesine ilişkin olarak temyiz talebinde özetle;

18.06.2021 tarih ve 62 no.lu İlamın 8 inci maddesindeki kısmi zamanlı sözleşmeli personel niteliğindeki kurum avukatına belediye bütçe içi işletmesinin taraf olduğu dava için serbest meslek makbuzu karşılığında ödenen vekâlet ücretinin mevzuatta belirlenen limiti aşan ... TL'lik kısmının ödenmesi nedeniyle oluşan kamu zararının tazmin kararının tasdikine ilişkin kararın düzeltilmesini talep etmektedir.

Sorumlular, 659 sayılı KHK hükümlerinin Belediye kanunu 49. Maddeye göre çalışanları kapsadığına ilişkin hükmün bulunmadığı, kısmi zamanlı sözleşmeli çalışan personele icra müdürlüğü tarafından tahsil edilen karşı vekalet ücretinin verilmesinde hukuka aykırılık olmadığı, sözleşmeli avukata sözleşmesi gereğince ödenen aylık ücretin dışında ek ödeme yapılmadığından bahisle kamu zararı oluşmadığından tazmin hükmünün tasdikine ilişkin kararın düzeltilmesini talep etmektedir.

Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde;

Sorumluların karar düzeltme dilekçesinde dile getirdiği hususlar savunmaları ile temyiz dilekçelerinde dile getirdikleri hususlarla benzer olup, bunlar temyiz kurulu kararında yasal gerekçeleriyle tümüyle karşılandığından karar düzeltme talebinin reddedilerek karar düzeltilmesine mahal bulunmadığına karar verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.”

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Norm kadro ve personel istihdamı” başlıklı 49 uncu maddesinde;

“…

Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir. … Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün ödemeler toplamının net tutarının yarısını geçmemek ve çalıştırılacak süre ile orantılı olmak üzere belediye meclisi kararı ile tespit edilir.



Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da nakdî menfaat temin edilmez.” hükümleri yer almaktadır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Avukat ücretlerinin dağıtımı” başlıklı 82 nci maddesinde;

“Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49 uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” denilmektedir.

659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ile Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin “Yürürlükten kaldırılan ve uygulanmayacak hükümler ile atıflar” başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrasında; 2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Devlet Davalarına İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun’un yürürlükten kaldırıldığı, diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanun’a yapılan atıfların bu Kanun Hükmünde Kararname’ye yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 82 nci maddesine göre avukatlık vekâlet ücretlerinin dağıtımının 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ile Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılması gerekmektedir.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalarda temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14. maddesinde;

“(1) Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.

(2) İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretleri, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve sınırlar dahilinde ödenir.

a) Vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı, eşit olarak ödenir.

b) Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge (toplu sözleşme ile 20.000) rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.

c) Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir.

(3) Hizmet satın alınan avukatlara yapılacak ödemeler bu madde kapsamı dışındadır.” hükümleri yer almaktadır.

8/7/2012 tarih ve 28347 nolu Resmi Gazete’de yayımlanan “Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in

“Vekalet ücreti ödenecekler” başlıklı 5. Maddesinde:

İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili kılınanlardan aylık ücret ve tazminatları 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesine göre ödenenler dışındaki hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara bu Yönetmelik kapsamında vekalet ücreti ödenir.

“Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6. Maddesinde :

Emanet hesabında toplanan vekalet ücretleri, vekalet ücretinden yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, aşağıdaki şekilde dağıtılır: a) Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, vekalet ücreti dağıtımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir. b) Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere (a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır. c) Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.

“Limit dışı vekalet ücretinin dağıtımı” başlıklı 7. Maddesinde:

Bu Yönetmeliğin 5 inci ve 6 ncı maddelerine göre vekalet ücreti ödenen ve limitini dolduramayan hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenecek tutarlar, mali yılı takip eden Ocak ayı sonuna kadar tahakkuka bağlanmak suretiyle hukuk biriminin bağlı olduğu merkez muhasebe birimince emanet hesabındaki limit dışı vekalet ücretinden ödenir.

“Bütçeye gelir kaydedilmesi” başlıklı 8. Maddesinde:

Emanet hesabında toplanan ve dağıtımı yapılamayan vekalet ücretleri tahsilini takip eden üçüncü bütçe yılının sonunda gelir kaydedilir.”

Hükümleri yer almaktadır.

Somut olayda, belediye ile avukat ... arasında Belediye Kanunu’nun 49 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri arasını kapsayacak şekilde “Kısmi Zamanlı Olarak Çalıştırılacak Sözleşmeli Personele İlişkin Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı, imzalanan bu sözleşme çerçevesinde sözleşmeli avukatın kurumun adli işlemlerini takip etmeyi taahhüt ettiği, söz konusu avukata sözleşme ücreti dışında herhangi bir ad altında ayni ve nakdi yardım yapılamayacağı ve sözleşme ile belirtilen gün ve çalışma saatleri dışında yapılacak çalışmalar karşılığında ayrıca herhangi bir ücret ödenmeyeceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalara göre, kısmi zamanlı sözleşmeli avukat personele taraf olduğu dava nedeni ile vekâlet ücreti ödenmesi mümkündür. Ancak bu ücret yukarıda belirtilen 10.000 (toplu sözleşme ile 20.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçemez. Temyiz Kuruluna sunulan belgelerden belediyede kısmi zamanlı olarak çalışan avukatın aynı zamanda belediyedeki tek avukat olduğu anlaşılmaktadır. Hukuk birimi kurulmayan söz konusu idarede, 659 sayılı KHK 14. Maddesi/2-A,B bendleri gereğince, bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hukuk hizmetlerinin de, istihdam edilen tek avukat tarafından yerine getirilmesi dolayısıyla Belediyede görev yapan avukata, 10.000 (6. Dönem Toplu Sözleşme Süresince 20.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, belediye lehine karara bağlanan ve tahsil edilen vekâlet ücretlerinin (%55+%40) %95 ‘inin dağıtılması gerektiği değerlendirilmektedir.

Öte yandan, 659 sayılı KHK’ya istinaden Bakanlar Kurulunca 08.07.2012 tarih ve 28347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6’ıncı maddesinin 1-c bendinde “c) Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.” denilmekte olduğundan; bu kalan tutarın bütçeye gelir kaydedileceği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, belediyede tek bir avukat çalıştığından, vekalet ücretinin %55 lik kısmının haricinde kalan %40’lik kısmın da (ödenebilecek tavan tutarı aşmamak kaydıyla) avukata ödenmesi mümkündür. Ancak söz konusu vekalet ücretinin kalan %5’lik tutarının hazine bütçesine gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, sorumluların karar düzeltilmesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 62 sayılı ilamın 8. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine ilişkin 26.10.2022 tarih ve 52400 sayılı Temyiz Kurulu Kararının KARAR DÜZELTİLMESİNE MAHAL BULUNDUĞUNA, 62 sayılı ilamın 8. Maddesinde yer alan ... TL tutarındaki tazmin hükmünden mevzuata uygun olduğu anlaşılan (vekalet ücreti x %40) ... -TL tutarının düşülerek, geriye kalan ve mevzuata aykırı olarak ödenen ...-TL’nin sorumluların uhdelerinde kalmak üzere hükmün bu tutar üzerinden DÜZELTİLEREK TASDİKİNE,

Üye ..., üye ..., üye ..., üye ... ve üye ...’in ayrışık görüşlerine karşı) oyçokluğu ile,

Karar verildiği 14.02.2024 tarih ve 56481 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.



Üye ... ve üye ...’in karşı oy gerekçesi

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalara göre, kısmi zamanlı sözleşmeli avukat personele taraf olduğu dava nedeni ile vekâlet ücreti ödenmesi mümkündür. Ancak bu ücret yukarıda belirtilen 10.000 (toplu sözleşme ile 20.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçemez. Temyiz Kuruluna sunulan belgelerden belediyede kısmi zamanlı olarak çalışan avukatın aynı zamanda belediyedeki tek avukat olduğu anlaşılmaktadır. Hukuk birimi kurulmayan söz konusu idarede, 659 sayılı KHK 14. Maddesi/2-A,B,C bendleri gereğince, bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hukuk hizmetlerinin de, istihdam edilen tek avukat tarafından yerine getirilmesi dolayısıyla Belediyede görev yapan avukata, 10.000 (6. Dönem Toplu Sözleşme Süresince 20.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmemek üzere, belediye lehine karara bağlanan ve tahsil edilen vekâlet ücretlerinin (%55+%40+%5) tamamının dağıtılması gerektiği değerlendirilmektedir.

Zira, 659 sayılı KHK’ya istinaden Bakanlar Kurulunca 08.07.2012 tarih ve 28347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli” başlıklı 6’ıncı maddesinin 1-c bendinde “c) Dağıtımı yapılmayan %5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.” denilmekte ise de; yönetmeliğin bu hükmünü, limiti dolduramayan avukatlara yapılacak dağıtımdan sonra arta kalan (dağıtımı yapılmayan) tutarın idarenin bütçesine gelir kaydedilmesi şeklinde yorumlamak gerekmektedir. Aksi bir yorum, normlar hiyerarşisinde daha yukarıda yer alan Kanun Hükmünde Kararname ile verilen bir hakkın, daha alt bir norm olan yönetmelik hükmü ile kısıtlanması anlamına gelecektir.

Açıklanan nedenlerle, belediyede tek bir avukat çalıştığından, vekalet ücretinin %55 lik kısmının haricinde kalan %45’lik kısmın da (ödenebilecek tavan tutarı aşmamak kaydıyla) söz konusu avukata ödenmesi mümkündür. Temyiz konusu olayda avukata ödenen vekâlet ücreti, Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te belirtilen 10.000 (toplu sözleşme ile 20.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçmediğinden, ödemenin mevzuata aykırı olmadığı değerlendirilmektedir. Bu itibarla tazmin hükmünün refi gerekir.



Üye ..., Üye ... ve Üye ...’’un karşı oy gerekçesi

659 sayılı KHK ve bu KHK’ya istinaden yürürlüğe konulan Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince, Belediyenin hukuk biriminde başkaca çalışan Avukat ya da Hukuk Müşaviri olmadığından vekalet ücretinin dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata ödenmesi gereken %55’i ile dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenmesi gereken %40’lik kısmın birlikte (ödenebilecek tavan tutarı aşmamak kaydıyla) avukata ödenmesi mümkündür. Ancak söz konusu vekalet ücretinin kalan %5’lik tutarının hazine bütçesine gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, sorumluların karar düzeltilmesine ilişkin talebinin kabulü ile 62 sayılı ilamın 8. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün bu yönüyle değerlendirilmesi için bozularak Dairesine gönderilmesi gerekir.




Kararla ilgili sorunuz mu var?